-2.0-

4.6K 399 36
                                    

"Jeongguk?"

"Geldim bir tanem." Jeongguk oldukça rahatlamış bir şekilde Taehyung'un yanına geri döndüğünde yatakta oturan bebeği ona kolllarını uzatmış, kucağını istediğini belli etmişti.

"Neler konuştunuz? Ceza verdi mi sana? Ne ceza aldın, kötü bir şey mi-.." Jeongguk heyecan ve panikle durmadan sorular soran sevgilisinin dudaklarını sertçe öperek susturmakta bulmuştu çareyi. Taehyung ise bu aklını başından alan öpücüğün etkisinden kurtulmak için kafasını hafifçe iki yana sallamış, çipil çipil bakan gözlerini sevgilisine dikmişti.

"Ceza almadım, konuştuk ve hallettik. Profesör'e her şeyi açıkladım Taehyung, bu zamana kadar içimde neyi tuttuysam bir bir anlattım. Haklısın, dedi bana. Seni soyadına göre yargılamamalıydık, dedi. Artık hatalarını Jeon olarak değil, Jeongguk olarak yapacaksın, dedi. Taehyung'um, o kadar mutlu oldum ki anlatamam sana. " Jeongguk bebeğinin parlayan gözlerine bakıp neşeyle konuştuğunda Taehyung yavaşça dizleri üzerinde yükselip beline vuran ağrıyı görmezden geldi ve sıkıca sarıldı sevgilisinin boynuna.

" Aşkım, çok sevindim. Sonunda mutlu oluyorsun, seni kan durumuna göre yargılamayacaklar, üzüldüğünü görmeyeceğim." diyerek dudaklarını öptü yavaşça. Fısıldayarak konuşuyorlardı, zira herkes uyuyordu hâlâ. Jeongguk beline sıkıca sarılıp kendisine çektiğinde yüzünü boynuna gömdü ve geçtikleri gece izlerle doldurduğu teni öpücüklere boğdu.

" Hadi birlikte güzel, uzun bir duş alalım bebeğim."

°°°

Mermer küvetin içinde, buzlu camların üzerindeki deniz kızı motiflerini izliyorlardı. Gerçi, Jeongguk göğsüne yasladığı bebeğinin omuzlarında dudaklarını gezdirip vücudunu okşuyordu. Taehyung gözlerini kapatıp bedenini tamamen Jeongguk'un insafına bırakmıştı.

"Bugün ne yapalım istersin? Hogsmeade'e gidip kaymak birası içebiliriz?" Jeongguk bebeğinin boynuna ve omzuna onlarca öpücük bırakıp fısıltıyla sorduğunda Taehyung avuçları içine aldığı köpükleri üflemiş, bir de buna bebek bebek gülmüştü.

"Seninle şatoda kalmak istiyorum. Bütün gün yatakta oynaşalım. Kimse yatakhanede durmaz hem, istediğimiz gibi vakit geçiririz. Olmaz mı?" dedi hafifçe arkasını dönüp. Jeongguk ise dudaklarının önünde duran esmer yanağa ıslak bir öpücük bırakıp önündeki bedeni biraz daha çekmişti kendisine.

" Olur tabii, hatta harika olur. Daha doymadım seni sevmeye, çok tatlısın, neden bu kadar tatlısın?" Mırıltılarıyla birlikte tekrar güzel kokan tene gömüldüğünde Taehyung hafifçe gülüp belindeki kollara parmaklarını sardı.

Jeongguk bir süre daha bebeğini sevip zor da olsa ayrıldı sıcak teninden ve sabunla pofuduk lifini alıp tenini köpürtmeye başladı. Taehyung gözlerini kapatmıştı, oldukça rahatlamış hissediyordu kendisini.

"Bebek yıkıyorum sanki, şu tatlılığa da bir bak, ısıracağım şimdi." dedi ve sevgilisinin yanağına dişlerini geçirdi. Taehyung ciyaklayıp kollarından kurtulmaya çalıştıkça Jeongguk daha çok çekiyordu kendisine, en sonunda hafif kızarmış tene sesli bir öpücük bırakıp bebeğini temizlemeye devam etti.

" Sıra bende." Taehyung alnına yapışmış saçlarını itip Jeongguk'a önünü dönmüş, kucağına iyice yerleşip pofuduk lifi köpürtmüştü. Sevgilisinin göğsünde lifi gezdirirken Jeongguk Taehyung'unun saçlarıyla oynuyor, şekilden şekle sokup kıkır kıkır gülüyordu. Omuzlarını köpüklemeye devam ederken Jeongguk öne eğilip Taehyung'un boynuna dudaklarını bastırıyor, bebeğinin sızlanan sesiyle hafifçe geri çekilip dayanamadan tekrar gömülüyordu sıcak tene. Uzun bir duşun ardından Taehyung da rahatlamıştı, ağrısı artık onu o kadar da rahatsız etmiyordu.

Heart Without Color×Taekook ✓Where stories live. Discover now