~18~

11K 189 18
                                    

Yatağıma uzanıp instagram hesabımı düzenliyordum. Her kese açıp güzelce paylaşımlar yapıcağım. Ben Henry Cavill'in kadınıyım dimi, bizi güzelce paylaşıcaktım. Henry banyodan çıkıp yatağın önünde durdu, saçlarını havluyla kurutuyordu.

-Vitaminini içtin mi? - aklıma gelen şeyle telefonu üstüme fırlatıp komodindeki vitamine uzandım. Ona masum bakışlar atarak içtim. Derince nefes üfledi - ben napıcam seninle.

Havluyu bırakıp yatağa uzandı.

Fotoğrafı paylaşıp altına 'Our Miracle' yazıp Henry'e etiketleyip post attım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Fotoğrafı paylaşıp altına 'Our Miracle' yazıp Henry'e etiketleyip post attım. Henry'e bildirim geldiğini duydum. Bebeğin fotoğrafını görmemişti, nasıl tepki vericek diye yandan ona bakmaya başladım. Telefona baktığımda benim hesabıma giriş yaptı. Sonra yüzüne baktım. Dudakları yukarıya kıvrıldı anınadaca, sonra da dudaklarını bir birine bastırıp yavru köpekler gibi kaşlarını çattı masumca. Bana döndü hızla. Ben zaten ona bakıyordum.

-Bebeğimizin ilk fotosu. - kafamı olumlu anlamda salladım. - bana da atsana.

Telefonu açıp ona da attım. Bir kaç dakika sonra bana bir bildirim geldi açtığımda o da paylaşıp beni etiketlemişti.
Fotonun altına 'My 2th Miracle' yazmıştı. Uzanıp yanağına sulu öpücük bıraktım.
Telefonu komodine koyup bana sarıldı. Bir kaç dakikadan sonra ben de telefonu komodine koyup göğsüme uzanıp karnımı okşayan ayıcığımın saçlarıyla oynamaya başladım.

-Bizim bebeğimiz. - dediğinde.

-Bizim bebeğimiz - diye karşılık verdim.

-Teşekkür ederim - kafasını kaldırıp yüzümü avuçladı ve alnını alnıma yasladı.
- çok teşekkür ederim ruh işığım, her şeyim. O kadar mutlu ettin ki beni. İyi ki varsın, iyi ki varımsın. - dudaklarıma öpücük bırakmaya başladığında karşılık verdim. Bu öpücüklerle sevincimizi bölüşmüştük sanki. Sonra da bir birimize sokulup uyuduk. Ve artık yatakta 2 değil, 3 kişiydik..

~~~~

3 hafta sonra

Hamileliğimin bir ayındaydım, mide bulantılarım fazlasıyla oluyordu. Ama beni kıran şey Henry'nin hala da evlilik teklif etmemesiydi. Neyi bekliyordu ki. Artık bazen evlenmek istemiyor diye düşünüyordum. Bu da beni sinir ediyor, ona karşı sert oluyordum. Her defa yaklaşmak istedikte de istemiyorum diyip geri çeviriyordum. Ama kırılıyordum işte. Yine de benimle iyi davranıyor, yemeklerimi yemeyi, ilaclarımı kullanmayı o bana hatırlatıyordu. Artık hamileliğe dair bazı kitapları bile okumuştu. Bir ayımın tamam olmasında fotoğrafımı çekip paylaşmıştı. Her ayımda bunu yapacağını söylüyordu. Jeny'de doğum yapmış bir tane kızı olmuştu. Onlara gittiğimizde benim de hamile olma haberimi vermiştik, tüm aile mutlu olmuştu.

Dersten eve geldiğimde biraz uyumak istiyordum. Henry evde değildi, şu sıralarda gelen bir teklifi kabul etmemişti. Sorduğumda doğuma kadar hiç bir teklifi kabul etmeyeceğini bildirdi. Bu mutlu ediyordu beni. Ama hala bir evde yaşayan, hatta anne baba olan başka insanlardık.
Saat 12ye geldiğinde Henry'nin geldiğini duydum. Bu kadar zamana kadar neredeydi, ne yapıyordu merak etsem de ona kırgın olduğum için çokta konuşmuyordum. Yatağa girip sıkıca sarıldı. Tabiki kendimi rahatsız hiss ettim. Düşüncelerim fazlasıyla ağırlık yapıyor ve ona her saniye daha çok kırılıyordum. Ama kalkıp da evlenelim diyemezdim.

Autumn (DADDY)Where stories live. Discover now