Bölüm 2

24 6 4
                                    

         Yaklaşık yarım saattir Austin'i boş bir ormanda arıyor, hiç bir yerde bulamıyordum. Koskoca bir ormanda 12 yaşında bir çocuk aramak zor geliyordu. Artık umudumu kaybetmeye başlamıştım. Ormanın 3/4 ünü aramıştım resmen. O sırada ilerideki çalılıklardan kıpırdanma sesi geldi. Koşarak oraya gittiğimde yerde yatan bir kız gördüm. Kızıl saçları dallar yüzünden kirlenmişti. Kalkmaya çalışıyordu. Hemen yanına gittim. Elimi tutması için uzattım. İlk başta tereddüt etse de en sonunda tuttu. ''İyi misin? '' dediğimde kafasını salladı. 5 dakika boyunca yere oturduk dinlendik. ''Ben Barbara, tekrar çok teşekkür ederim. Buraya nasıl geldik biz? '' dediğinde ''Rica ederim. Hiçbir fikrim yok. Bende Lily. Menmun oldum''

          Barbara Anderson, orta boy kızıl saçlı,çilli, mavi gözlü, 1.68 boyunda oldukça güzel yüzlü bir kız.

               Hala Austin'in nerede olduğunu bilmiyordum ve bu beni tedirgin ediyordu. '' Düşünceli gibisin. Ne oldu? Yani son 1 saattir dünyada hiç olmayan bir yerde olmamız dışında bir şey varsa söyle. '' dedi. '' Aslında var. Kardeşim, Austin... Nerede bilmiyorum. Benimle birlikte buraya geldi mi,yoksa hala evde uyuyor mu? Eğer evdeyse kötü, buradaysa çok daha kötü. Daha 12 yaşında, çok küçük. Eğer burada tek başınaysa tehlikede demektir. Umarım burada değildi-'' diyeceğim sırada bir ses lafımı böldü. '' Heyyy Lily! Benden kurtulabileceğini mi sandın? '' Bu ses... '' Austinnnn! '' hemen ayağa kalktım ve yanında bir adamla gelen Austin'e koştum. Dizlerimin üstüne çöküp ona sıkıca sarıldım. '' Çok korkuttun beni! Ne kadar korktum seni yanımda göremeyince biliyor musun sen?! '' dedim sarılırken. '' Ben de çok korktum. Ama sonra Albert buldu beni.'' Hemen yanındaki adama baktığımda göz kırptı. Ona karşılık olarak gülümsedim. '' İyisin değil mi HŞKÇ ? '' dedim alayla. '' Ya ama ben onu o yüzden söylemedim KKK! '' diye isyan etti. Kıkırdadım. '' Neden buradayız Lily? Burası neresi? '' dediğinde yüzüm düştü. '' Bilmiyorum tatlım. Ama merak etme kısa süre sonra evimize gideceğiz. Korkma sen tamam mı? '' kafasını salladı. '' Ben hiçbir şeyden korkmam unuttun mu akıllım? Ben HŞKÇ'yim. '' güldüm ve ayağa kalktım. Elimi Albert denen adama uzattım. '' Ben Lily, kardeşimi bulduğunuz için çok teşekkür ederim.'' dedim gülümsemeye çalışarak. O da ona uzattığım elimi sıktı. '' Bende Albert, Austin'i ben bulmadım. O beni buldu. Kardeşin çok zeki. Şanslısın.Keşke ben de kardeşimi bulabilsem. '' dedi. Şaşkınlıkla ona yaklaştım. '' Senin de mi kardeşin kayıp? '' kafasını salladı. ''Evet, 27 yaşında. Benden iki yaş küçük. Adı Naomi. Benimle birlikte buraya gelmiş olmalı çünkü gece birlikteydik. Koltukta birlikte uyumuştuk. Burada olamamasına imkan yok. '' dedi üzgün sesiyle.

       Birazcık da Albert'dan bahsedelim. Albert Hope; 29 yaşında, kahverengi kıvırcık saçlı, kahverengi gözlü 1.76 boyunda biri.

45 dakika boyunca Naomi'yi aradık. '' Yok, bu böyle olmayacak yaklaşık 4 saat sonra hava kararacak. Hava kararmadan önce yiyecek bulmamız lazım. Yoksa Naomi'yi bulamadan burada bayılacağız. İlk önce yiyebileceğimiz bir şeyler ve geceyi geçirebileceğimiz bir yer veya bir şey lazım.'' Saatler sonra tek mantıklı fikir Barb' dan gelmişti. ''Bence de! Kaç saattir arıyoruz. Ve açlıktan öleceğiz. Eğer burada olsaydı onu çoktan bulurduk veya o bizi bulurdu. Sırf bir ihtimal için hayatımızı tehlikeye atamayız. Üzgünüm Albert ama eğer burada olsaydı çoktan onu bulurduk. Kardeşini bulmayı her şeyden fazla istiyorum ama kardeşinin burada olması sadece bizim tahminimiz. Çok üzgünüm ama önceliğimizin yaşamak olması lazım. Kendi hayatımızı güvenceye aldıktan sonra Naomi'yi bulacağız söz veriyorum. '' dediğimde Albert'ın yüzü düştü. '' Galiba haklısınız.Sırf bir ihtimal için hayatımızı tehlikeye atamayız. O zaman şöyle yapalım. 4'e ayrılal-'' hemen sözünü kestim. '' 3'e ayrılacağız. Her zaman beni ve Austin'i 1 kişi olarak sayacaksınız. O tek hiç bir yere gidemez. ' dediğimde kafasını salladı.                                                                      '' Peki, o zaman 3'e ayrılıyoruz. Ben kalabileceğimiz bir yer bulmaya çalışayım. Bu geceyi ormanda geçiremeyiz. Lily, siz yiyecek bir şeyler bulmaya çalışın. '' Barb hemen sözü devr aldı. ''Bence ikili ayrılalım. Çünkü bir daha birbirimizi bulamama ihtimalimiz var. Her ne olursa olsun yanımızdakini koruyabiliriz. Birbirimizi bulamazsak en azından gruptan biri yanımızda olur ve geceyi birbirimizi kollayarak geçiririz. '' dediğinde kafamı salladım. '' Evet, zaten ben Austin'i koruyacağım. Sizin de birbirinizi korumanız güzel olur. O zaman şöyle yapıyoruz. Biz Austin'le yiyecek bir şeyler bulmaya çalışıyoruz. Siz de kalabileceğimiz bir yer bulacaksınız.'' elime bir çubuk aldım. Ve yere batırdım. '' Tam olarak burada buluşuyoruz. Eğer bir daha birbirimizi göremezsek... sizi özleyeceğim. Kendinize iyi bakın. '' dedim gülümseyerek. Barb hemen yanıma geldi. Kollarını açtı. Ona sıkıca sarıldım. ''Yaşamaya çalış. '' dediğimde '' Sende. '' dedi. Birbirimizden ayrıldık ve ormana dağıldık.

Ai ajuns la finalul capitolelor publicate.

⏰ Ultima actualizare: Aug 30, 2022 ⏰

Adaugă această povestire la Biblioteca ta pentru a primi notificări despre capitolele noi!

Sisli EvrenUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum