~1~

75.4K 524 200
                                    

Her kese selam. Güzel hikaye yazmayı ve sevilmesini umuyorum.
Çok uzatmadan hikayeye geçelim.
Like atmayı ve yorum bırakmayı unutmayın.

*Türk olmadığım için :( yazım hatalarım ola bilir, mazur görünüz..💙 hatalarımı bana belirtirseniz düzeltirim, önceden katlanıp okuduğunuz için teşekkür ederim..)*

!!Arkadaşlar unutmayalım ki, bu bir hayal ürünüdür. Bazı yazdıklarımın gerçeklikle alakası olmaya bilir..!!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Uçakdan şimdi indim ve yurda gidiyordum. Londra çok güzel. Erasmus kazanmış iyi bir öğrenci gibi burada da iyi olmayı umuyorum.

Ablam da ailesiyle Londrada yaşıyor, lakin onları rahatsız etmemek adına yurtda kalmayı seçtim.

Odama çıktığımda yalnız olmadığımı gördüm. Benden başka odada bir tane kız daha vardı. Esmer kızdı, saçları siyah, gözleri elaydı. Beni gördüğünde gülümsedi.

-Hoşgeldin. Ben Anna.

-Hoşbuldum. Miray.

-Sen pencereye yakın yatağı kullana bilirsin, ben orayı sevmedim.

Pencereye yakın yatağı sevmemek mi? Merak etdim.

-Nedenini sora bilir miyim?

-Uyumayı sevdiğim için, gözüme işık düştüğünde rahatsız oluyorum - kıkırtadığında ben de güldüm. Kafası "güzelmiş". İyi anlaşacağız.
-Öğlen yemeği zamanı, gelmek ister misin?

-Tabi - dedim ve aşağıya indik. Yemek tepsilerimizi doldurduğumuzda köşede bir masaya geçtik.

Anna kendisinden bahsetti. Rus olduğunu düşünmüşdüm onu gördüğümde ve şimdi de emin oldum. İngilisce zorluk çektiğini söyledi, zaten konuşmasından belli oluyordu.

-Ben ruscayı biliyorum, rahat konuşa bilirsin - dediğimde yüzünde çiçekler açdı sanki. Ruscaya geçti.

-Bunu duyduğuma nasıl sevindim Miray anlatamam.

Daha sonra ben kendimden bahsettim. O bana her şeyini dediği için ben de çekinmedim. Biranda samimi olmuştuk.

-Erasmusla geldim Türkiyeden. Eğer burayı seversem tüm dönemi burda tamamlayacağım.

-Umarım istediğin gibi olur. Peki ailen?

-Babam nerde bilmiyorum - burukça gülümsedim - annem ben 7 yaşındayken vefat etti. Ablam Londrada, evli.

-Sen Türkiyede yalnız mı yaşıyordun? Kaç yaşından? Zor olmadı mı?

Art arda sorduğu sorularla yüzündeki endişeyi görebiliyordum. Anlayışla karşılayarak cevapladım.

-18 yaşıma kadar ablam ve anneannemle yaşadım. Sonra ablam evlendi. Ben 20 yaşımdayken anneannem öldü. Ablamın da yardımıyla geçiniyordum. Şimdi de buradayım. - omuzlarımı kaldırdım ve gülümsedim.

Sonra derslerle ilgili konuşmaya başladık. Aynı kampusdaydık ama o dil ve edebiyyat, bense psikoloji okuyordum.

-Anna, burada oyunculuk dersleri oluyor mu?

-Evet, hatta kampüsümüzde de var. Her dönemde bir oyuncu geliyor ve ders veriyor. Neden ki?

-Seviyorum oyunculuğu. Katılmak isterdim.

-Katılırsın o zaman derslere. Ben de düşünüyorum.

Yemekleri bitirip odamıza çıkmıştık. Yine sohbet etmiş, ben eşyalarımı yerleştirmiştim. Anna uykucu olduğu için minnetdardım resmen. Bana güzel bir yatak bırakmıştı.
Yatağıma uzandım ve gökyüzünü izlemeye başladım. Ay o kadar güzledi ki, insanın içinden şarkılar söylemek geçiyordu.
Anna uyuduğu için kulaklığımı taktım, pandama iyice sarılarak sevdiğim şarkıyı açtım.

Autumn (DADDY)Where stories live. Discover now