ANİME KARAKTERLERİ X OKUYUCU

Attack on Titan Reaction

Onlara sarılmana tepkileri ne olurdu?
(sevgilisiniz)
Part 2

Sadece Erwin ve Reiner var yani okumasanız da olur
_________________________________________________________

Erwin
Erwin yine her zaman olduğu gibi evraklarla uğraşıyordu, sen de onun yanında ona yardım ediyodun. Çok sıcak olduğu için kalktın ve Erwin'in oturduğu yerin arkasında ulunan pencereyi açıp önünde dikildin. Temiz havayı içine çekerken Erwine baktın. Yine masanın üzerine eğilmişti. "Tanrım, bu gidişle kambur kalacak" diye düşündün. Arkasindan yaklaştın ve ona sarılıp onu geriye doğru çekip dik bir konuma getirdin.

Y/N: Bu gidişle kambur kalacağının farkında mısın?

Erwin: Üzgünüm Y/N ama evraklarla uğraşmam gerek.

Y/N: Kambur kalacaksın diyorum!

Erwin: Y/N benim kolum yok, sence tek sıkıntı kambur kalmam mı?

Y/N: İyi be ! Seni düşünen de kabahat.

Erwine doladığın kollarını gevşettin ve Erwin'i serbest bıraktın. Hafif sinirlenmiştin bu yüzden odadan çıkacaktın. Kapıya doğru yürüyecektin ki Erwin kolunu tutup seni çekti ve kucağına oturmanı sağladı. Bunu beklemediğin için biraz kızarmıştın.

Erwin: Beni düşündüğün için teşekkür ederim.

Y/N: A ben.. Neyse gidiyiorum, gıcık oldum sana. Yalnız kal da değerimi anla.

Onun kucağından kalktın ve hızla kapıya yönelip odadan çıktın. Tripliydin, sanırım Erwin'in kendini affettirmesi için sana çiçek alması gerek.

Reiner
Reiner ile küstünüz. Daha doğrusu o küstü, çünkü birlikteki bir çocukla biraz samimiydin. Arkadaşınla konuştuğun için trip atıyordu. "Reiner bir kızla samimi olsaydı aynısını yapar mıydım?" diye de bir yandan düşündün. Cevap kesinlikle evetti. Sanırım ondan özür dilemen gerekiyordu. Bahçede onu aramaya başladın. Bulduğunda ona doğru birkaç adım attın ama hemen durdun, çünkü yanında Bertholdt ve Annie vardı. Belli ki ciddi bir şey konuşuyorlardı. Bir yere geçip hemen beklemeye başladın. Bir süre sonra önce Annie, ardından da Bertholdt gitmişti. Artık yalnızdı, hızlı adımlarla ona ilerledin. Seni fark etmemişti, onun yaına geldiğinde boynuna sarıldın ve konuşmaya başladın.

Y/N: Reineeeer!

Reiner: Y/N bağırma.

Y/N: Niye?

Reiner: Sadece biraz kafam ağrıyor.

Y/N: Hâlâ bana tripli misin?

Renier: Ha, yok sadece şey... anlarsın ya, dalgınım işte

Y/N: Hıhı anladım.

Hevesin kaçmıştı. Hüzünle ona sarılmayı bıraktın ve gözlerini yere diktin. Anlaşılan seninle konuşmak istemiyordu. "Artık beni sevmiyor mu? Sorun bende mi? Kendimi nasıl affettireceğim?" diye düşünürken iyice dalıp gitmiştin. Reiner bunu fark etmişti, seni üzdüğünün o da farkındaydı. Seni neşelendirmek istedi, bu yüzden tek kolu ile boynunu kavradı ve gövdesiyle kolunun arasına alıp sıkıştırdı. Boşta olan eli ile saçını karıştırıyordu. O saç için yarım saat uğraşmıştın. Kendini kurtarmaya çalışırken konuştun

Y/N: Reiner, saçımı bozuyorsun!

Reiner: Burada boğulmak üzeresin ama tek sorun saç mı?

Y/N: Saçımı bozma!

Reiner: Kızım sen ciddi misin?

Y/N: EVET! Hani başın ağrıyordu? Nereden geliyor bu enerji o zaman!