"...Seni tüm bu olaylara ben karıştırdım, üzgünüm." Dedi. Karşımdaki varlığı kalbimi yaktı. Dudaklarım aralandı.
"Seni kendi boktan hayatımın içine almak istedim. Uyuşturucu ve seksin içine soktum. Okul hayatını mahvettim. Seni mahvettim, bebeğim."...
Yeniden selamm, nasılsınızz Bölüm +18 cinsellik içerir. Okumak istemeyen olursa diye uyarı koyarım ama kitabın zaten smut bölümler içerdiği için pek şaşırmayınn.
Yorum yapmayı unutmayın lütfen. Ne kadar fazla oy ve yorum, o kadar hızlı bölüm
Sizi hemen bölüme gönderelim, keyifli okumalar...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Saat 02.10
Eddie Munson tam karşımda duruyordu...
Elimdeki viski şişesinin uzun sapını parmaklarım arasında daha sert kavradığımda bakışlarımızın bağı kopmadı.
Bacaklarım soğuk havada etkisizce kaldırımda onun yanına doğru yürümeye başladığında ne yaptığımı ben bile bilmiyordum.
Sert zemin ayaklarımın altında ezilirken, adımlarım her on yaklaştığımda titriyordu. Bakışları bedenimde dolaştığında elindeki içki şişesini fark ettim. Sarhoş muydu bilmiyordum ama bakışlarında o uyuşukluğu göremedim.
Onun yanına çöküp kalçamı kaldırıma yasladıktan sonra elimdeki viski şişesini kucağıma bıraktım. Eddie'nin bakışları hala üzerimdeyken bedenim karıncalanıyordu.
Bedenlerimiz yan yana olsa da, vücudunun sıcaklığını tenimde hissedebiliyordum. İstemsizce karnım kasıldı. Kafasını bana çevirip yandan bir bakış attığında ortamdaki tek ses hemen arkamızdaki bardan gelen boğuk müzik sesleri ve esen rüzgarla süzülen yaprakların sesiydi.
Yutkundum ve ortamdaki sessizlikten rahatsız olarak, "Burda ne arıyorsun?" Diye sorduğumda elindeki içkisinden bir yudum aldı.
"Takılmaca." Diyerek kısa kestiğinde daha fazla konuşmasını, asla susmasını istemedim çünkü bu durumda konuşmak benim için işkenceydi.
"Seni daha önce buralarda görmedim." Dedim elimdeki viski şişesinin kapağını zorlukla açarak.
"Birkaç gündür burda yatıyorum." Dedi kafasıyla ormanın içinde zorlukla fark edilen kamyoneti göstererek. Gözlerimi kısarak siyah aracı izledim.
"Arabada mı kalıyorsun?" Diye sordum kaşlarımı kaldırarak. Bu bana pek şaşırtıcı gelmemişti çünkü bu çocuğun her şeyden farklı yaşadığının farkındaydım. Yine de diğerlerinin aksine eğlenceli ve karışık bir kişilikti.
"Kamyonetimin arkasına rahat bir yatak yaptığımdan beri ordan ayrılamıyorum."
"Barın dibindeyken uyumak zor olmuyor mu?" Diye sordum daha çok şey öğrenmek için. Aslında insanlar hakkında bir şeyler öğrenmek beni çeken şeyler değildi ama Eddie'nin beni şaşırtacak şekilde hakkımda bildikleri kendimi eksik hissettiriyordu. Bunu neden yapıyordum bilmiyordum.
