UCHİHA OBİTO

463 23 49
                                    

llife4animecharacters İstek için teşekkürleeeeeeeer, umarım beğenirsin<33

*Modern AU*
Lisedesiniz

_________________________________________________

Y/N: Hadi ama Rin, sadece ona bir şans ver.

Rin: Ama bundan emin değilim.

Y/N: Emin olmadığın şey ne? Ondan hoşlanmıyor musun?

Rin: Öyle değil, belki... Obito ile o kadar da uyumlu değilizdir.

Y/N: Saçmalıyorsun! Siz harika bir çift olursunuz.

Rin: Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?

Y/N: Tabii ki! Bak biz Obito ile çocukluk arkadaşıyız, onu en iyi ben tanırım. Eğer seninle oynayacağını düşünüyorsan, unut bunu. O asla öyle bir çocuk değil. O bu tür işler için çok masum. Hem bana defalarca kez senden hoşlandığını söyledi. Hatta seninle konuşmam için başımın etini yedi.

Rin: Doğru mu bu?

Y/N: Doğru tabii! Bugün çıkışta seni okulun yakınındaki parkta bekliyor. Ee gidecek misin?

Rin: Gitmeli miyim?

Y/N: Bu sorulacak bir soru mu? Tabii ki gitmelisin. Cevabın hayır olsa da onu öylece bırakmamalısın.

Rin: Sanırım haklısın... Ta-tamam, ona parka geleceğimi söyle.

Y/N: Harika! Doğru kararı vereceğine inanıyorum Rin. Sonra görüşürüz.

Rin: Görüşürüz.

Rin'in yanından ayrıldın ve camın yanında olan sırana geçtin. Bir süre umutsuzca dışarıyı izledin. Ne hissetmen gerektiği hakkında en ufak bir fikrin yoktu. Dünyada kaç kişi sevdiği kişiyi bir başkasına ayarlamaya çalışıyordu? Dahası buna nasıl dayanıyorlardı? Zihninin ağırlığı yüzünden yanına gelmiş olan Obito'yu fark etmemiştin. O seni sarsmasaydı fark etmeyecektin de.

Obito: Pşt, kendine gel.

Y/N: Ha, ne oldu tobi?

Obito: Bana öyle seslenmeyi kes.

Y/N: Bence çok güzel. Sen ne istemiştin?

Obito: Rin ile konuştun mu? Ne dedi?!

Y/N: Konuştum, parka gelecekmiş.

Obito: Gerçekten mi?!

Y/N: Evet. Ona karşı nazik-

Birden Obito senin boynuna sarıldı. O kadar çok sıkıyordu ki zar zor nefes alıyordun.

Y/N: Tobi, yavaş ol!

Obito: Teşekkür ederim Y/N. Sen en iyisisin!

Y/N: Sen mutluysan ben de mutluyum.

Yapabildiğin en iyi gülüşü yaptın ve Obito'ya gülümsedin. Obito ile biraz daha sohbet ettiniz. Ona nasıl davranması gerektiği hakkında tüyoları veriyordun. Konuşmanız zilin çalmasıyla kesilmişti. Tekrardan bir sohbete giriştiniz ama bu çok uzun sürmedi. Ders zilinin çalmasından bir dakika sonra, hatta daha az sürede, Öğretmeniniz Minato geldi. Öğretmenin bu huyundan nefret ediyordun. Çok hızlıydı. Eşyalarını masaya koydu ve direkt olarak dersi anlatmaya başladı.

 Bu dersin bitmesini istemiyordun. Geçen her süre Obito ve Rin'in buluşmalarını yaklaştırıyordu. Ders boyunca tek düşündüğün buydu. Bir türlü hocanın anlattıklarına odaklanamıyordun. Resim çizmeye karar verdin. Çizebildiğin tek şey bir gözdü. O yüzden defterinin kenarına küçük bi göz çizmeye başladın. Her kalem darbesiyle kafandaki düşünceler çoğalıyordu. Yavaş yavaş nefesin daralmaya başlamıştı. Kafanı düşüncelerden uzaklaştırmaya çalışarak çizimine devam ederken adını duymanla ve yüksek ses yüzünden irkildin.

ANİME KARAKTERLERİ X OKUYUCUWhere stories live. Discover now