✓𝙞𝙣𝙩𝙚𝙧𝙣, 𝘦𝘳𝘦𝘯 𝘫𝘢𝘦𝘨𝘦𝘳

ゝ powerful bosslar

¦powerful bosslar¦

levi: ebenin şeyi ama
kim kafeteryadan
iğrenç americanosunu benim
biricik siyah mercedesime attı
erwin.
kamera kayıtlarını istiyorum acil.

erwin: ne
kafeteryada kamera yok ki

levi: nasıl yok
niye yok

erwin: gereksiz harcamalardan kaçının demiştin levi.

levi: eskideki ağzımı sikeyim amk
kim yaptı bunu.

hange: PUAHAHRŞFĞCÖÇFKWŞG
NEEE
BİRİSİ SENİN ARABANA
KAHVE Mİ FIRLATTI

levi: evet.
2 saattir oto yıkamadayım sıra bekliyorum ve sinir krizi geçireceğim yakında
kafama güneş geçti

hange: offf keşke orda olsaydım
tepkini falan
of aşırı komikti.
y/n nasıl kaçırdım ben bunu ya
of
dellendim.

y/n: VAR YA
GÖZÜMİN ÖNÜNDEYDİ
LEVİNİN YUKARI BAKMASI
ARABANIN İÇİNDE KUDURMASI FALAN
KENDİMİ, TANRI GİBİ HİSSETTİRDİ
HAHAGWGSHWHEURŞWÜGPGLWĞZGEŞZPVKEŞWPGŞEİSLF

levi: ne
sen de mi gördün
yok daha neler

y/n: yanlışlıkla aktima işemiş olabilirim

levi: iğrençsin.

hange: lütfen fotoğraf çektim de

y/n:gülmekten
görme kaybı yaşadım
bi 3dk falan
o

yüzden çekemedim canım

erwin: o kadar mı komikti ya

y/n: evet cidden.
kahve bardağının düştüğü an dahil her şeyi izledim, önce levi kudurdu ve elini kolunu sallayarak arabanın içinde tepinmeye başladı. tabii filtreli camlar yüzünü sanki çaydanlıktan ona bakıyormuşum gibi hissettirdi.
en son ne zaman böyle güldüğümü hatırlamıyorum.

hange: nokta koymaya başladıysan bu da düzeltmedi demek :')
bir an eski y/n geldi sandım
işimi gücümü bırakıp eski y/n' yi karşılamak için şirkete geri geliyordum

y/n: gelme şirkette değilim ben de zaten
ben de izne çıktım
benim de işlerim vardı

erwin: en küçük hisse neden benim ki of
keşke ben de istediğim zaman şirketten çıkabilsem

hange: canım
sen canın sıkılınca bile boş a4 kağıtlarını imzalayan adamsın
çöpe atmaya kıyamadığım için y/n ile koleksiyon yapıyoruz
belki ilerde imzalarını satarız.
yani ne şirketten çıkmasından bahsediyorsun amk
kendine gel
sen erwin smithsin

levi: zavallı arabam...

y/n: