6

418 19 32
                                    

Oota Ken, anne ve babasının yanından ayrılıp Tokyo'ya taşındığında henüz 20li yaşlarındaydı.

Elinde bir avuç para, üstünde eski olmasına rağmen ütülü ve beyaz gömleği, kahverengi kravatı vardı.

Hayallerinin pesinden gitme uğruna sıcak yatağını terk etmiş, onlara ulaşma yolunda attığı ilk adımda kilometrelerce geriye savrulmuştu.

Başvurduğu coğu iş görüşmesi mahvolmuş, diğerleri de "sizi arayacağız" diyerek uğurlamıstı.

Olabilecek en kötü durumda olmasına rağmen, başını sokabileceği bir evi bile olmamasına rağmen babasının yanına dönme düşüncesini bir an bile aklına getirmedi.

Çabalamaya devam etti.

Sadece 3 gece daha pansiyona verebilecek parası varken, yaşadığı zorluklar yüzünden ağlamasına ramak kalmış şekilde parkta oturuyorken, yanına yaşlı bir adam geldi.

O yaşlı adam, Ken'in hayallerini destekleyen ilk kişi oldu. Ona inanan, ona yardım eden ilk kişi.

"Benim," dedi yaşlı adam.

"Zamanım tükeniyor. Yaşım seninkinin 3 katı, hastalığım beni sigara gibi tüketiyor. Her gecen saniye daha da yanıp bitiyorum, küllerim birikiyor."

"Ve ben, bir anka kuşu değilim. Küllerimden doğmayacağım. İnan bana genç adam, ben senin yürüdüğün yolu sürünerek geçtim. Şimdi yolun sonundayım. Hayallerime sahibim, yaşadım."

"Bana.. Senin yerindeyken, kimse yardım etmedi. Ben seni kadere teslim etmek, benim zorluklarımla tanıştırmak istemiyorum. O yüzden, sana yardım edeceğim."

Oota Ken'in kaderini, o yaşlı adam yazdı.

Ona bir adresin yazılı oldugu bir kağıt, bir miktar para vererek ortadan kayboldu.

Ertesi sabah Ken verilen adrese gittiğinde, kapısı pas tutmus, içi örümcek ağlarıyla donatılmış, her atılan adımda küçük çaplı bir kum fırtınasına ev sahipliği yapan bir dükkanla karşılaşmıştı.

Çok da büyük olmayan bir salonu, kapısı bile olmayan bir mutfak geçişi, mutfaktaki kapıdan da yukarıya çıkan bir merdiven vardı.

"Senin potansiyelini gözlerinden görebiliyorum Oota," dedi yaşlı adam, elindeki anahtarı ona verirken.

"Senden isteğim, burayı yeniden işlek bir mekan haline getirmen. Önünde bir ayın var, ihtiyacın olan her tür maddi yardımı yapacağım. Bu 1 aydan sonra eğer burası sana para kazandıracak bir yer olursa, sana ait olacak. Bana olan borcunu da ödeyeceksin. Ama olur da, yapamazsan.. Emin ol bunu konuşmak bile istemeyiz."

Oota Ken'in, Japonya'nın en iyi aşçılarından birisi olma hayallerine doğru attığı en büyük adım buydu.

Kimsenin yüzünü kara çıkarmadı.

Çalıştı, çabaladı, akıllıca planlar yaptı, planlarına sadık kaldı, aynen ona söylendiği gibi, 1 ay içinde orayı yeniden işleyecek bir mekana çevirdi.

Kararını da vermişti. Barbekü yapacaktı orada.

Ona sahip olduğu her şeyi vermis olan Bay Tomokazu, o küçük dükkana bağlı olan 3 odadan oluşan evin anahtarını da teslim etti.

"Sonuna kadar hak ettin."

Ve Ken Oota ona olan borcunun ilk taksitini ödemeye gittiğinde, bir cenaze ile karşılaştı.

Hic kimsesi olmayan bu adamın ölümünde de kimsecikler yoktu.

Odasında vasiyetinin yazılı olduğu bir günlük vardı.

Sondan Sonraki Başlangıç // Victory Kickoff FanficWhere stories live. Discover now