4.Bölüm

16 6 1
                                    

Ben daha yaşadıklarım'ın şokunu atlatamamışken Aras'ın kucağıma bıraktığı su şişesini "al iç biraz" demesiyle su şişesinin kapağını açıp bir yudum aldım ve kapağı geri kapatıp nefes verdim.

Aras daha iyi olduğumu düşündekten sonra konuşmaya başladı "bak bu gün çok kötü şeyler gördün biliyorum ama sana çok önemli birşey söylemem gerek"

dediği anda bakışlarımı onu dinilediğimi beli edercesine ona yönlendirdim "bu gün gördüklerini hiç kimseye hatta özellikle de polislere anlatmaman gerekiyor" diye devam ettirdiği cümlesiyle afalamıştım böyle birşeyi nasıl isterdi benden!

Sonunda konuşmayı başardığımda "şaka mı bu biraz önce gözümün önünde biri öldürüldü ama ben bunu polise söylemiycekmiyim sen ciddi olamazsın yoksa.. Yoksa sende mi..." Cümlemi tamamlamadan

"tabikide hayır onlardan olsam seni onlardan kurtarmazdım değilmi. Sadece sana ve sevdiklerine zarar gelmesini istemiyosan susmalısın bunu söylüyorum çünkü o adamlar senin onları gördüğünü fak etti ve emniyetin önüne adam dikip onları şikyet ettiğin an sana ve sevdiklerine zarar vermek için orda bekliyor olacaklar" demişti

duyduklarımla beraber kan beynime sıçramıştı "peki sen bunu nerden biliyorsun?" diye sormuştum oda hemen "çünkü onlar benim arkadaşımı öldüreceklerdi.." demişti içinde geçmişin öfkesini barındıran bir sesle daha bir şaşkındım ve korkmaya başlamıştım

yapıcak bir şey yoktu polise haber veremezdik "peki böyle sesiz kalıp göz mü yumacağız yaptıklarına?" diye sormuştum tekrardan "hayır onları sürekli izliyorum bir plan yapıp tüm çetelerini çökermek için o zamana kadar beklemem gerekiyor" demişti "peki ben?" diye söze atlamıştım "sen hiç bir şey yapmaycaksın tabikide sadece bu gün yaşadıkarı unut yeter" diye cevap verdi ve ekledi "ha bide adamlar yüzünü görmemiştir ama sen yinede dikkat et yalnız dolaşma" diyip önümdeki torpidonun gözünden bir not defteri ve kalem çıkarıp birşeyler yazmıştı

daha sonra sayfayı koparın bana uzattı elindeki kağıdı alırken "bu benim numaram" dedi daha sonra vaz geçip telefonunu uzattı " ya da sen bana numaranı ver.. bir şey olursa haberleşiriz" dedi hiç itiraz etmeden numaramı vermiştim oda hemen beni çaldırmıştı numarasını eklemem için "eee nerde kalıyorsun seni bırakıyım" demişti ona yurdun adresini verip yol boyu olanları tekrar tekrar düşünmüştüm...

Yurda geldiğimizde beni tekrar kimseye birşeyler söylemem konusunda uyarmış ve ben içeri girene kadar bekliyip öyle gitmişti.

Gerçekten ben bu gün neler yaşamıştım nasıl bir yerdi burası yani biri bana başına böye dizileri aratmıyan bir sahne geleceğini söyleseydi inanmazdım ama olmuştu.

Ben bunları düşünürken Büşra'nın "ya kızım nerdesin sen Allah aşkına geliyorum dedin iki saat oldu korktuk burda.. iyimisin sen?" demesiyle kendime gelmiştim tabiki bu olayı şimdilik kızlara anlatmayacaktım onların başını belaya sokamazdım bir şeyler uydurup onu geçiştirdikten sonra pijamalarımı giymek için ordan ayrıldım.

Kızlara yorgun olduğumu söyleyip hemen uyumuştum sabahta hiç birşey olmamış gibi uyanmıştım bu gün motivasyonumu yerine getirmek için her zamankinden biraz daha fazla bir makyaj yapıp en sevdiğim siyah badimi, kahve rengi bol kumaş pantlonumla siyah deri cektetimi giyinmiş saçlarımı da uzun zamandır düzleştirmediğim için düzleştirmek istemiştim.

Hazırlıklandığım sırada telefonuma bir mesaj gelmişti.

Aras😕
-Günaydın:)

-günaydın.


Aras😕
-Bu gün daha iyisindir umarım?

-iyiyim


Aras😕
-İstersen seni okula bırakabilirim.

KIRMIZI ZAMBAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin