Saat öğlen biri gösteriyordu.Hava yağmurluydu ve nedense üşüyordum. İstanbul bugün çok soğuktu.Sanki Nisan ayında değiliz Ocak ayına geri dönmüşüz gibi.Üzerimde bir kazak ve bir de kalın hırka vardı.Elimde de kalpli bir kupa Ayça'nın yaptığı kahveyi içiyordum.Evet doğru tahmin Alex'in haberi olmadan Türkiye'ye dönmüştüm.Ayça ile oturmuş kahve içiyorduk.Aslında ben içiyordum o da habire Batu'yu arıyor bunu aşeriyorum diyordu.Aşerdiği şeyde bu havada yeşil erikti.Bir şey değil benimde canım çekmişti.Ah Ayça bunu bana nasıl yaparsın.
''Senin yüzünden benimde canım erik çekiyor'' dedim ''Ya Batu erik bulamazsa, o zaman ne olacak? Erik yiyemedim diye bebeğimin vücudunda lekeler mi çıkacak?''
''Saçmala Alina.Öyle şeylere inanıyor musun? Hem korkma Batu eriği bulacaktır.Bulmasında göreyim'' dedi Ayça
''Bende bir şeyler aş ersem gidip aldıracak kocam yanımda değil'' dedim kahvemden bir yudum içerken.
''Üzülme.Birkaç hafta sonra döneceksin zaten.Onu boş ver de hamilelik nasıl gidiyor bakalım?'' dedi
''Öyle böyle.Kusmasam daha iyi olacak'' dedim
''Zamanla kusma sorunu geçiyor zaten.Alışırsın'' dedi Ayça.Kapı çalınca Ayça koca göbeği ile koşarak kapıyı açmaya gitti.Kahveden bir yudum içerken hayal etmeye başladım.Şimdi Alex burda olsa tam arkamdan sarılsa.Başını omzuma koysa.Ellerini karnıma koysa.Keşke diye geçirdim aklımdan keşke burda olsan.
Batu içeriye girdi. ''Naber baldız.Bak senin kaçağı getirdim'' dedi.Arkasından salona Barkın girdi. ''Selam'' dedim gülümseyerek.
''Selam.Dönmüşsün nasıl izin verdi o adam dönmene?'' dedi Barkın.
''İzin vermedi zaten ben kendim geldim'' dedim
''Hayret.Normalde ne yapar ne eder göndertmezdi seni'' dedi
''O konu biraz karışık'' dedim ''Ayça nerede?''
''Mutfakta.Erik buldum sonunda yıkıyordur'' dedi Batu
''Senin de mi canın çekti?'' dedi Barkın.Kafamı olumlu anlamda salladım.
''Dur getireyim'' diyerek odadan çıktı.
''Duyduğuma göre hamileymişsin baldız'' dedi Batu
''Evet'' dedim
Barkın ile Ayça ellerinde tabak içi dolu erikle geldiler.Nerden buldularsa bu mevsimde eriği? Elime bir iki tane erik alıp kükürdeterek yedim.Elimi karnıma koydum.Bebeğim şimdi daha mutluydu.Erikleri yedikten sonra Batu ile Barkın pes oynamaya başladılar.Kaç yaşına geldiler hala çocuk gibiler.Biz de Ayça ile mutfakta kek yapıyorduk.Gene bir noktaya dalmış Alex'i düşünüyordum.Annesi ile arkamdan çevirdikleri oyunu.Nasıl böyle bir oyunu oynayıp beni kandırabilirdi.Ben onun karısıydım.Benden nefret ediyordu.Hemde neden? Annem beni doğururken öldüğü için.Benim yüzümden öldüğü için.Lanetliydim. Kocam bile sana bağlandım derken benden nefret mi ediyordu yani? Artık kimseye güvenim kalmamıştı.Sadece benim için karnımda olan bebeğim vardı. Onun için nefes alıyor onun için yaşıyordum.O da ölürse ben yaşayamazdım.
''Gene onu düşünüyorsun değil mi?'' dedi Ayça fırından keki çıkarırken
''Evet'' dedim ''Gene onu düşünüyorum''
''Çok özlediysen neden geldin be kanka.Gelmeseydin onu seviyorsun besbelli''
''Yaptıklarını bilmiyorsun Ayça.Kafamı dağıtmam lazımdı.Biliyorum neredeyse iki buçuk ay ondan uzak kaldım.Ama son yaptıkları affedilemez'' dedim
''Onun ne yaptığını bilmiyorum ama tek bildiğim benim Batu'ya baktığım gibi sende Alex'e öyle bakıyorsun.Onu anlatırken artık gözlerin parlıyor.Sen aşık olmuşsun arkadaşım'' dedi Ayça.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARAM SEVDA (Düzenleniyor.)
RomanceKadın ağladı, adam güldü. Kadın delirdi, adam tebessüm etti. Kadın bileklerini kesti, adam öylece yaşadı. Kadın tebessüm etti, adamın gözleri doldu. Kadın güldü, adam ağladı. Kadın intihar etti, adam öldü.