Osmanlı'dan Gelen 'Muhteşem' Misafir

81~

-Kanuni Sultan Süleyman Han'dan-

...

Su damlaması sesi mermerle kaplı hamamda yankılanıyor.

Zihnimdeki tüm düşünceleri susturan bir sakinlik. Sıcak ve nemli. Tüm kaslarımın gevşediğini hissediyorum.

Sonra bir süredir kapalı tuttuğum tek gözümü açıp ne zamandır dizlerini göğsüne çekmiş öylece beni izleyen kıza bakıyorum.

Su, beyaz elbisesini ıslayıp yaymış. Nemli saçları tel tel halde. Elmacıkları kıpkırmızı kesilmiş ve çekinikçe bakıyor.

Buğulandığı için gözlüklerini çıkartmasıyla gözlerinin aslında daha büyük olduğunu görüyorum.

Gözümü kapatıp mırıldanıyorum;

"Eğer rahat değilsen ayrılabilirsin."

"İ...iyiyim ben, teşekkür ederim. S...sizi rahatsız mı ediyorum?" diyor çekinik olduğu bariz bir sesle.

"Gam etme."

...*iç çekiş* evet biraz garip olabilir. Suya girmek istediği çok belliydi ama alt kattaki havuza gitmek istemediğini söyledi.

Ve...benimle gelebileceğini söyledim.

Bir süredir zihnimdeki sakin düşüncesizlik yerini yine bu kızla alakalı tuhaf his tartmalara bırakıyor. Yine de fazla kurcalamak istemiyorum.

Şu anda bana zararı dokunmayan sevecen birisi demem yeterli olur. Hakkaniyetli bir şekilde bana olan özen ve çabasını takdir ediyorum.

Kollarımı karnım üstüne bırakıp başımı yana çeviriyorum. Sanki yine de üzerimde bir ağırlık varmış gibiyim.

Alemimi özledim... Hürrem'i çok özledim. Şehzadelerimi, Mihrimah'ı...cidden.

Şu Beç'teki toplantıdan iyi bir malumat çıksın lütfen...

Sonra yine düşüncelerime bir aralık veriyorum. Bir kez daha baktığım genç kız aynı duruşuyla öylece beni izliyor.

Tamam biraz ürpertici.

Neyse, sıkıntı yok. O küçük kafanın içinde neler döndüğünü tahmin edebiliyorum sanırım. Bazen öngörülemez olsa da...sevda çoğu zaman tanıdıktır.

Aşkın ne demek olduğunu bilirim.

...ve bir aşığa nasıl davranılması gerektiğini de.