Set || Jikook

- 26 -

Besmele çekip başlayın

~

On dört Ekim sabahı, Kore farklı bir güne uyanmıştı. Arama kurtarma ekipleri, Kore'nin meşhur Han Nehri'nde, ünlü aktör Park Jimin'i aramaktaydı.

Kore de bu haber çalkalanıp duruyordu.

On üç Ekim gecesi, aynı zamanda onun doğum gününde, arabayı hızlı kullanması nedeni ile Han Nehrine düşmüştü.

Ve, arama kurtarma ekipleri onun cesedini aramaya başlamıştı.

..

"Aferin ya. Cidden sana aferin Jungkook! Sen onun, bir bebekten farksız olduğunu bile bile, nasıl böyle bir şey yaparsın?!"

Yoongi'nin bağırması ile, geri sıçramıştı.

Ona göre, kim ne derse desin, haklıydı. Çünkü yaptığı şaka yüzünden, Jimin belki de çoktan ölmüştü.

Ve bu düşünce, onu da öldürüyordu.

"Hyung.."

Herkes, Han Nehrinin Sahilinde öylece bekliyordu.

-sahil var mi bilmiyorum, siz varmis gibi davranın

"İnanamıyorum sana ya. Doğum gününde insan pasta alır, dilek tutturur! Bizimkisi, başka birisi ile ilişkisi varmış gibi şaka yapıp, doğum gününü kutlayacakmış!" bağırdı Hoseok.

Olan buydu.

Orada ki odada olan kişi, Jungkook değildi. Ama Jungkook'a çok benzeyen biriydi.

Benzeyen kelimesi bile az kalıyor. Neredeyse ikiz gibilerdi.

Planı Jimin bunu görüp, ağlamaya başlayacaktı ve o sırada konfeti patlayacaktı.

Tabi Jungkook'un ikizi gibi olan şahıs, sevişmeye devam edecekti.

Ama Jimin tam tersine, arka kapıdan çıkıp hemen arabasına gitmişti.

Sonra ne oldu, kimse bilmiyor.

"Hyung. Napıcam ben? Onsuz yapamam.. Jimin yoksa, bende yokum"

Seokjin dayanamayıp, Jungkook'a sarılmıştı. O sarıldığı an, Jungkook göz yaşlarını bırakmıştı.

"Hyung.. ben gerçekten onu üzmek dahi istememiştim"

"Gerizekalı, niye böyle bir şey yapıyorsun o zaman?"

Seokjin'in sorusu üzerine, Jungkook sessizleşti. Öylece kalakaldı.

"Hyung.. ya çıkmazsa o sudan?"

"Olumlu düşün gerizekalı" diyerek bir kere başına vurdu Jungkook'un.

"Cesedini arıyoruz dediler.. ceset dediler. Dünden beri arıyorlar.. yaşıyor olma ihtimali yok ki?"

Jungkook'un ağlaması git gide artarken, bir yandan da diğerleri öylece nehire bakıyorlardı.

Yoongi, kendini çok fena sıkıyordu.

O da ağlamamak için zor duruyordu. Canından bir parçası olan Jimin'in şuan, cansız bedenini aradıklarını söylüyorlardı.

"Bu saate kadar orada kalmış olması imkansız, en azından bedenini bulmalıyız"

Bu cümleyi duydular.

Yoongi yere çöktü. Onun çökmesiyle beraber, Taehyung göz yaşlarını silip onun yanına yaklaştı ve Yoongi'nin de yüzünü okşadı.

Yoongi, ağlayamıyordu. Şoktan dolayı hiç bir şey yapamıyordu.

Jungkook da farksızdı. Onun ağlaması şiddetlenirken, elini kalbine götürdü.