11. Bir şeyler dönüyo 😟

303 23 20
                                    

Bu bölümü dostların bıçak zoruyla yazıyorum peşimi bırakmıyorlar yeni bölüm diye 😔

***
Elçinin Gözünden

Sabahın köründe kalkmış 2 saattir İpeke ulaşmaya çalışıyorum. Bu kız nerede amk. Emreyle gidicem dedi erken dönerim herhal dedi ama sabah oldu amk.

Beni endişelendirmeye başlamıştı telefonunu yanına almıştı ama şuan kapalıydı ve açmıyordu. Umarım başına bir şey gelmemiştir diye evde bin takla atıyordum.

O sıradada stresten Adalla konuşuyordum. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama ben gene merak ediyordum.

"Sakin ol en fazla onda kalmıştır. Strese sokma kendini boşu boşuna. Kendine zarar veriyorsun." Diye beni düşünüyordu. Canım ya.

Ama şuan bunu umursayamıyordum.

"Nasıl sakin olayım Adal ya. Arkadaşım ortalarda yok bir erkekle gidicem dedi geru gelmedi. Başına ya bir şey geldiyse, nereden bilicem ?"

"Sende haklısın. Ne diyeyim." Adal pek böyle diyerek yardımcı olmuyordu ve arkamdaki bir şeye bakıyordu.

Bende merak edip arkama bakındım ama çok dikkat çekicek bişi yoktu.

"Noldu niye hep arkaya bakıyorsun ?" Diye sordum.

"Ha yok bir şey gözüm dalmış ya."
Aynen bende bunu yicem bakışı attım tabikide mecbur söylemek zorunda kaldı.

"Arkadaki vazoya bakıyordum. Çiçekler çok güzelmiş. Biri mi aldı sana ?" Diye sordu merakla. Neden bu kadar nerak ettiki bir çiçeği ?

"Biri gönderdi. Kim bilmiyorum ama gerçekten çok güzeller. Keşke teşekkür edebilsem." Dedim ve çiçeklere bakıp gülümsedim.
Adala geri baktığımda oda mutlulukla gülümsüyordu. Neden birinin bana çiçek alması onu mutlu etmiştiki ?

"Neyse bu arada şu buluşma günümüz vardı ya." Diye söze başladı Adal.

"Nolmuş o güne ?"

"Onu bugün yapsak, eğer müsaitsen ?" Diye sordu.
Biraz düşündüm. Hem Adalın yanında stresimi de atabilirdim. Beni rahatlatmayı biliyordu. İpekden haber alana kadar onunla takılabilirdim.

"Olur neden olmasın ?" Dedim.

"Tamam o zaman ben evi hazırlayam. Hafif dağınıkta." Dedi ve ikimizde buna güldük. Sonra telefonları kapattık.

Hemen odama koşup, süslenmeye başladım. Hazır olduğumda kendime baktım. Ne güzelim be dedim. Ve eşyalarımı alıp evden çıktım

Adalın evine kadar full kedi köpek besleyerek gittim. Napim canım hayvanlar aç aç. Buda kamu spotu olsun.

Adalın evine vardım ve kapıyı tıklatyım. Sanki hazırdaymış gibi direk kapıyı açtı ve sıcak bir gülümsemeyle beni içeri ağırladı. Birlikte salona geçtik ve oturduk.

Sonra nasıl olduysa konu döndü dolaştı İpeke geldi.

"Bence İpek yalan söylüyo sana." Dedi Adal.
Tabi ben bu duruma baya sinirlendim.

"Adal sen ne demeye çalışıyorsun, iyi misin acaba ?"
Adal ise bana yardım etmeye çalışıyormuş gibi bir ifadeyle konuşmaya devam etti.

"Herşey ortada Elçin görmüyor musun, telefonlarına cevap vermiyor, yeni erkek arkadaşıyla senden gizli bir yerlere gidiyor. Sencede garip değil mi ?" Diye bana sordu.

