on sekizinci bölüm : lise iki tekerrür ediyor (part 2)

194 28 42
                                    


Ariana Grande - Just A Little Bit Of Your Heart 

(şarkıyı dediğim yerde açabilirsiniz ♥)

-

Uyandığımda odamın içerisi serindi ve perde hafifçe kımıldanıyordu. İçeriye ferahlatıcı ve serin yaz akşamı havası doluyordu. Henüz yataktan çıkmamıştım ama yağmur yağmış olduğunu anlayabiliyordum, çünkü hava rahatlamıştı. Sabahki o boğucu hava gitmişti. Keşke aynısı benim için de geçerli olabilseydi. Keşke ben de gök gibi gürleyebilsem, içimdeki her şeyi boşaltabilsem ve hafifleyebilseydim. Oysa hala midemdeki o rahatsız edici his beni boğuyordu. Açtım. Midem bulanıyordu ama şuan bir şey yiyemeyeceğimi de biliyordum.

Telefonu elime aldım. Jongin'den birkaç mesaj vardı ve doğrusunu söylemek gerekirse ondan mesaj olduğunu görmek beni şaşırtmıştı. Mesajın üzerine tıkladım ve yan dönerek ne yazdığını okudum.

Sehun? İyi misin?

Cidden anlayamıyorum

Sorun ne?

Neden benimle konuşmuyorsun?

İyi misin?

Lütfen bir şey yaz

Bir saat önce de bilerek cevap vermediğimi düşünmüş olacak ki sabrı kalmamış gibi yazmıştı. Bunlar Jongin'den duyduğum kibar olmaya en uzak cümlelerdi. Bir yanım onun kimsenin görmediği bir yanını açığa çıkardığı için mutluydu, bir yanımsa bu yanını ben ortaya çıkardığım için mutsuz.

Sen bilirsin

Madem konuşmak istemiyorsun

Senin için bu kadar kolay mı?

Hiçbir şey yazmadan mesajlaşma sayfasından çıktım. Jongin'le konuşmak istemiyordum. Özellikle beni her şeyi bu kadar kolay bırakmakla suçladıktan sonra. Jennie'yi seviyorsa beni ne yapacaktı? Onun işini kolaylaştırdığım için bana teşekkür etmesi gerekirdi.

Pek bir şey hissetmeden yeniden Jennie'nin Instagram'ına girdim, neden bilmiyorum ama hikayeyi yeniden göresim gelmişti. Ama bakmak için açtığımda hikayenin silinmiş olduğunu gördüm. İç çekip telefonu kapattım ama bir an yapacak başka bir şey bulamadığım için açıp Among Us oynamaya başladım. Bu da aklıma Jongin'in elimi tuttuğu ilk seferi getirdi ve bu bana daha iyi hissetmemde hiç yardımcı olmadı. O gün ne kadar güzel hissettiğimi hatırladım. Jongin'in bana ne kadar güzel hissettirdiğini ve istemsizce gülümsedim. Oyundan çıktım ve galeriye girdim ve şimdiye dek çekildiğimiz her bir fotoğrafa ve videoya bakmaya koyuldum. O kadar çok yoktu ama yine de biraz da olsa vardı ve her birini defalarca kez izlemeden geçemediğim için de epey vaktimi alıyordu.

Bir videoda Jongin benden daha uzun olduğunu öne sürüyordu, bense benim ondan uzun olduğumu söylüyordum. Ki bu da gerçekti. Ondan 1 cm bile olsa daha uzundum. Jongin sırf beni sinirlendirmek için öyle söylüyordu, bunu biliyordum ama yine de sinirlenmeme engel olamıyordum. En sonunda videoda ona el hareketi çektiğimde kahkaha atmaya başlıyordu ve video da gülüşleri yüzünden sarsılarak son buluyordu. Güldüm. Bir yandan da ağlıyordum. Telefonu göğsüme bastırdım.

- şarkıyı burada açabilirsiniz!!

Bu hissi bilmiyordum, bu hissi daha önce hiç yaşamamıştım. Sanki dünyaya gönderiliş amacımı bulmuş ve onu gerçekleştirmeye çok yaklaşmış ama son anda her şeyi elime yüzüme bulaştırmıştım. Tüm yaşamımı anlamsız bir var olmaya dönüştürmüştüm ve hayatım boyunca bu gerçekle yaşamaya mahkumdum. Nefes alamıyordum. Kalbimdeki bu yükle yaşayamazdım, gerçekten yaşayamazdım ve ne yapacağımı bilmiyordum. Güneş ışığı yeterli değildi hissettiğim karamsarlığı dağıtmaya ve ben Jongin'e sarılma ihtiyacıyla yok oluyordum. Sanki ona bir sarılsam her şey yoluna girecekti, dünyam aydınlanacaktı.

Chequered: KIM (aşağılık pislik duygusuz) JONGIN ve benWhere stories live. Discover now