Bölüm 5.1: Son 1 Yıla Sığanlar

60 4 3
                                    

Korkmuştum. Gözlerimi kapadığım senaryo bir çatı kenarıyken gözlerimi açmamı sağlayan ilk defa hissettiğim soğuk metallerdi. Annemin bakışı hala aklımda, inanmak istemiyordu ama kabullenişim bir hayal kırıklığı niteliğindeydi. Babamı görmedim bile. 

Mahkeme salonundan cezaevi aracına binene kadar gözlerim ışıktan mı flaşlardan mıdır bilinmez bir süre daha kapalı kaldı. Askerlerin sert tutuşları tiksintilerinin birer güne vurumuydu. Daha sonra ise araç hareket etti ve dış dünyaya ait son gördüğüm şey babamın ifadesiz gözleri oldu.

Boşluk. Gardiyanların kahkaha sesleri. Yeşil tavandaki rutubet izleri. Ranzanın ikinci katından dünyayı düşünüyorum. Kahvaltı vakti. Hak ettiğim gerçeğini her yüzümü yıkadığımda suya ekleyip yüzüme çarpıyordum. Vakit geçmek bilmiyordu. Kafamdaki sesin haykırışlarıysa asla susmak bilmiyor. Hak ettin.

İlk 6 ayın son 6 aydan tek farkı alışmaktı. Kabuslara, bu yaşama, etraftaki gözlere. İki tane göz bebeği vardı beni izlemeyi bırakmayıp sürdüren, onunkiler. Asla çekilmedi kabuslarımdan hep orada durdu aynı o geceki gibi. Çıldırmış gibi.

O benim hatırladığım gibi değildi son anlarımızda. Hiç tanımamam mümkünmüşçesine bir tavrı vardı, aşağılayan ve bununla gurur duyan gözleri.

Son birkaç haftadır gelen avukat bozuntusu rüyalarıma yeni bir Minho bırakmıştı. Son 1 yıldır asla görmediğim bir o. Daha nazik gülümsemeli ve sanki azad ediyormuş gibi merhamet dolu gözleri.

O son 3 yılda tanıdıklarım arasından en garibiydi. Belki ben bilmiyordum ama garipti. Bir keresinde rüyamda geldi ve ellerimden tutup gülümsedi ve gitti. Sanırım şizofren de oldum.

Avukatı sanırım hatırlıyordum. Onun yanındaki küçük çocuğa benziyordu. Tanışmamız harici konuşmadığım birini hatırlamam ne kadar mümkünse o kadar hatırlıyordum zaten. Gizemli tavırlarının sinir bozuculuğu ve onu benden daha iyi tanıması tırsmama sebep oluyor. O garip biri, kabuslarımın yeni sahibi. 

Geçen haftadan beri söyledikleri yüzünden uyku tutmuyordu, uyusam bile 1 saate nefes nefese kalkıyordum. Ben masum değildim. Belki öldürmedim ama kurtarmadım da yalnızca izledim.

Ölüm yalnızca fiziksel olsaydı dünyadaki insanların yarısı ölü olurdu derler. İnsanlar zihnen de ölür, öldürülür. Ben de onu yavaşça zihnen öldürmüştüm ve son bir kabusa dönüşmüştü. 

Hem onun için hem benim için hem de Felix için.

***

yazdığım en uzun bölüm sanırım

şu sıralar daha çok lavanta apartmanı odaklı yazıyorum (ona da birkaç haftadır bölüm atmıyorumdur) profilimdeki ficlere de bi göz atmak isterseniz hayır demem yani

Gravity ~Chanlix~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin