31.bölüm

942 48 1
                                    

Kafamdaki bereyi düzelttikten sonra elime aldığım boncuk kutusunu Daniel'in elinde tuttuğu alışveriş sepetine attım.
"Bunlar da güzel değil mi?"
Attığım setin farklı renkli olanını bana gösterdi.
"Evet bu da güzel."
Elindekini de sepete attıktan sonra elimi tuttu.
Sepettekileri ödedikten sonra Daniel poşeti aldı. Diğerlerinin ayakkabı seçtiği mağazaya ilerledik. Mağazaya girdiğimiz anda William kafasını bize çevirdi.
"Güzelim, gel senin için seçtiklerimizi de dene."
Daniel'in elini sıktıktan sonra bıraktım ve William'ın yanına koştum.
Seçtikleri çeşit çeşit ayakkabılara baktım.
"Benim ayakkabılarım vardı."
"Bunlar da güzel duracaktır."

Jason'ın yanındaki boş yere oturduktan sonra uzun çizmelerimin fermuarını indirdim. William kendi ayakkabılarını değiştirdikten sonra Daniel'e birkaç kutu uzattı. Önümde diz çöktükten sonra morlu beyazlı olan ayakkabıya uzandı. Burası bir spor mağazası olduğu için sadece spor ayakkabılar vardı.
"Aslında topuklu ayakkabı bakmak istiyordum."
Ayağıma giydirdiği ayakkabının bağcıklarını sıktı.
"Buradan çıkınca bakmaya gideriz olur mu?"
Victor saçlarımı öperken kafamı salladım.
"Olur."
William ayağımı yere bıraktı.
"Nasıl? Rahat oldu mu?"

Ayağımı yere bastıktan sonra ayağa kalktım. Jason'ın eli eteğimi sertçe çekiştirirken aynaya baktım.
"Gayet rahat şu anda."
William ayağa kalktıktan sonra mağaza çalışanına birkaç şey söyledi.
"Hadi sana topuklu ayakkabı bakmaya gidelim güzelim."
Elimi tutup çekiştirirken kaşlarımı kaldırdım.
"Bunları daha ödemedik."
"Şşttt... düşünme."

Beni başka bir ayakkabı mağazasına çekerken diğer elimi de elinin üstüne koydum.

Son zamanlarda zor zamanlar geçirdiklerini anlayabiliyordum. Genelde bana çaktırmamaya çalışıyorlardı ama pek başarılı değillerdi. Duymamam için özellikle geceleri salonda ya da mutfakta buluşup kısık sesli konuşuyorlardı. Bir kez onları yakalamam sonucunda benimle uyuyan kişi yanımdan ayrılmamaya başlamıştı ama doğru düzgün uyumadıklarını anlayabiliyordum. Ve tabiki iştahsızlıklarını...
Ne yapmam gerektiğini ya da nasıl yanlarında olacağımı bilemiyordum. Sadece onlara daha çok sırnaşıyor ve daha çok öpüyordum.

Basketball DaddysWhere stories live. Discover now