«Kod Adı: Bordo»

◽ "Yola Düşerde Gezersem O Halde Neyleyim Sen Yoksan O Derde?"

Çete!
Selamın aleyküm...
Keyifli okumalar...

Bu bölüm, Şehit polis memuru Fethi Sekin'e ithaf edilmiştir...

"Bağlayamaz hiç bir kuvvet bu kasırga milleti:
Tarihe sorun ki bize"ÖLMEZ TÜRK" derler..."
Cevdet Şakir Çetinel.

Harbiyeliler ve yüreği harbiye için atanlar bu adamı tanıdı ve beni anladı...

🕸️

◽" Yola Düşerde Gezersem O Halde Neyleyim Sen Yoksan O Derde? "◽
🕸️

Ömer Yüzbaşı ve Faryalı Metin Binbaşı'nın odasında onun konuşmasını bekliyorlardı.
Metin Binbaşı ise onlara o kadar kızgındı ki ikisini de evire çevire dövmek istiyordu.

"Nesiniz lan siz?! Liseli ergen mi? Mafya mı? Eşkıya mı? Nesiniz?! Asker olmadığınız belli! Hele bir komutan hiç değilsiniz!"

Ne Faryalı ne de Ömer yüzbaşı başını kaldırıp tek kelime etmiyordu. Yaptıklarının yanlış olduğunu geç de olsa anlamışlardı.

"Burası Türk Silahlı Kuvvetleri'nin karargahı! Sizler ise buraya Bordo Berelilersiniz! Çömezlere örnek olmanız gerekirken siz ne yapıyorsunuz? Dışarda birbirinize giriyorsunuz! Buranın yönetimi kimde? Bende mi sizde mi? Biri gider telsizini kapatır izinsiz göreve çıkar-ki bunun ağır ceza getirebileceğini bilebilen sözde komutan! Diğeri gider kendisinden üst rütbeli birine erler önünde yumruk atar Ne yapayım lan ben size?!"

Ömer Yüzbaşı cevap verdi hemen.

"Komutanım Faryalı'nın bir suçu yok tüm suç be-"

Faryalı aniden sözünü kesti.

"Sus Ömer- Pardon! Komutanım! Beni korumanıza gerek yok! Suçum ne ise çekerim!"

Metin Binbaşı sinirle masaya vurdu.

"KESİN LAN İKİNİZDE!"

İkiside tekrar başını öne eğdi. Metin Binbaşı, başının ağrısıyla gözlerini sıkıca kapattı ve konuştu.

"Bu konuda size yardım etmeyeceğim. Kurtarmayacağım. Durumu Sami Yılmaz'a bildireceğim o size ne yapacağını bilir. Muhtemelen kurul toplanacak ve ağır bir ceza alacaksınız. Faryalı sen çık! Yüzbaşı seninle daha işimiz bitmedi!"

Faryalı selam verip kapıya yöneldi. Ömer'e bakmadı bile bir kez. Ömer, Faryalı'yla ve Timle konuşması gerektiğini biliyordu fakat şu an yapamazdı. Metin Binbaşı eline telefonu alıp Ali'yi aradı.

"Alo Ali."

Ömer dikkatle Binbaşı'yı izliyordu.

"Emredin komutanım!"

"İkinci bir emre kadar tim senin kontrolünde..."

Ömer yüzbaşı duyduklarıyla olduğu yere çakıldı kaldı. Bu demek oluyordu ki timden uzaklaştırılmıştı.

"Çık dışarı Yüzbaşı!"

Zar zor odadan çıkıp kapıdaki askerlere baktı. Biri Ömer yüzbaşıya yaklaştı ve kelepçe çıkardı.

"Özür dilerim komutanım. Metin Binbaşı'nın emri.."

Ömer yüzbaşı şaşkındı ama emre uydu. Ellerini uzattı. Kelepçeleri ellerine takan er sağ diğeride sol tarafına girdi ve yürümeye başladılar. Bir odanın önüne geldiklerinde kapıda nöbetçi olan erlerden biri kapıyı açtı. Ömer'i içeri soktular.