Amedin topraklarından gelen iki genç, ikisi de hırçın ikisi de öfkeli. Bir berdel uğruna birbirine mahkûm edilir ve onlara bir kader çizilirse ne olur? İki genç bu durumu kabullenir mi?
Haydi gelin, Amedin topraklarına gidelim ve onlarla bu masalı...
Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.
Uyuyakalmanın ve az önceki gördüğüm görüntülerin etkisinden çıkmak için başımı iki yana sallasam da nafileydi.
Boranın o 'resim yaptım' demesi aklımdan çıkmıyırdu. Her zamanki bir olaymış gibi tepki vermesi ise beynimi daha çok allak bullak ediyordu.
İçeriden gelen duvarı yumruklama sesi ile daha neler olduğunu anlayamadan jakuziden çıkıp gördüğüm ilk havluyu bedenime sararak çıktım banyodan.
Gece gece yaşadığım olaya inanamıyordum.
Odaya girdiğim an kolunu camın kenarına yaslamış, başını da kolunun üstüne yaslamış olan Boran girdi göz hizama. Daha sonra ise duvara bulaşan kan.
Başımı iki yana sallayıp dolptan bir çift iç ve dış kıyafeti alıp yeniden girdim banyoya. Belli ki bu gece bir deliyi avutacaktım.
Üstüme geçirdiğim büyük beden tişörtüm altıma giydiğim gri eşofmanım ile odaya geri döndüğümde Boran bıraktığım gibiydi.
"Ne o Boran. Birilerini öldürmeyi resim yaptım diye mi anlatıyorsun." kollarımı göğsülerimde birleştirip yatağa geçtim, sırtımı başlığa yaslayıp derince esnedim.
Boran derin nefesler alıp veriyorken benim cümlelerim daha çok sinirlerini bozuyordu belli ki.
"Sus Şevran gelini! Sinirimi senden çıkarmayayım!" tıslayan adam görmese de gülümsedim.
"Emrin olur Afranların tek damadı." kıkırdadıdığım esnada gözlerini dehşetle bana çeviren adama tek kaşımı kaldırarak baktım.
Yalan söylememiştim.
"Kes sesini Elfesya!" diyen adamla yüzümü buruşturdum. İsmim hiç bu kadar kötü gelmemişti kulağıma.
"Kadınların sustuğu, erkeklerin konuştuğu bir dünya asla olmayacak Boran Şevran..." derince nefes aldım "Sesimi duymak istemiyorsan kapı orada." elimle kapıyı gösterip ayağa kalktım.
Büyük yatağın üstündeki yorganı kaldırıp içine girdim. Borana sırtımı döndüm "Kötü geceler Boran. Kâbusun bol olsun." derince nefes alıp gözlerimi kapattım.
Tabii bu esnada Boranın arkamda kudurduğunu da hissedebiliyordum. Amacım da buydu zaten. Gözlerimi yumdum, kendimi güzel bir uykuya daldım.
...
Kulaklarımı dolduran zılgıt sesiyle kaşlarımı çatıp yataktan biraz doğruldum. Başımı arkama çevirdiğimde Boran koltuğun üstüne tişörtsüz şekilde oturmuş elindeki kehribar rengi sıvıyı içerken yeni yeni doğan güneşi izliyordu.
