Bölüm 1

55 9 6
                                    

Yazar'ın Ağzından

       Amerika'nın Oregon eyaletinde sıradan bir gündü. Ta ki elektrikler kesilene kadar... Tüm Oregon halkı normal bir kesilme diye düşünse de işin aslı öyle değildi. Bir gece elektrikler kesildi. Herkes için normal bir kesilme olsa da bazı kişilerin kaderlerinin değiştiği gündü.

 Lily'nin Ağzından 

      Oregon için güzel ve güneşli bir sabahtı. İçimden bir ses bu günün harika geçeceğini söylüyordu. Hemen Austin'in odasına gittim. Kapısını yavaşça açtığımda onu uyanmış,yetmemiş yatağını düzeltmiş bir şekilde buldum. Kesin bir şeyler vardı bu çocukta. Yarın işe başlayacaktım. Yepyeni bir hayatım olacaktı. Avukatlık her ne kadar zor bir meslek olsa da ben çok severek yapacağıma emindim.                                                                                                                                                                    Austin benim 12 yaşındaki kardeşim. Sarı dalgalı saçları var. Dışarıda pek de sosyal bir çocuk olduğu söylenemez. Kahverengi gözlü, 1.50 boylarında bir erkek.  

          Ve ben Lily Harigton, kahverengi düz saçlı ,1.72 boyunda ela gözlü, 26 yaşında bir kızım. Ve evet Avukatlık okulunundan  2-3 yıl önce mezun oldum. Yarın başlayacağım. 

         '' Lily, neden öyle bakıyorsun? Garip bir şey mi var?''  dedi Austin. '' Austin! Sana kaç kere bana abla demen gerektiğini ve Lily dememeni söyledim.'' kıkırdadı. '' Tamam tamam. Belki abla demeyi düşünürüm. Ama maalesef şimdi değil. Çok üzgünüm...'' dedi sırıtarak. Ve koşarak bahçeye doğru gitti. Bahçeli bir evimiz var ve Austin ile en çok bahçede vakit geçirmeyi seviyoruz. Biz Oregon'un bir kasabasındayken ailemiz merkezinde oturuyor. Bende arkasından bahçeye indim. Karşımızdaki evde oturanlar yeni taşınmıştı. Tabiiki de tanışmıştık. O da bahçedeydi. '' Heey, William! Buraya gelsene. Beni Lily'den koruman lazım.'' Austin'e ters ters baktım. '' Seni kimse kurtaramaz beyefendi! William, Austin haklı buraya gel kahvaltıyı birlikte yaparız. '' dediğimde cevap olarak '' Peki. Geliyorum birazdan. '' dedi gülümseyerek. Kahvaltıyı yaptıktan sonra bahçede üçümüz oturuyorduk. 

         William North, 28 yaşında, siyah dalgalı saçlı, mavi gözlü 1.79 boylarında biri. Söylediğine göre 2 yıllık bir doktor. 

           1 saat boyunca oturup konuştuktan sonra William gitmesi gerektiğini söyledi ve evine gitti. '' Lily, acaba film mi izlesek? '' dediğinde onu kıramadım. '' Tamam. Sen filmi seç ben de mısır patlatayım. ''dedim. Mısır patlatıp odaya gittiğimde Austin'in İki tane pufu yan yana koyup arasına da küçük bir sehpa koyduğunu ve 3 tane film seçtiğini gördüm. '' Austin, neden 3 tane film seçtin 1 tane izleyeceğiz sanıyordum.'' dedim. Kafasını salladı. '' Evet ama üçü de mükemmel görünüyordu bugün üç film izlesek ne olur ki? '' tamam dedim ve ilk filmi açtık. 2,30 saat süren filmi izledikten sonra 20 dakika ara verdik. Film romantikti. Romantik filmlerden oldum olası haz etmemişimdir. 2. filmi de açtık. Bu film macera filmiydi. Canavarlar vardı insanlara saldırıyorlardı. Austin '' Offf keşke biz de orada olsaydık kahraman gibi savaşırdık. '' dedi. '' Hayır, bence çok kötü. Tehlikedesin ama o tehlikenin nereden gelecek bilmiyorsun. Bu berbat bir şey. '' dedim. 2,00 saat sürmüştü film. Gerçekten yorulmuştum. Ama Austin'e söz verdim. Geri dönemezdim. 15 dakika daha ara verdikten sonra son olarak 3. filmi de izledik. Bu film de dramdı. O da bittiğinde saat 19.30 olmuştu.                                                                                                        Akşam yemeğini hazırlamak için mutfağa gittim. Austin benim yaptığım makarnalara bayılıyordu. Makarnanın hamuru için un alacağımda kalmadığını görünce Austin'e kitledim alma işini. Austin gittikten 30 dakika sonra geldi. Hamuru yaptıktan sonra makineye koydum. Bir yandan da telefonumdan haberleri izliyordum. Biraz daha hamur koyacağım sırada her yer karanlık oldu. Austin hemen fenerini açtı. '' Ne oluyor ya! '' dedim. Bende feneri açmak için telefonumu elime aldım. Ama açmamı engelleyen bir ses vardı. Hemen telefonu düz döndürdüm ve çıkan habere baktım. '' Evet sayın seyirciler. Bir son dakika haberi ile sizlerleyiz. Tam olarak saat 20.48'de Amerikanın Oregon eyaleti karanlığa boğuldu. Yetkili birimler olayın aslını çözmeye çalışıyorlar. Tek istediğimiz evlerinizden çıkmayın. '' dedi. 3 saat boyunca bu kesinti ile ilgili haberleri dinledik. Odama gidip üstüme siyah askılı bir üst, siyah bir eşofman ve siyah kısa kapşonlu bir hırka giydim.                                                                                                                                                             Tekrar Austin'in yanına gittim. '' Ablacım, korkmuyorsun değil mi? '' diye sorduğumda ofladı. ''Merak etme Lily. Ben hiçbir şeyden korkmam. '' kıkırdadım. ''Tamam HŞKÇ ,uyu artık sen yorulmuşsundur. '' anlamaz bakışlarla bana bakıyordu '' HŞKÇ ne be? '' dediğinde güldüm. '' Hiçbir şeyden korkmayan çocuk demek. '' dedim ve kahkaha attı. '' Tamam KKK. Uyuyorum şimdi. '' dedi. '' Dur tahmin edeyim. Kısaltma Kullanan Kız? '' dedim alayla.Güldü. Evet deyip odasına gitti. Saat 00.24 olmuştu. Hala uyumamıştım. Esnediğimde uykumun geldiğine emin oldum. Odama gittim. Kafamı yastığa koyar koymaz derin bir uykuya daldım. Sabahın olduğunu yüzüme gelen ışıklardan anladım. Ama benim yatağım bu kadar rahatsız değildi. Gözlerimi açtığımda kollarıma batan şeylerin çalı olduğunu anlamam uzun sürmedi. Etrafıma baktığımda burası Oregon değildi! Ve Austin de yanımda yoktu. '' Austinnn! Heyy, kimse yokmu! ''

Sisli EvrenWhere stories live. Discover now