2. Bölüm

3.8K 158 24
                                    


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Şarkı Melanie Pain - La Cigarette


17 Yıl Sonra Safir'den;

                "İyi günler ben Ankara Rıdvan Binnaz Ege Hastanesinden arıyorum. Nöroloji uzmanı Serap Karaman" dedi telefondaki kadın. Ben acaba "tanıdık mı?" diye  düşünürken kadın tekrardan konuşmaya başladı. 

                "Sizi kız kardeşiniz Nalan Demir için aradım." dediği andan kalbime kocam bi'ağrı düştü. Kız kardeşiniz mi demişti? Gerçekten onun abisi miydim? Derin bir nefes alıp konuştum.

               "Buyrun sizi dinliyorum?" dedim. 

               "Nalan yaklaşık iki yıldır kötü huylu beyin tümörü ile mücadele ediyor. Bunu size nasıl söyleyebilirim bilmiyorum ancak bu mücadeleyi kaybetmek üzere. Bilmiyorum yaşı çok genç, Ona bir çok kez dedim, sizinle iletişim kurmasını, ancak istemedi ama şuan bakıma muhtaç hale geldi,  tümör büyüyor ve artık tek başına yürüyemez hale geldi, birçok şeyi unutuyor. Kafası bi'anda geriye gidiyor, geri geliyor. Kız kardeşinizin durumu hiç iyi değil ona yardım etmelisiniz. Yanında biri olmalı." dedi. 

               Doktor Hanımın konuşmasını bitirmesiyle ne diyeceğimi şaşırdım. Ne dicektim ki şimdi, ben kardeşimi 17 yıl önce öylece evden atmış, bi'okulun kapısının önüne bırakmıştım. Belki bir gün karşılaşırız diyordum. Nereden bilebilirim? Belki bi'kafe de, bi'fuar da hatta iş yerinde ama asla bu şekilde değil. 

             Doktor Hanımın konuşmasıyla tekrardan telefona döndüm. 

"ona yardım etmiyecek misiniz? Şuana kadar unutmuş olabilirsiniz ama o sizin kardeşiniz ve ölüyor. Daha 24 yaşında, gencecik yaşında ölüyor. Nalan da yanında olan bi'aileyi hak ediyor. Hele ki ölüm döşeğindeyken."

İstemsizce yutkundum ve yıllardır ağızıma almadığım ismi söyledim.

"Nalan yani-yani kardeşim nerde ki şimdi?" dedim. Ne pislik bi'abiydim ben böyle.

"Hastanemizde Nalan'ın hastalığını karşılayacak imkan olmadığı için naklini Ankara Şehir Hastanesine gönderdik. Orada onunla ilgilenecek doktorun numarasını size  mesaj olarak atacağım. Dilerseniz onunla iletişime geçebilirsiniz. Benim diyeceklerim bu kadar Safir Bey iyi günler." deyip telefonu kapattı.

           Kalbim ağrıyordu, bu vicdan azabını kaldıramıyorum. Kardeşimin öleceği gerçeği ağır gelmişti kalbime. Ama ben onu 17 yıl önce zaten kapının önüne koymakla öldürmüştüm.

          Oturduğum sandalyede geriye yaslandım.  Aklına onu bıraktığım gün geldi. Birinci sınıfı yeni bitirmiş aldığı madalyaları göstermişti bana. O günkü heyecanı mutluluğu gözümün önüne gelince, istemsizce gözlerim doldu. Bunların hiçbirini hak etmiyorum. 

AbilerimWhere stories live. Discover now