3.5 a.k.a final

1.8K 166 111
                                    

bol yorum bekliyorum final ozel😔

--

(felix)

tatil yapacağımız yerin geniş bahçesine giriş yaptığımızda içimde tatlı bir heyecan vardı. hayalimdeki gibi hawaii'de bir otel değildi belki ama seungmin'in dediği gibi evin bahçesine şezlong da koymamışlardı sonuçta.

kafamı hafifçe kaldırıp sağ elime sol elini sıkıca kenetleyen sevgilime baktım. güneş gözlüğü ve hafif aralık dudakları ile aşırı seksi gözüküyordu şu an.

geldiğimiz yer sessizdi. gürültü yoktu en basitinden. gürültülü biri olmama rağmen tam zıttı olan yani gürültü sevmeyen karakterime çok iyi gelmişti burası.

on iki tane bungalov ev, üç ev yan yana gelecek şekilde dört sıra halinde dizilmişti. bizim kalacağımız ev 2 odalıydı ama ben tabii ki hyunjin'le aynı odada ve aynı yatakta uyuyacaktım. bunun heyecanı vardı bir de içimde.

aramızdaki sessizliği hyunjin bozdu.

"lan burası çok güzel." gülümsedim bu dediğine karşı. o da heyecanlıydı biliyordum.

"yalan söylemeyeceğim hawaii'ye gitsek bu kadar mutlu olmazdım sanırım."

hyunjin hızlıca elindeki anahtardaki sayıya baktı ve boyundan posundan utanmadan koşarak aynı sayının yazdığı evi aramaya başladı.

8 numaralı evde kalacaktık. neden bilmiyorum ama bu sayı iyi ve huzurlu hissettirmişti bana. severdim 8 sayısını. ama twice sekizken değil. jeongyeon lütfen bir daha gitme bizden...

eve girdiğimizde burnum vanilya kokusu ile dolmuştu. sanki biri vanilyalı mum yakmıştı da kokusu tüm evi sarmış gibiydi. umarım yakmamışlardır diye geçirdim içimden. malum ev tahta ve biz de çok sakarız.

hyunjin kısa koridordan geçip hızlıca boynundaki çantasını ve tişörtünün üstündeki ince gömleği çıkararak kendini yatağa bıraktı. deniz yıldızı gibi kollarını ve bacaklarını açmış öylece yatıyordu.

"gelsene çilli bom."

dediği şeye kahkaha atmıştım resmen. komik değildi belki ama onunla her şey çok güzel ve komikti be.

"hyunjin salak mısın? çilli bom ne amınakoyayım."

"ah çilli, çilli yavrum çilli, yarın olmaz şimdi, hemen şimdi şimdi şimdi çilli bom bom bom"

kahkahalarıma devam ederken şapşal şapşal şarkı söyleyen sevgilimin üstüne atladım. daha atladığım anda beni kendisine çekerek  boynuma kokulu bir öpücük kondurmuştu.

"ben seni hak edecek ne yaptım bilmiyorum ya ağzını burnunu kemirmek istiyorum şu an."

dediği şeye utanıp kafasına hafifçe vurmuştum.

"ne oldu aşka mı geldin lan odun."

kızgın kızgın bakıyordu şimdi. ya bir insana her şey bu kadar yakışabilir mi?

"nerem odun benim? ben böyle sevmeyi seviyorum. sen de beni seviyorsun. eee ne demişler odunu seven dikenine katlanır."

hararetle dediği şeye gülümseyerek dudaklarına eğildim. hasrettim şu dudaklara birkaç gündür. öpüşmeye resmen fırsatımız olmamıştı.

chess , hyunlix textingWhere stories live. Discover now