2. BÖLÜM: Ateşin Verdiği Sıcaklık

14.7K 1.3K 463
                                    

Ben geldimmm.

Nasılsın, nasıl gidiyor? Ben gergin bir gün geçiriyorum.

Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutma lütfen!

Yüksek Sadakat- Haydi Gel İçelim

Bölüme bir balon bırak🎈

İyi okumalar!

...

Derin nefesler alıp sıçmadığıma emin olmak için başımı aşağıya indirdim. Oh tamam, bir kaçak yoktu...

Öyle bir yutkundum ki yutkunmuşun sesini insanlardan çalarak kendine taktığı kulaklarıyla duyduğuna emindim.

"Tomris hadi kızım sınıfına!" Müdürün uyarısıyla ela gözlerimi ona çevirdim. "Tabi tabi efendimisss..."

Paytak adımlarla gözlerimi organ mafyası tarih hocasına çevirmeden odadan çıktım ve odadan çıktığım gibi "Allah'ım sen beni kurtar bunlardan!" diye bağırarak sınıfa koşturmaya başladım.

Koşarken bir Nas Felak okumuştum sanırım bu beni onların şerrinden korurdu.

Sınıfa girdiğimde Hakan, "Kızım sen neden suçu üzerine alıyorsun? Salak mısın sen?" dedi ve bana sarıldı.

"Unutmayın ki bana hiçbir şey olmaz!" diye bağırıp sırama oturduğumda Turgut'un dudaklarının iki yana kıvrıldığını gördüm. Sonunda gülümsemişti!

Ümit kahkaha attı. "Ya şey," dedim sırama otururken. "Hani gelip beni buradan alan zebellak vardı ya, Bülo'nun yerine gelmiş...Adamın benim hakkımdaki ilk görüşü kumarbaz bir öğrenci olduğum."

"Ne zamandan beri insanların senin hakkında ne düşündüğünü umursuyorsun?"

İnanılmaz bir acemilik!

Kaşlarımı kaldırdım. "Hiçbir zamandan beri."

"Tarih hocası mı şimdi o iri?" Turgut'un kaşlarının çatıldığını ve Hakan'a kızgın gözlerle baktığını gördüğümde sınıfın kapısı açıldı.

Organ mafyası sınıfa girdiğinde bir kez daha dua okudum ve tarih kitabını açtım. Gözleri benim üzerimdeydi.

"Bismillahirahmanirrahim," diyerek boynumu ovdum. Çok kötü bakıyordu!

Sandalyesini tahtanın önüne çekip oturdu. "Önce tanışalım," dedi ve bir bacağını diğerinin üzerine attı.

Tanışmayalım tanışmayalım!

"Ben Turgay Akyel, yeni tarih öğretmeninizim..." Gerçekten mi ya? Bak sen Allah'ın işine...

Dudaklarımdan alaylı bir gülüş firar ettiğinde kahverengi gözleri hızla bana döndü. "Çok mu komik?" dedi tehlikeli bir sesle. Yutkundum. "Estağfurullah hocam, şey dicem sizin yaş kaç? Buradan bakınca bir kırk gördüm ben..."

"O boyla en arkaya oturduysan görememen normal...Yirmi dört yaşındayım."

Gözlerim kocaman açıldı. Ümit gözlerini sıkıca kapatmıştı. "Ney ney?" dedim kızgın bir sesle. "Ne varmış benim boyumda?!"

"Öncelikle bağırma..." Derin bir nefes aldı. "Ne varmış benim yaşımda?"

Sakin ol Tomi, sakin ol. Kesinlikle şu an içine giren dağ cinlerini karşındaki adama dua fırlatarak yapıştırmak istemiyorsun, kesinlikle istemiyorsun...

"Şey sakallar..." dedim ama gözleri büyük bir dikkatle benim üzerimdeydi.

Hayıy onamass...

TOMRİS Where stories live. Discover now