⚡Bizim Geçmişimiz⚡

79 10 180
                                    

@pile16 dystinabell ❤💙

Ömür, Barlas ve Yusuf üçlüsünü taşıyan araba en sonunda iki katlı bahçeli evin kapısında durmuştu. Barlas arabayı park ederken Ömür emniyet kemerini çözüp serbest bıraktı. Ardından da arabadan inip Yusuf'un kemerini çözdü.

"Gel bakalım anneciğim, hadi in" derken Yusuf neşeyle elindekileri yan tarafına bırakıp arabadan inmişti.

"Baba"

"Efendim oğlum"

"Ev aynı Selim dedemlerin evine benziyor, sen burada mı büyüdün peki?"

"Evet oğlum ben burada büyüdüm, hatta benim bir evim daha var"

"Yaa oraya beni de götürür müsün?"

"Götürürüm tabi... Annen orayı çok severdi"

"Anne sen gittin mi ki oraya?"

"Gittim oğlum gittim" diye cevaplarken bakışlarını geçmişin hem hüzünlü hem de neşeli hatıralarına şahitlik etmiş eve geçirmişti. Tanıştıkları ilk zamanlar Barlas'ın babasıyla arası limoniydi, Ömür'den sonra pek öyle olmamıştı tabi. Ömür baba-oğlun arasını düzelmesine vesile olmuştu.

"Ev hala aynı hiç değişmemiş"

"Ev hala aynı ama çok büyük bir eksiği var... Yani vardı..." derken bakışlarını bir yandan kucağındaki oğluna ve aşık olduğu kadına çevirmişti.

"Şimdi kayıp parçalarını buldu ve tamamlandı"

"Hiçbir fırsatı kaçırmayacaksın dimi?"

"Sence?" diye mırıldanırken dudakları kıvrılıp çapkın bir gülüşü genç kadına emanet etmişti bile. "Hem de hiçbir hiçbir fırsatı... Asla kaçırmam, sen beni affedene kadar da asla... Gerçi sonrasında da kaçırmayacağıma emin olabilirsin"

"O zaman seni seve seve avucuna yönlendirebilirim " diye sözlerini sürdürürken evin kapısına gelmişlerdi bile.

"Ben direkt senin kalbine talibim ve hiç vazgeçmeye niyetim yok"

"Ait olduğun ve olman gereken bir kalp var zaten; Sude'nin kalbi, yani karının"

"Biz gerçekten..."

Ömür "Sence ilgileniyor muyum? Bence hayır" derken zili çalmış ve lafı Barlas'ın ağzına tıkamıştı. Birkaç saniye sonra da kapı açılmış ve Eylem karşılarında görünmüştü zaten.

"Geldiler... Baba... Fethi geldiler" diye neşeyle şakırken önce yılların hala eskitemediği güzelliği ve zerafetiyle baş döndüren arkadaşına ardından da sapsarı saçlarıyla abisinin küçüklük fotoğraflarından fırlamış gibi duran küçük adama çevirmişti bakışlarını.

"Hoşgeldiniz... Ömür, canım hoşgeldin" derken kollarını Ömür'ün beline dolamıştı bile. Ömür de aynı özlemle karşılık verip sarılmıştı arkadaşına.

"Bu küçük adam Yusuf olmalı öyle değil mi?"

"Evet benim adım Yusuf senin adın ne?" diye sorduğunda Eylem hemen yeğeninin önünde diz çöküp aynı boya gelmelerini sağlamıştı.

"Benim adım da Eylem, babanın kardeşiyim... Dolayısıyla senin halan oluyorum" diye açıkladı nazikçe. "Şimdi izin verirsen eğer sana sarılabilir miyim?" diye sorduğunda Yusuf gülümseyerek başını sallamış, ardından da halasına sarılmıştı.

RENGİNİ KAYBEDEN DÜNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin