'5' Everlast

174 19 4
                                    

The Strokes - Ode to the Mets

İyi okumalar <3

***

Sene: 2016

22:48

Şiddetli rüzgar tenine vururken bütün adrenalinle ve tüm gücüyle koşuyordu. Kalabalık caddelerden geçtikten sonra dar sokağa girmişlerdi. Önünde ondan daha hızlı koşan, elinden sıkıca tutup onu yönlendiren Jisung vardı. Minho'dan daha hızlı koştuğu doğruydu. Peşlerindeki adamlar onları bırakacak gibi değildi. Bir sokağa daha döndüklerinde bir tel örgüyle karşılaşmışlardı. Minho, çaresiz kaldıklarını düşünüp ağzının içinden küfürler savururken Jisung hiç beklemeden sırtındaki çantayı alıp tellerin arkasına attı. Eğilip elleriyle basamak yapıp "Çabuk atla hadi" dedi ve Minho'da başını sallayıp eline basmış ve tellere tutunarak kendisini öne atmıştı.

Jisung'a dönüp baktığında o da tırmanarak çıkmaya çalışıyordu. İri yarı adamlar arkasında gözüktüğünde panik yapıp "Jisung, çabuk ol!" dedi bağırarak. İnmeye çalışırken, Minho onu yakasından tutmuş ve ikisi de yeri boylamıştı. İkisi neler olduğunu kavramaya çalışırken telin arkasındaki adamların tehditkar sözlerini bir anlık duymamışlardı.

Jisung kendine gelip ayağa kalkmış, Minho'ya da el verip onu kaldırmıştı. Çantasını da yerden kaldırıp koşmaya devam etmişlerdi. Artık daha sakin bir sokağa girdiklerinde Minho, "nefesim tükendi, daha fazla koşamam. Siktir, yakalanacağımızı sandım" dedi. Gerçekten hayatı boyunca yaşayamayacağı aksiyon ve adrenalini yaşamıştı. Kaçtıkları adamdan çaldıkları biraları çantasından çıkardı Jisung. "Keyfini çıkaralım o zaman" dedi bir şişeyi ona uzatarak. "Bunu hak ettik."

Minho, yüzündeki belirsiz ifadeyi silip sırıttı. Elindekini alıp ikisi de şişenin kapaklarını açtı. Terk edilmiş bir binanın çatısına oturup orada şehrin ışıklarını izlediler. "Sana bu gece eğleneceğimizi söylemiştim" dedi Jisung. "Yarın yine o cehennem okula gitmeye devam edeceğim ama" dedi yüzünü buruşturarak. "Okuyup iyi bir adam olman gerek" derken Jisung'un dalga geçtiği belli oluyordu. Onu omzundan ittirdi ve ikisi de kıkırdadı. Jisung, çoktan okulu bırakmış bir çocuktu. Hayat ona başka kapılar açmıştı. Bir sokak serserisi gibi görünse de Minho öyle düşünmüyordu.

"Okul bittiği anda seninle yaşayacağım" dediğinde Minho, Jisung tek kaşını kaldırıp ona döndü. "Benim neden haberim yok?" diye sordu. "Benimle kalmak istemiyor musun? O aptal evde kalacağıma seninle yaşarım daha iyi. Birbirimize daha iyi bakarız. Bir gün ben yemek yaparım ve sana öğrettiğimde sende yaparsın. Bu yüzden kurtuluşun yok" dediğinde Jisung güldü. "O sikik hayattan, okuldaki ezik sürüsünden kurtulup seninle muhteşem bir hayatımız olur." Jisung'un aklından geçen tek şey, Minho'nun hala gerçek dünya ile tanışmamış olmasıydı ve bunu ona yaşatmak istememesiydi. Anlık kovalamacalar eğlenceliydi fakat Jisung hayatının yüzde beşini ona gösteriyordu. Bazen nasıl kendisinden büyük olduğunu düşünüyordu. Aralarında büyük yaşlar yoktu.

Ne olursa olsun Minho'nun böyle bir hayat yaşamasına izin vermezdi.

***
Sene: 2023

16:24

Elindeki adli tıp raporuna bakıyordu bir saattir. Aynı şeyi tekrar tekrar okuyor ve arada gözlerini ovalıyordu. Parmak izlerinin neredeyse tüm evdeki objelerde olduğu yazıyordu. Kızın ifadesinde de birkaç erkekle evde toplanıp madde kullandıklarıydı. Parmak izlerinin arasına Jisung'un olması onu şaşırtmamıştı. Kız, erkeklerin tiplerinin çoğunu hatırladığını söylemişti ve ifadesinde Jisung'un tipine benzer bir spesifik bir şey söylememişti. Bu onu bir yandan rahatlasa da net bir şeyi kanıtlamıyordu. Minho, içten içe onun aklanmasını istiyordu. Elinde hiçbir şey olmaması onu çıkmaza sokuyordu. Kızın bugün taburcu olacağını biliyordu. Onunla kişisel olarak konuşursa belki bir şey bulabilirdi.

Ordinary Life '' MinSungWhere stories live. Discover now