Biraz düşününce aslında mantıklı geliyordu. Ama İpek bana böyle bir şey yapmazdı. O benim 4 yıllık arkadaşım, imkansız ya diye düşündüm.

Adal da sanki yetmiyormuş gibi konuşmaya devam etti.

"Hem sana karşı hep kötü davranıyor, kendi gözlerinle görüyorsun. Sencede bu işi sorgulamanın vakti değilmi Elçin ?"

Bu sözleri karşısında yıkılmıştım. Haklı olabilir miydi, haklı olma ihtimali var mıydı ? Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Bu duruma nasıl geldik İpek ?

Adal bana dahada yaklaştı ve bana sıkıca sarıldı. Bende ona geri sarılıp ağlamaya devam ettim. O ise saçımı okşayarak beni rahatlatmaya çalışıyordu.

"Sakin ol. O olmasa bile ben yanındayım Elçin. Ben seni asla bırakmam. Hem sana onu atlatmanda yardım edicem. Sadece kendini yıpratma." Diye bana hafifçe konuşuyordu.

İyiki o yanımdaydı. Eğer dedikleri doğruysa, ki umarım değildir, iyiki ona sahibim.

Sonra Adalla ayrıldık, elleriyle göz yaşlarımı sildi ve elleriyle yüzümü tuttu.

"İçini boşalttıysan artık ağlamak yok tamam mı ?" Dedi bende onaylarcasına kafamı salladım oda gülümsedi ve alnımdan öptü.

Bu iyi gelmişti gözlerimi kapatıp ona yaslandım. Çok yorulmuştum. Bu olaylar bide üstüne şimdi İpek.
Ben onsun ne yapacaktım sorusu kafamda dolanıyordu.

En son Mertin kayboluşundan sonra böyle kötü olmuştum. Mert ve Kaan desen ortalıkta yok. Emre ve İpek kim bilir ne halt yiyorlar.

Şuanda sahip olduğum tek kişi Adal'dı. Umarım oda beni diğerleri gibi bırakmaz. Hem oda bana şu gizemli adamı bulmada yardım eder. Niye etmesin ki değilmi ?

Ben bunları düşünürken telefonuma bir mesaj geldi. Ama ben bunu yorgunluktan açamadım ve Adalın kollarında uyuya kaldım.

Adalın Gözünden

Sonunda uyuya kalmıştı canım sevgilim. Bu olaylar gerçekten onu yormuştu. Ama yakında benim sayemde normalden daha iyi hissedicek. Buna eminim.

Telefonuna bir mesaj geldiğini duydum. Telefonuna uzandım ve elime aldım. Şifresini bildiğim için direk açtım. Mesaj İpektendi. Ahh gene mi bu kız ?

Elçini rahat bırakmıyacak mısın sen ?
Ama olsun. Zorla yada güzellikle bunu halledicektim. Elçinin ağzından mesaj attım.

İpek: Ya kuzum beni çok kez aramışsın. Merak etme la ben Emrelerdeyim. Dün çok yorulmuştum o yüzden tembellikden onda kaldım. 1 2 saate geliom şuan kahvaltı ediyoz eniştenlekee. 🤪😝

Elçin(Adal): Sen ciddi misin onca saat bana yazmadın ve şimdi o sevgilinle beraber kahvaltı ederken mi yazıyorsun ? Sana yazıklar olsun. Sakın yanıma bir daha yaklaşma.

İpek: Elçin ne diyorsun sen ya. Saçmalama. Bak hemen senin yanına geliyorum bu konuyu konuşmadan bırakmam. Bir daha yanına yaklaşmamak mı ? Gerçekten abartıyosun artık bekle bu iş hakkında konuşucam ben senle. Yoldayım.

Bu cevaba karşı sırıttım ve telefonunu kapattım. Telefonu masaya geri koydum ve uyuyan Elçine geri sarılıp bende onunla birlikte uykuya daldım.

***
Allah Elçine sabır versin amin. 😔

StalkerWhere stories live. Discover now