6. Bölüm; Kukla

259 22 15
                                    

Tarih; ??.??.??
Saat; ??.?? pm.
Yer; ?¿

Sonunda uyandığında soğuk, bomboş bir odadaydın, metal bir masada uzanıyordun ve her yerin ağrımıştı. Slender'in dokungaçlarının bir kapı ardından içerye giren hareketli gölgelerini görebiliyordun. Yanında duvara asılı genişçe bir ayna vardı.

Ayağa kalktın, Slenderi orada görsen de bir anlaşmanız vardı, değil mi? Tek çıkış o kapıdan olduğu için oraya ilerledin.. Ama yakınına bile gidemeden birşey dikkatini çekti. Aynaya dönüp baktın...

Gözyaşlarının izleri parlıyordu, bakışların değişmişti. İçindeki sıcaklığa ne olmuştu? Onca olaydan sonra bunlar normal olmalıydı gerçi... Yine de garipti. Ayak sesleri duyunca aniden gözlerini aynadan ayırıp geri çekildin ve kapıya döndün.

Maskeli bir çocuk içeriye girmişti. Senden çok büyük durmuyordu, artı eksi birkaç yıl. Gözlerin onun elindeki baltaya takıldı, bitti mi diye geçirdin içinden. Bıkmıştın bu oyunların hepsinden artık.. Gözlerini onun gözlerine diktin ama tek kelime etmeden onun konuşmasını bekledin.

"Ben Tobb-by, Creeppypastaların arasına hoşş-geldin"

Konuşma şekli biraz tuhaf gelmişti, konuşurken takılıyordu sanki, ama kafa yormamaya karar verdin. Arkasından maskeli iki kişi daha girdi. Maskesi beyaz olan adam konuştu

"Ben Masky, ve şu siyah maske takan da Hoodie. Artık bir creepypastasın" seni süzdüğünü maskenin gözleri için olan deliğinden görebiliyordun, süzdükten sonra konuşmayı sürdürdü. "Ve bu da bizim sorumluluğumuz altındasın demek oluyor. Bir bela olmayacağını umuyoruz" alayla nefes verdi ve konuşma sırasını Hoodie ye bıraktı. "Creepypastalar arasına hoşgeldin, Biz proxyleriz yani slenderlardan sonra en yetkili kişileriz, slenderi görmek istersen veya onun gibi herhangi birşey olursa bizimle konuşman gerekecek. Herşey yeterince açık oldu mu senin için, çocuk?"

sessiz kaldın, kafa salladın ve konuştun "Ne yapacağım burada, veya ne yapmalıyım?"

Toby sana baktı, bir süre devam eden sessizlikten sonra konuştu. "Silah tercihin nedir?" bu soruya verecek bir cevabın yoktu, sen tam bilmediğini söyleyecekken Slenderman içeri girdi ve konuştu "Gözyaşları."

Ne dediğini anlayamamıştın.. Gözyaşlarıyla ne kastediyordu? O da senin anlamadığını farketmiş olacak ki tekrar konuşmaya başladı "Yaptığımız anlaşmaya göre artık bir creepypastasın. İş görecek bir özellik olarak da, gözyaşlarındaki zehir miktarını senin kullanabileceğin boyuta yükselttim o kadar."

Zaten normal insan gözyaşının bir çeşit zehir olduğunu biliyordun ama onu böyle kullanacağın aklının ucundan geçmemişti. Hoodie sonunda konuştu.. "Zehri olsa bile onu birilerini kandırmadan kullanamayacağını farzediyorum, Başka silahlara da ihtiyacı var, değil mi Bay Slenderman?"

Diğerleri de onaylar gibi baktı ve sonra sana döndüler, Masky konuştu "Elin hangisine daha uygun test ederiz yakında, Toby, Ona etrafı gezdirecek birini bulmaya ne dersin?"

