𝑺𝒆𝒔𝒔𝒊𝒛𝒍𝒊𝒌

788 73 212
                                    

Cem Adrian-Sen Benim...

.
.
.

Yuichiro'nun gözleri aynanın önünde kendi yansımasını izleyen kardeşine kaydı.Muichiro son birkaç dakikadır olduğu yerde dikilip hareket bile etmeden aynaya bakıyordu.

"İyisin iyi." dedi kardeşinin sırtına bir-iki kere vururken.Muichiro'nun gözleri abisine kaydı,sonra tekrar aynaya döndü."Ben gelmesem mi..." Sesi daha çok fısıltı gibi çıkmıştı.Yuichiro kardeşinin bu tavırlarına göz devirdi.Kolunu Muichiro'nun omzuna attı.

"Aynaya bakınca ne görüyorsun?" Dedi Yuichiro,Muichiro duraksadı.Verecek bir cevap bulamayınca aklından geçen ilk şeyi söyledi."Bir geleceyi olmayan,daha evden bile çıkamayan,bütün gün düşünen ama ne düşünüyor onu bile bilmeyen,hayatsız,asosyal birisini."

Yuichiro derin bir nefes alıp dudaklarını araladı.Yüzüne en ciddi ifadesini takındı."Ben senin aksine,oldukça yakışıklı,güçlü,akıllı birisini görüyorum" dedi ve devam etti,"bak,yanında da sen varsın."

Muichiro sinirle omzundaki elden kurtulup salona doğru ilerledi.Bir yandan da "Ne kadar da komik" diye söyleniyordu."Hadi ama,sadece şakaydı." diyen abisine gözlerini devirip ayakkabıkarını ayağına geçirdi."Sen daha kötüsünü yapana kadar en kötü şaka bu olacak."

"Diğerlerinin yanında da bu kadar konuşkan olacağını umuyorum" dedi Yuichiro evin kapısını açarken,Muichiro "Tam tersini yapacağımdan emin olabilirsin" dedi her zamanki tekdüze sesiyle.Yuichiro kardeşinin tavırlarından hoşlanmasa da bu konuda tek laf daha etmedi."Gidelim."

Yuichiro önde Muichiro arkada olmak üzere iki kardeş Kamado ailesinin evine doğru ilerlediler.Tanjiro evlerinde buluşabileceklerini söylemişti.Dediğine göre Nezuko ve Tanjiro dışında bütün Kamado ailesi bir sebepten dolayı şehir dışındalardı.

Kapıyı Nezuko açmıştı,"Hoşgeldiniz." dedi her zamanki sıcak gülümsemesiyle."Hoşbulduk" diyen Yuichiro'ya karşın Muichiro tek kelime etmemişti,sadece başını sallayıp içeri geçmişti.

"Geldiler mi?" Tanjiro üzerindeki mutfak önlüğü ile mutfaktan fırladı.Saçlarını sıkı sıkı bağlamıştı,ellerindeki beyaz eldivenler kombinini tamamlıyordu."Sana puanım dokuz kanka" dedi Yuichiro kendini gülmemek için zorlarken.En sonunda dayanamayıp bir kahkaha patlattı."Bu ne hal oğlum?" Dedi gülmesini durdurmaya çalışırken.

Tanjiro arkadaşının bu tavırlarına anlam veremese de durumu açıklamaya çalıştı."Aoi-chan bana yemek yapmayı öğretiyordu da." Dedi gülümseyerek.

İnosuke koşarak mutfaktan çıkıp Tanjiro'nun yanına yöneldi."Sadece sen değil,ben de öğreniyorum Kentaro!" Dedi sinirle,Aoi de yanlarına gelince İnosuke'nin kafasına bir tane patlattı,"Aynen sen de öğreniyordun.Tek yaptığın ortalığı karıştırıp çiğ hamur tıkınmak.Ambar faresi seni!"

Muichiro tartışan arkadaşlarını geride bırakarak salona doğru yöneldi.Herkes salonda toplanmıştı,en son gelen onlardı anlaşılan."Muichiro,buraya gel" diyen Genya'yı görünce onun olduğu tarafa yönelip yanına oturdu.

Timeskip

Muichiro ne kadar denerse denesin ortama ayak uyduramadı.Arkadaşları sohbet ederken yerdeki halıya dalıp gitti,oyun oynarken kasten elenip kenardan diğerlerini izledi.Artık daha fazlasını kaldıramayacağını anlayınca hava almak için dışarı çıkacağını söyledi.

Evin bahçesinde kendine kafa dinleyecek bir yer bulan Muichiro yere uzanıp gözlerini kapattı."Bundan nefret ediyorum" dedi kendi kendine,"Kendimden tiksiniyorum..."

Bir süre yerde öylece uzandıktan sonra üzerine bir gölge düştüğünü hissetti,gözlerini araladığındaysa başının üzerinde dikilen Sora ile karşılaştı.Kızın yüzündeki hüzünlü,hatta ağlamaklı ifadeye anlam veremedi genç çocuk."İyi misin?" Dedi Sora Muichiro'nun yanında eğilirken.Muichiro duruşunu düzeltti ve çimlerin üzerine oturdu."Neden soruyorsun?" Dedi kıza dik dik bakarken,Sora sadece omuz silkti."Çünkü iyi olduğunu düşünmüyorum."

"Değilim zaten." Dedi genç çocuk monoton sesiyle."Yardım edebileceğim bir şey mi?"  Sora'nın sorusuna omuz silkti,"Tek başıma çözemediğim bir şey."

Sora Muichiro'nun gözlerine baktı.Çocuğun yüzü ifadesiz olduğundan ne diyeceğini kestiremiyordu."Birlikte çözelim o zaman." Dedi çekinerek.Muichiro derin bir iç çekti,yüzüne hafif bir gülümseme yayılsa da hemen eski haline dönmüştü."Sen benim psikoloğum değilsin."

Sora Muichiro'nun az önce yaptığı gibi yaptığı gibi yere uzandı."Ama senin arkadaşınım,değil mi?" Dedi kafasını çevirip çocuğa bakmadan önce.Muichiro duraksadı,"Öyle mi?Arkadaşım olsan bile kimseyi dertlerimle sıkmak istemiyorum"

"Bu durumdan nefret etsen bile mi?" Diyen Sora'ya bir süre cevap vermedi.Hemen ardından dudaklarını araladı,"Bu durum beni öldürse bile."

"O zaman kesin yardım etmem gerekiyor." Dedi kız gülümseyerek."Neden?" Dedi genç çocuk şaşkınlıkla,neden bu kadar ısrar ettiğini merak etti.Sora sanki Muichiro'nun aklını okumuştu.

"Çünkü sen benim hiç sevmediğim sessizliğimsin."

𝑷𝒖𝒔𝒔𝒚 𝑺𝒍𝒂𝒚𝒆𝒓//𝑻𝒐𝒌𝒊𝒕𝒐 𝑴𝒖𝒊𝒄𝒉𝒊𝒓𝒐 𝑿 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu