eighteen

418 43 50
                                    

tekrardan iland izliyodum ve jay biasli biri olarak sinirlerim hoplamis olabilir su an
ama inek yalamis saclarini gorunce keyfim yerine geldi

<<<>>>

jay'in ve heeseung'un zorla oturduğu masada kollarımı birleştirmiş bacak bacak üstüne atmıştım. ayağımı sallarken bir yandan da göz devirerek jay'in hepimize -özellikle de jungwon'a- yaptığı açıklamalar ve özürleri dinliyordum.

"...sevgilim gerçekten pişmanım daha ne kadar söylemem gerekiyor? hem sunghoon ile aramız da düzeldi..." evet araları düzelmiş resmen doğma büyüme kankalarmış gibi takılıyorlardı.

hayır neden her sevdiğim insan jay ile yakınlaşıyordu anlamıyordum. onlar hala konuşurken sunoo ve riki öğle arasını kendilerine ayrımak istedikleri için sınıfa çıkmışlardı.

ben ise masadan kalkmak için bir neden bulamadığım için zamanımı etrafı incelemeye harcıyordum. tam o sırada sunghoon kantine girmişti.

aklıma dün attığı mesaj gelince elde olmadan bakışlarım yumuşamıştı. sonra salak salak sırıtmamak için kendimi toplamış oturduğum yerde dikelmiştim.

"...bak hatta geçen gün tüm sigaralarımdan kurtuldum." "evet jay ilk defa bir işe yaradı iki gün sigara almama gerek kalmadı" heeseung gülerek konuştuğunda jay heeseung'un ensesine vurmuş sonrasında jungwon'a dönerek "hayatım sen onu dinleme. seni çok seviyorum nolur beni affet" jungwon bir bana bir jay'e bakıyordu.

affetmek istediğini biliyordum sadece benden çekiniyordu. "istediğini yap" tabii bunu dememle jay'in dudağına yapışması bir olmuştu.

bir insan nasıl bu kadar rezil olabilirdi anlamıy-

"barışmışsınız sonunda bakıyorum" sunghoon elinde kahvesiyle gülümseyerek geldiğinde yanıma az önce riki'nin kalktığı sandalyeye oturmuştu.

hayır... ona söylediğim laflardaki gibi davranmayacağım artık... asla.

ben barışmalarını istemediğim için sessiz kalmıştım. heeseung gülerek onu onayladığında jay sinir olduğum bir şekilde 32 diş sırıtarak jungwon'u omzuna yatırmıştı.

sunghoon ise kahvesinden bir yudum alıp konuşmuştu. "seni çok seviyor. benden özür dilemeye geldiğinde sadece 2 dakika özür dilemeye ayırdı 20 dakika seni konuştu" jungwon'a gülerek söylediği şey ile gözüm gülüşüne kaymıştı. inceleşen dudakları, kısılan gözleri, resmen ona aşık olmam için var olan benleri...

sunghoon'un yüzü bana döndüğünde daldığım yüzünden kendimi çekmek için gözlerimi kırpmıştım.

daha fazla rezil olamazdın jake...

<<<>>>

jaywon yazmayi cok ozledigim belli oluyo mu

ꜱᴜꜰꜰᴇʀ-ᴊᴀᴋᴇʜᴏᴏɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin