6

4.4K 477 540
                                    

Kısa bir aradan sonra 6. bölümle karşınızdayız.🤭
Umarım beğenirsiniz.❤️
Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyoruzzz .✨️


Yine çokta uzun sürmeyen ama hatırı sayılır da bir uzunlukta olan yolculuktan sonra saraya gelmiştik. Jin elimden tutarak arabadan indirmiş ve saraya doğru yavaş yavaş ilerlemişti.

Yüzünde muhafızları gördüğünden beri olan kibirli gülümsemenin nedenini çok iyi biliyor ve bildiğim içinde sesimi çıkarmıyordum.

Taehyung başta beni reddetmiş ve kalp kırıcı şeyler söylemiş olsa da ruh eşi olduğumuz için bütün bu söylediği laflar dönüp dolaşıp münasip bir şekilde ona giriş yapmıştı. Beni çok kırmıştı kabul ama ona uzak kalınca yorgun oluyordum. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak.

Bir bakıma ona mecburdum. Ama ben ona ne kadar mecbursam o da bana mecburdu ve ben bunu gayet güzel bir şekilde ona karşı kullanacaktım.

Jin ile birlikte haftalar önce geldiğim saraya yeniden girmiş ve Taehyung'un odasına doğru ilerlemiştik. Odanın kapısının önüne geldiğimizde Jin benden önce kapıyı çalmış ve içeri adım atmıştı. Arkasından ilerlemiş ve bende içeri girmiştim.

Girer girmez oldukça büyük olan bu odada dikkatimi çeken tek şey istemesem de uzak kaldığım için özlem duyduğum ruh eşimdi. Tam karşımda kalan büyük yatağın ortasında başında nemli bir bezle ve pijamalarıyla uzanan ruh eşim uzaktan bakınca masum ve ilgiye muhtaç görünse de olayın iç aslını bildiğim için müdahale etmek içimden gelmiyordu.

Hem yanında oturan Kraliçe Kim oğluyla yeteri kadar ilgileniyordu zaten. Odaya geldiğimizi gören kraliçe yerinden kalkmış ve elimi tutarak yüzüme hüzünle bakmıştı.

"Ah sevgili çocuğum her şeyi öğrendim Taehyung kral ölünce bana her şeyi anlattı aynı anda ne kadar şaşkın, üzgün ve mutlu olduğumu bilemezsin."

Kraliçe Kim gözlerime ilgiyle bakmış oğlunun yaptığı inatçılıktan dolayı özür dilemiş ve tabiri caizse onu iyileştirmem için bana yalvarmıştı. Eh ben de üzgün bir anneyi daha da fazla üzmemek için onu onaylamış ve dinlenmesi için odadan yollamıştım.

Kraliçe gittikten sonra koltuklardan birine kurulmuş Jin'e bakmış ve Taehyung'un yanına doğru ilerlemiştim. Yavaş bir şekilde yatakta yanına çökmüş ve kafasında duran nemli bezi oradan alarak elimle alnına dokunmuştum.

Ateşi yoktu tahminimce ben geldiğim için artık daha iyiydi fakat tam olarakta iyileşmiş sayılmazdı. Yüzündeki ifadeden rahatsız olduğu oldukça belli oluyordu. Yerinden kalkan Jin bize yaklaşmış ve yatakta benim olduğum tarafa yanıma oturmuştu.

"Jungkook onun hemen iyileşmesini ister misin?"

"Hyung evet elbette isterim ama nasıl olacak o."

"Sen Jungkook, sen onu iyileştirebilirsin."

"Hyung doktor muyum ben nasıl iyileştireceğim onu."

"Öp onu Jungkook yakın temas kur ona en hızlı bu şekilde iyileşir."

Jin'in dediği şeyle gözlerimi kocaman açarak ona bakmış ve hızlıca yataktan kalkmıştım.

"Hyung sen ne dediğin farkında mısın? Beni reddeden, hakaret derecesinde şeyler söyleyen, istemeyen birini nasıl öperim."

"Jungkook biliyorum ama buna mecburuz lütfen öp şu salağı."

Jin Hyungun Taehyung'a olan tabiri şu ortamda istemesem de beni güldürmüş ama hemen ciddileşerek tekrar Taehyung'a dönmüştüm. Şimdi ben onu öpmeliydim. Pekâlâ, sırf krallığın geleceği için bunu yapacaktım yoksa Taehyung'un iyi olması umurumda bile değildi.

Ma Moitié Where stories live. Discover now