Marpessanın aşiklarindan biri olan Tanrı Apollon olayı duyunca çok kızar. Tanrı Apollon ve İdas arasında amansız bir kavga başlar. Mücadele saatlerce sürer. Şafaktan gün batımına kadar iki adam aşkları için savaşır durur. Mücadele sert ve acımasızdır. Saatler sonra bile iki rakip eşittir. Kılıçlarinın sert sesleri Olymposa kadar duyulur ve diğer tanrılar için can sıkıcı olmaya başlar. İşte o zaman Zeus bu işe yaramaz savaşa müdahale etmeye ve durdurmaya karar verir. Sonuçta araya giren Zeus kararı Marpessaya bırakır. Marpessa her iki adama bakar, bir tarafta gördüğü en yakışıklı ve çekici olan Tanrı Apollon vardır. Apollo ona istediği her şeyi verebilir. Ancak Apollo yaşlanmayan bir tanridir ve bu nedenle doğası gereği sadakatsizdir. Diğer yanda ise İdas vardır. Her yerinde bir savaşının gadarlıği vardır ve sert yaşamayı öğrenmiştir. Yinede onu seviyordur ve aşkını defalarca kanıtlamıştır. Marpessa idasla hayatının güzel olacağını düşünür. Marpessa hemen kararını verir. Apolloyu geri çevirir ve kocası olarak İdası seçer. Apollo savaş alanından yenik bir şekilde çıkar ve intikam için ikizi artemisi görevlendirir. İki genç aşığın yaşadığı mağaraya giden Artemis onları sevişirken yakalar. Marpessayi hemen bir taşa dönüştürur. İdası görünce onun yakışıklıgi karşısında kendinden geçer. Günün birinde onunla birlikte olmayı düşündüğü için idasa dokunmaz. Sevgilisinin taşa dönüştürülen bedenine sarılan İdas, yemeden içmeden günlerce ağlar durur. Sonra iki elini gökyüzüne açıp isyan edercesine; Ey yerin gögün yaratıcısı,bütün insanların ve canlıların tanrısı! Ey Tanrıların tanrısı Zeus benim bedenimde taşa dönüştür. Diye yakarir Zeusa. Bu içten dileğiyi ve feryadı duyan Tanrıların tanrısı Zeu, İdasın bedeninde taşa dönüştürür.
