☆4.BÖLÜM☆

828 262 12
                                    

3 yıl sonra ...

Biliyorum aradan geçen yıllarımı size anlatamadım ama başıma neler gelmedi ki detay verip sizi sıkmak istemediğim için arada ki zamanları sadece hızlı bir şekilde anlatayım . İlk olarak şöyle başlayın lakabım Buz Prensi oldu buzların efendisi diye anılmaya başladım . Günden güne gönderilen hediyelerin hem büyüklüğü,  hemde fiyatı artmaya baslamıstı .

Araplar zaten hediye konusunda kimsenin eline su dökemezlerdi . Bir Arap bana şato şeklinde ev  hediye etti , sırf biri benim kim olduğumu öğrenmek için malikane vermeyi teklif etti bazı manyak hayranlarım holding , ev , araba , iş yerleri verdi . Hepsi değişikti ne kadar saçma hediyeler bunlar . Uzun zamandır buradayım nerdeyse 20 yaşıma basacaktım . Siz hediyeleri boşverin aldığım kupaları bir görseniz siz bile şaşırırsınız .

Buz kupasının efsanesi oldum üç defa dünya şampiyonu oldum. 3,2,5 yapıyorum artık bir imkansızı başardım , bir efsaneyim şuan herkes benden bahsediyor giderek ün kazanmam aslında beni rahatsız ediyordu . Böyle bir hayat istemiyorum , ben daha sakin bir hayat istiyorum .

Derin bir nefes aldım aslında bana ilk hediye gönderen kişiyi öğrendim adam bildiğin yürüyen para makinesi bizim şuan ki Araplar yanından bile geçemez ama asıl soru bu zamana kadar bana her zaman manevi açıdan hediyeler göndermeye başladı. Boynumda ki kolyeye dokundum ve hafifçe güldüm hala takıyorum onu çıkarmak gibi bir planım yoktu .

Annemi kaybettikten sonra diplerde sürünürken o beni çıkardı hiç bir zaman diğerleri gibi kimliğimi öğrenmeye çalışmadı . Her zaman arkamda bir gölge gibiydi ve bu beni içten içe mutlu ediyordu .

Size anlattığım üzere tatlı bir adama benziyor dimi ama aslında öyle biri değil tam tersi aşırı sert ve acımasız bir mafyaydı ve üstüne erkekti . Sorun şu ben bu yaşıma kadar kimseden hoşlanmadım ve aşkın ne olduğunu bilmiyorum benim bildiğim tek aşk var o da buz .

Asıl konu bu kişinin ismi Kim Tae-hyung . Kim holdinglerinin , şirketlerinin ve bir sürü iş yerlerinin sahibiydi . Bizimkiler ona kısaca Tae diyor adam duysa ne der ismi ile hitap ediyorlardı . Bana White Swan lakabını o takmıştı herkes bana öyle sesleniyordu ama genel olarak Buz Prensiydi lakabım .

Onun yüzünü hiç görmedim ama fotoğraflardan biliyorum yakışıklı biriydi . Zaten bir çok erkeğin ve kadının dikkatini üstüne çekmekten hiç utanmazdı ve bir gülüşü vardı . Bir çok kişi bu gülüşe ölürdü ama bilmedikleri bir şey var o adam bana aşık .

Evet doğru duydunuz adam yüzünü bile bir kere görmediği adama aşık, her zaman uzağımdaydı . Şimdi biraz beni abartalım dimi üç kez dünya şampiyonu oldum buz kupasında ise saymayı bıraktım .

Olimpiyat  şampiyonluklarım vardı bir çok kez Rusya'yi temsilen kazandığım yarışlar vardı baya iyidim tüm dünya beni biliyordu . Sosyal medya takipçi ile kaynıyordu ama hiçbirine yüzümü atamazdi
Im bu yasaktı .

Aaaa ben size söylemi unuttum teyzem evlendi ve tahminimce kiminle olduğunu biliyorsunuz . Evet evet Madam'in arkadaşı ile evlendi şu tatlı kadınla ben onu çok seviyordum . Başka eve taşındılar bizde bizimkilerle ev tuttuk daha doğrusu hayranımdan hediye olan ev, gözlerimi devirdim .

Şuan nerde olduğium tahmin bile edemezsiniz banyoda küvetin için köpük banyosu yapıyordum ve bir yandan One Direction -What Makes You Beautiful- dinliyorum kabul çok eski bir şarkı ama seviyorum . Kapı birden tıklandı size anlattığım için dalmıştım o yüzden korkarak yerimden zıpladım bu J-hope .

" Umarım küvetin deliğine düşmedin çık artık buruş buruş olacaksın . " Gözlerimi devirdim burda bile rahat yoktu . Bana abilik taslıyordu hı ne olacak zengin velet. " Eğer 10 dakika içinde çıkmazdan muzlu sütlerin hepsini ya içerim ya da çöpe atarım." Gözlerim büyüdü hızla ayağa kalktım ve yıkandım gene aynı tehdit bıktım ama ya ben seni sevdiğin ayakkabılarınla tehdit ediyor muyum .

İCE PRİNCE | TAEKOOK Where stories live. Discover now