MİMOZA ÇİÇEĞİM

-15-

15. Bölüm;
"MELEK KADIN"

Keyifli okumalar, sevgili bebeklerim! 💝

&

"Üzerine kuma getirmeyi istemesini, seni aldatmasını her şeyi geç, bunu düşünmesi bile bitmesi için yeterli bir sebep." Sertçe yüzünü sıvazlayan adam, ablasının dağılmış yüzüne bakarken öfkeyle volta atmayı durduramıyordu. "Bundan sonra onunla görüşmeyeceksin!"

Tanya başını kaldırıp kardeşine baktı ve saatleri aşkın süredir içinde tuttuğu yaşları serbest bıraktı.

Bedirhan sertçe yutkunup ablasına sarıldı. "Güzelliğim benim, dünya güzelim... Bugün ilk ve son kez o piç için ağlamana müsaade ediyorum, dahası olmayacak."

Taner'in Tanya'ya gerçekten aşık olduğunu düşünmüştü!

Bakışları onun gibiydi. Bedirhan Ahuşan'a nasıl bakıyorsa Taner'de Tanya'ya o şekilde bakıyordu. Aşık gibi, uğruna ölebilecekmiş gibi.

"Eylül'ün babası o," dedi Tanya birkaç saniye sonra. "Eğer isterse onu görebilir. Konuşabilir. Kızım bu kadar zaman babasının hasta olduğunu düşünerek ondan uzak kaldı, artık kızımın babasız kalmasını istemiyorum..."

Bedirhan Taner'in kısır olduğunu, ablasının sırf sevdiği adam üzülmesin diye kısır olanın kendisi olduğunu söylediğini bilmiyordu!

Erkek çocuğun bu kadar önemli olduğunu bilmiyordu!

Taner'in, Tanya'nın kısır olduğunu düşündüğü için ondan uzak kaldığını bilmiyordu!

Eylül'e aylardır baba sevgisi göstermediğini bilmiyordu!

Her şeyi dakikalar önce öğrenmişti.

"Sen şimdi izin versen, şimdi gidip kendi tarlasında sike sike kuruturum onu." Tanya gözündeki yaşları silip, nemli yanaklarını kuruladı. "Saçmalama. Buna bile değmez. Sen gidip onu döversen onun için üzüldüğümü düşünür. Düşünmesin."

Gururlu bir kadın olduğunu söylemişti ama Taner için ağlamayı durduramıyordu.

Adamın yanındayken ağlamadığı için kendisini tebrik ediyordu çünkü Tanya duygusal ve duygularını asla içinde yaşayamayan bir kadındı. Sevdiği adamın ihaneti karşısında güçlü durduğu için kendisiyle gurur duyuyordu.

"Ben senden bir şey isteyeceğim..." Dedi Tanya kardeşinin gözlerine bakarak. Bedirhan ablasına yardım edebileceği bir şeyin olmasıyla hızlı hızlı başını salladı.

"Düğün tarihini yarına alabilir misini?" Diye sordu kadın pat diye.

Bedirhan yutkunamadığını hatta boğazında bir şeyin kaldığını hissederek üst üste öksürdü.

"Neden?" Diye sordu kaşlarını çatarak. Düğün tarihini erkene çekmeleri olanaksızdı. 3 hafta bile erkendi. Şimdi gidip yarın evlenelim dese, hoş karşılanmazdı.

"Gitmek istiyorum... Annemin evine." Anneleri ölmeden önce miras olarak eskiden oturdukları evleri Tanya'ya vermişti. Tanya kaçarak evlenmişti ve annesi bir gün anlaşılmazlık olursa, bu eve gel demişti.

Annesi babası gibi değildi. Her daim çocuklarının yanında olan bir anneydi.

"Taner burada olduğumu biliyor ve en kısa sürede gelecek. Git desem de gelecek. Eylül'ü görmek isterse gelir, onları ayırmak gibi bir niyetim yok. Ondan olabildiğince uzaklaşmak istiyorum. Hem kızını görmek istiyorsa bir şeylere katlansın... Bunca zaman ona sevgi göstermeyen kendisiydi."