7

140 8 59
                                    

Hiç oy, yorum yok. Okuyup geçiyorsunuz ayıp oluyor.😂 Üzmeyin beni.

Not : Zerda'nın konuşma yerleri aslında Rusça olarak gerçekleşiyor ama hikaye akışını bozmamak için Türkçe yazacağım.

Keyifli dakikalar..

Otele geldiğimiz gün akşam yemeğinde beraberdik. Oğuz'a doğru mecbur olmadıkça bakmadım.

Zerda hanımın hiç konuşmuyor olmasının nedeni, benimle konuşulanları anlamıyor olmasıymış. Hanımefendi küçüklüğünden beri Rusya'da yaşıyormuş. Buna biraz sevinmiştim çünkü Türkçe küfür edip, ona başka bir şey olarak çevirebilirdim.

Niye mi küfür ediyorum ?
Hayır, hayır kıskanmıyorum.
Sevemedim sadece kızı. Fazla güzel bir kere. Benden bile güzel.

Kızın güzelliğini düşününce, Oğuz'a hak vermiştim. Ama aynı şeyi kız için düşününce emin olamıyordum. Yani bu kız, Oğuz'da ne bulmuş olabilir ki ?

Yakışıklı ✅
Kaslı ✅
Uzun boy ✅
Yeşil göz ✅
Karaktersizlik ✅

Son madde hepsine bedeldi. Zerda'yı kandırmış olmasın bu ? Ya da bu kızı nereden buldu harbi ?

Yemekten sonra Oğuz, kızı alıp masadan ayrıldı. Bende, Türkan hanıma kaplıca teklifinde bulundum ama yarın başlamak istedi. Memnuniyetle odama çekildim. Banyodaki jakuziyi kullanmak için sabırsızlanıyordum.

Tüm ortamı ayarladım. Harika dakikalar geçiriyordum. Unutmayın benim her güzel anımı bozan biri illa ki çıkar.

Şarkı açmak için içeri aldığım telefonum çalıyordu. Kim bu münasebetsiz ?

Ekranda yazan ; Oğuz, arıyor... yazısını görünce elim ayağıma dolandı.

"Alo, Oğuz bey. Buyurun."

" Odaya içecek bir şeyler getirir misin? diyecektim."

" Çok üzgünüm ama ben oda servisi veya garson değilim. "

"Oda servisini de aradım getireceklerdi bir saat geçti. İnmişken onu da bir sor, öğren. Sağ ol."

Telefonu yüzüme kapattı..
Yüzüme..

Söylene söylene üstüme ne bulduysam geçirip, çıktım. Asansör ile aşağı indim. Oda servisi aksaklığını sorduğumda öyle bir sorun olmadığını, kimsenin içecek için aramadığını söylediler. O sırada tekrar telefonum çaldı.

"Ne içmek istediğimizi söylemeyi unutmuşum. Şarap ve viski getir."

Bu sefer telefonu ben onun yüzüne kapattım. Umarım bu psikopat başıma iş açmazdı.

Yalnız içmeyecekti ve bu bende hiç iyi şeyler çağrıştırmıyordu.

Yinede içeceklerini alıp yukarı çıktım. Ve onu aradım.

"Oğuz bey. Oda numaranız kaçtı ?"

"982 "

O sırada , zaten o katta olduğum için açılan kapıyı görüp, oraya ilerledim. "Buyurun. İyi geceler."

Raconla Dans Onde as histórias ganham vida. Descobre agora