28.bölüm

1.8K 91 44
                                    

KEVİN
"Tamam bebeğim."
Amelia göğsüme sokulurken hıçkırıklarıyla bedeni sarsılıyordu.

Tezgahtan atlarken eli sos tavasına çarpmıştı ve tava fırlayıp sos koluna dökülmüştü. Haliyle hızla hastaneye koşturmuştuk ve kolu boydan boya sargılıydı.

"Yoruldun değil mi?"
Yüzünü okşarken alt dudağı titriyordu.
Dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
"Birazdan evde olacağız."
Saçlarını okşayıp alnından çektim. Victor bacaklarını okşayıp sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Geçecek mi?"
"Tabiki!"

"Nasıl yakaladılar? Hiç fark etmemiştim."
Kenneth sessiz olmaya çalışırken kucağımdaki Amelia'ya uzandı.
"Uyuyor."
"Biliyorum. Yatıracağım."
"Bu gece benimle uyuyacak."
"S*ktir Kev."

Hastaneden çıkarken fotoğraflarımız çekilmişti. Amelia'nın kolunu sargılı görenler ona şiddet uyguladığımızı düşünüyordu.
Ve tabiki hayranlarımız...
Şiddet uyguladığımıza inanmayıp Amelia'nın hangimizin sevgilisi olduğunu anlamaya çalışan hayranlarımız...
Bunu yaparken Amelia'ya sürekli söven hayranlarımız...

"Kevin?"
"Efendim bebeğim."
Amelia gözlerini kırpıştırıp doğruldu.
"Popom uyuştu."
Ayağa kalkmasına yardım ettim.
"Nasılsın bebeğim?"
Mutfaktan çıkan William elindeki büyük ve ağzına kadar dolu bardağa dikkat ederek Amelia'yı kucakladı.
Elindeki bardağı dudaklarına doğru uzattı.

"Çok güzel!"
"Birlikte uyumak ister misin?"
Amelia kafasını hızla salladığında surat astım.
"Benle uyumak istemiyor muydun?"
Amelia bana dönüp dudaklarını büktü.
"Sen de William'ın odasına gel babacık."
"Tanrı'm şu kıvırcık kafa için terk ediliyorum!"
"Bu kıvırcık kafa, güzel kızımızı kaçırıyor. İyi geceler!"
Amelia ile birlikte odadan çıkarken kendimi Kenneth'ın kucağına bıraktım.
"Terk edildim Ken!"
Kenneth kafamı itti.
"Köşede ağla Kev."


WİLLİAM

"Gıdıklanıyorum."
Kafamı boynundan çekip çenesini öptüm.
"Gıdıklan diye yapıyorum."
Amelia bardağıma doğru uzandı. Kolumu uzatarak bardağa ulaşmasını engelledim.
"Ama içmek istiyordum."
Dudaklarımı öne doğru uzattım. Dudaklarını dudaklarıma bastırdıktan sonra hevesle bardağa baktı.
"Tadını çok seviyorum."
Bardağı ellerinin arasına bıraktıktan sonra odamın kapısını açtım.

"Ben de senin tadını seviyorum."
Elindeki bitmiş bardağı masaya bıraktıktan sonra yatağa ilerledim.
"Bu kıyafetlerle bunalmış olmalısın."
"E-Evet, bunaldım."
Bunalmadığını biliyorum fare!
Üstündeki tişörtü sıyırdıktan sonra karnını öptüm.
"Bu gece seni sevebilir miyim acaba?"
Kıkırdayarak kıpırdandı.
Yiyeceğim seni!

Basketball DaddysWhere stories live. Discover now