Tobby ona cevap olarak
"Zzaten birini ayarladım coktan, saatlerdir-r uyuyor. Bulmaya çço-ok vaktim oldu"

Sana gelmeni işaret etti ve dışarı çıktı, sessizce onun peşinden geldin. Kapı önünde beklemeni söyleyip yukarı gitti. Birkaç saniye sonra tekrar aşağıya döndü, tek başınaydı. "Ttaanıştırayım, BEN, Bu yeni üyemiz Y/N. Ona evi gezdirme görevi senin"

tobbynin elindeki telefondan oldukça memnuniyetsiz olan Benjamin çıktı, seni görünce dudakları şaşkınlıkla biraz aralandı ve sırıttı. Elini sana uzattı.

"Memnuniyetle gezdiririm Toby. Ben Benjamin, BEN de diyebilirsin... Y/N~"

Onu bir an görmeyi bekliyordun, ama o an kesinlikle şu an değildi. Elini sıkmadın ve Tobye döndün. "Kendim gezmeyi tercih ederim, Başkası yok mu?"

Toby bu tepkiyi beklememiş olacak ki şaşırmıştı. Sessizce size baktı ama birşey demedi "Tte-kk işi olmmayan kişi Benjamindi, ona da görevi zor verdim. Şimdi işim var, gitmeliy-yiim. BEN sana odanı gösterir-r."

O gidince BEN kıkırdadı ve sana döndü. "Benden kaçmak için kollarıma mı geliyorsun güzelim? Tuhafsın cidden" cümlesi bitince tekrar güldü, hırıltılı nefesleriyle karışık kıkırdaması oldukça sinirini bozuyordu.
"İşini yap ve beni rahat bırak..."
Sen öyle diyince ona daha bir komik gelmiş olacak ki daha da güldü ve konuştu. "Bir oda arkadaşım olacak diye üzülüyordum oysa, bu iyi oldu madem istemiyorsun, kapıda Rake'le birlikte yatarsın, Misafir pek sevmez" sinir bozucu bir şekilde saçlarını karıştırdı ve yukarıya ilerledi. Rake in Adini daha önceden duymuştun, çünkü gazetelere çıkmıştı ve korkunç olduğunu biliyordun. Sesini çıkarmadan onun peşinden gittin.

Sana etrafı biraz gösterdikten sonra yanına yaklaştı, korkak görünmemek icin cekinmedin, yüzleriniz arasında iki parmak boşluk varken boş, kırmızı parlayan göz sokerlerinden sanki gozlerin aracılığıyla ruhuna bakarak konuştu "Etrafta gezinmeye fazla alışma güzelim... En sonunda olacağın yer hep aynı olacak" ne iğrençti ama şu herif! diye düşündün..

Seni daha Yeni çıktın gibi gelen odaya tekrar götürdü. Demek onun odasıydı bu? Başka nereye bırakacaktı gerçi değil mi...

Odaya girince sessizce göz gezdirdin ama olduğun yerde durdun

"Sıkıcı olmaya başlıyorsun, beraber oyun oynadığımızda daha eğlenceliydin"

Kenarda duran oyun kolunu alıp sana attı ve kendini minderler üzerine bırakıp televizyon karşısına rahatça oturdu

Beraber oynadığınız zaman mı? Bilgisayara olan herşeyi bu açıklıyordu işte. Onun Link'e benziyor oluşunu, ama nedenini açıklamıyordu, sen düşüncelerinde boğulurken benjaminin sesi tekrar duyuldu

"Ah tanrım, cidden yaşlanmışsın"

aniden düşüncelerini bölen ses yuzunden sen ona kafa karışıklığıyla bakarken ayağa kalkıp karşına geldi ve kolu elinden aldı, gösterir gibi tuttu

"Böyle kullanıyorsun işte tuşlara falan bas! Onu da anlattırma bana"

sesi alaylıydı.

Ona hala sinir oluyordun ve birşeye ihtiyacın varsa o da kafa dağıtmaktı, senin eline tekrar tutuşturduğu kolu onun elleri arasına attın ve onun arkandan bakmasına izin vererek tek kelime etmeden dışarı çıktın.

Güzel güllerin kokusu burnuna çalınıyordu, kokuyu derince içine çektin, huzurlanmanı sağlamışlardı bile...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 22, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

You Shouldn't Have Done That - Ben Drowned & Reader Where stories live. Discover now