25: Ev'lenmek

6.3K 769 237
                                    

"Kestik! Bu güzel oldu."

Duymayı en çok sevdiğim cümlelerden biri olmuştu bu artık. Çünkü benim özgürlüğüme açılan kapı görevindeydi adeta.

"Güzel çalıştık bugün. Uyumluyduk"

"Evet. Uyum sağlayabiliyoruz artık birbirimize"

Wooyoung gülümseyerek başını salladığında başka bir şey demeden ben de gülümsemekle yetinmiş ve çalışanlara veda etmeye başlayarak odama doğru ilerlemiştim. Açıkçası bugün eğlenceli olduğu kadar gericiydi de. Çünkü yine yakınlaşma sahneleri vardı. Hatta çektiğimiz tüm bölümler boyunca en ıslak diyebileceğim öpüşme sahnesini çekmiştik. Bu Taehyung'un gram hoşuna gitmeyecekti. Bugün böyle bir sahne olduğundan haberi yoktu. Yeni işine uyum sağlamaya çalıştığı için ruhu da vücudu da zaten fazlaca yorgundu. Bir de bunu söyleyip onun moralini bozmak istememiştim. Elbette eninde sonunda izleyecek ve görecekti ama en azından dün söylemek istememiştim.

Evet, ise tamamen kabul edilmiş, yani başlamıştı. Hatta bugün dördüncü günüydü. Birinci seçilen kişinin işi kabul etmeme nedeni söylenene göre iş saatlerinin daha az olmasını istemesiymiş, bu bana biraz yalan gibi gelse de üsteleyerek onu da kuşkuya düşürmek istememiştim.

Ben odaya doğru ilerlediğim sırada telefonumun titremeye başladığını duyunca cebimden çıkartmıştım. Arayan kişinin Taehyung olduğunu görünce gülümsemeden edememiştim. İsmini görünce bile mutlu oluyordum.

"Alo?"

"Bebeğim" demişti direkt. Arkadan gürültü geliyordu. Yüksek sesli bir müzik vardı.  "Ne yapıyorsun? Bitti mi işin?"

"Şimdi üzerimi giyinmeye gidiyordum" dediğimda Taehyung hafifçe kıkırdamıştı.

"Evde olsaydık giyinmene gerek olmazdı-"

"Taehyung!" Sizlanarak sözünü kestiğimde yine kıkırdamıştı. İçmiş miydi acaba? Niye bu kadar çok kıkırdıyordu? "Sen neredesin? Ne yapıyorsun?"

"Yeni iş arkadaşlarımla bir mekana geldik bir şeyler içmek için. Ben de seni arayıp haber vermek istedim." Demişti. Sesi ayık gibi geliyordu fakat yeni arkadaşlarını tanımadığım için rahat hissedememiştim. Eminim ki Taehyung'u aralarında gözüne kestiren biri vardı. Buna emindim. "Yorgun değilsen istersen sen de bize katılabilirsin" demişti benim biraz sessiz kaldığımı görünce.

"Yok, gerek yok. Arkadaşlarınla yakınlaşmalısın biraz."

"Sen gelince yakınlaşamaz mıyım ki?"

Neden tatlı tatlı konuşuyordu? Ayık olduğu belliydi ama sanırım biraz da gidikti kafası.

"Elbette yakınlaşabilirsin. Sadece bilmiyorum, velinmişim gibi hissederim gelirsem"

"Velim değil eşim olarak geleceksin buraya" demişti direkt. İç geçirmeden edememiştim. Şimdi insanlar onun bu tatlığını yakından mi izliyordu? "Hem seninle hava atarım onlara. Herkes bana yaptığım şeyin çok büyük bir şey olduğunu söylüyor. Ama bilmiyorlar" demişti iç geçirerek. "Seni, benim bildiğim gibi bilmiyorlar. Bu yüzden şaşırmalarına hak veriyorum. Kimsenin de anlayacağını sanmıyorum. Anlamaları için benim yerimde olmaları gerek ama ben de buna izin vermem."

"Taehyung.." Mırıldanarak dudaklarımı büzdüğümde Taehyung kıkırdamıştı. "Tamam, geleceğim. Bana konum at olur mu? Ama çok durmam, beraber döneriz istersen. İstersen de ben seni tekrardan almaya gelirim"

"Sen gel de bir" diye mırıldandığında iç geçirmiştim derince.

"Tamam o zaman. Sen şimdi arkadaşlarına dön. Ama.bana konum atmayı unutma. Hemen geleceğim"

Louis Vuitton: TaekookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora