SON UMUT.

10-Bölüm "Yumuşatıcı?"

Ben Kutaya bildiğiniz mal gibi bakarken Odun herif beni süzüyordu. Bi ara sessiz ıslık çaldı ama sadece ben duydum sanırım. Beynimin bir tarafına Kutayı cimciklemeyi kaydettim.

Ben Kutaya kaşlarımı çatıp bakınca o da anneme döndü. Ama yakışıklı olmuştu Odun herif. Takım elbise yakışmıştı ona. Bu halinle bile affedebilirdim sanırım.

"Hoşgeldiniz." dedi annem yapmacık bir sesle. Şu an annemden iğrenmedim değil valla. "Buyrun içeriye geçelim." diye devam etti annem.

Neden anneğğğğ. İçeri de deniz yok aneğğğğ. İyice Hülya Avşar'ın yapmacık kızına döndüm valla. Allahım sen beni affet.

Annemgil içeri gidince Kutay ile biz kaldık. Ben söze girmeden Kutay konuşmaya başladı.

"Güzel olmuşsun diyecem ama cimcik yemek istemiyorum."

"Gozol olmoşson doyocom omo comcok yomok ostomoyorom." diye onu taklid ettim.

"Öyle konuşunca çok çirkin oluyorsun." demesiyle sinirlerim tepeme bindi. Kaşlarımı çatıp ona dönünce omuz silkip yürümeye başladı.

"Neden ben Allah'ım neden? WHY?" diyip içeri girdim. Herkes masaya oturmuş beni bekliyordu. Kendimi balkondan mı atsam? Pencere de olabilir aslında. Aklıma gelen dahi fikirle telefonu cebimden çıkarıp Gizem'e mesaj attım.

Kime: Orospi Nurellam

Orospi Kutay bizde gel yardım et lan. Deniz de gelsin. Eğleniriz.

Gizeme mesaj atınca telefonu kucağıma bıraktım. Kafamı kaldırdığım da Kutay bana kaş göz yapıyordu. Ben de tek kaşımı kaldırınca 'öyle olsun' dercesine kafasını salladı. Ardından gizem den mesaj geldi.

Kimden: Orospi Nurellam

Kutayın sizde ne işi var lan! Denizi ayarlarım ama sorun çıkarırsa?

Kime: Orospi Nurellam

Gerizekalı benim amacım zaten onları barıştırmak.

Gizeme mesaj attıktan sonra annemin bana seslenmesiyle dünyaya döndüm.

"Öykü sen Kutayı gezdir istersen bizde kahve içelim."

Ne diyon ana sen ya? Kutayı gezdir ne demek? Allah cezamı verdi valla.

"Tamam." demekle yetindim. Ne diyebilirim ki cevap verince sinirlenen bir anneye. Oflayarak ayağı kalktığım da Kutaya 'yürü' işareti yaptım. Ben önden o arkadan odama ilerledim. Ve yine biri ensemden yakaladı. Kim olucak tabi ki Odun herif.

Oflayarak geriye doğru gittim. Kutay konuşmaya başladı.

"Kutay Akman her zaman önden gider bebeğim."

"Sen benim odamı biliyor musun öküz?"

"O gece taşıyan anandı dimi. Ayrıca biraz zayıflasan iyi olucak belim koptu." dedi. Geceyi hatırlattığı için kaşlarımı çatılmıştı. Hemen söze girdim.

"Sanane benim kilomdan sanane." dedim. Ne kadar şu 'ben özürlüyüm' diyesim gelse de söylemedim. Çünkü odun herif dalga geçerdi.

"Sen tam bir özürlüsün." demesiyle gözlerimi kısarak ona baktım. Omuz silkip yukarı çıktı. Tabi bende arkasından çıktım. Merdivenlerin başına varmamla kapının çalması bir oldu.

"Oha ya şimdi mi çalar tam da yukarı çıkmışken neden ben allahım."

Söylene söylene aşağı indim. Kapıyı açtığım da Deniz ve Gizem vardı. Gizemin elinde de yumuşatıcı vardı. Yumuşatıcı ne alaka ya?