◽️Final Part .4.◽️

6.9K 280 354
                                        

Keyifli okumalar..

Son kez büyük bir gururla, bu kitabı ve getirdiği tüm umutlar ile yazdığım şu satırların ışığında, bana verdiği güç ve kudretten ötürü Atam Başbuğ Gazi Mareşal Mustafa Kemal'e ithaf ediyorum.

Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının yegâne koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.

/Başbuğ Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk

🕸️
"Ama ben her şeye rağmen, seni ve Ankara'yı özlüyorum..."
🕸️

6 ay sonra...

"Sen bilmezsin Sitare Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih.. "

"Binbaşı KÖSE,

Bizler bir çoğu gibi, birilerinin vasfı ve kimliği ile bulunduğumuz noktalara gelmedik. Yıldırımların irfanı gibi bütün bir güce, tırnaklarla kazıya kazıya geldik. Ve geldiğimiz yeri unutmadık.

Değiştik. Değiştirildik. Var olduğumuz tüm kargaşayı, bazen biz yarattık. Masum değiliz. İddia etmedik de bunu. Lakin ben içimizde Ankarayı yaşattık. Ben ise mavcut halimi Dostoyevski gibi pul pul, sayfa sayfa yazamadığım için bilinmedim belkide.

Bir an için, sadece bir üniforma için. Gibi başlayan cümlelere kanmadım, kanmadık bu yola çıkarken. Asker olmanın ağırlığını, kendimiz seçtiğimiz için çektik. Dayısı vali olan bizden üstün rütbede yaşı tutmasa da üsteğmen olurken bile, ter döktük. Kan döktük canımızdan.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun, derken hiçbirimiz olmadığımız, hak etmediğimiz bir yerde değildik. Biz var olduğumuz en büyük benliği kazanmak sureti ile bulduk. Tek tek inşa ettik.

Bazen ezildik. Bazen ezdirildik. Ama hiçbir zaman o ezenlerin karşısında size gösterilen gibi ezilmedik. Ezildiysek başını kestik. Kan döktüyse, intikamını aldık. Var olduğumuz sürece layık olmak istediğimiz 57. İnci alaya tümüyle bağlandık.

Bir bütünü oluşturan en temel taşları biz koyduk. Bir devletin sahip olabileceği en gururlu subaylar olmak uğruna, bir yıldırım kadar aziz, bir çocuk kadar merhametli olduk. Tüm bu çılgınlığın size getirdiği tek şey övünmek oldu. Biz değil sizler övündünüz bizlerle.

Ben ve tim arkadaşlarım. Vatanımız uğrunda kan döktük. Kanımızı bu toprağa karıştırdık. Sizler kadar çok ev görmedik. Sıcak çorba içemedik belki ama, yastığa başımızı her koyduğumuzda evimizi koruduğumuza emin olarak uyuduk.

Ben, Babam'ı kardeşi bildiği adam tarafından üstüne havan mermisi atılarak kaybettim. Sizler onu bu olayla değil, mevcut kanıtı dahi olmayan ergenekoncu komutan vasfı ile tanıdınız. Yıllar sonra ben burada, sizi kurtaran yüce Türk silahlı kuvvetlerinin bir neferi olarak karşınızdayken her birinizin içindeki utancı görüyorum. Çünkü siz, biliyorsunuz ki onu suçsuz yere yargıladınız.

Ben, Üsteğmen Erol KÖSE'in oğlu Binbaşı KÖSE! Ben ülkemin, sahip olduğum tek mal varlığının yalnızca onurum olduğunu bilmesini isterim. Çünkü ben babamın oğluyum. Yıllar önce bir kör kurşuna kanı dökülen ve kurtarmak istediği ülkesini kurtarmakta geç kaldığını düşünerek vefat eden babam için, yıllar sonra ben İntikamını da, mirasını da bütünüyle tamamladım ve aldım.

«Kod Adı: Bordo» Where stories live. Discover now