1

201 29 24
                                    

Kapısı çalan yetimhanenin ablası, yeni bir çocuğa hayal kırıklığı olmasın, diye umarak kapıyı açtı. Karşısındaki yeşil takım giymiş adamın zihninin karmaşıklığı ile göz bebekleri büyümüştü.

Müdür hemen gelmiş ve adama istediği çocuğu sormuştu. Kriterleri duyduktan sonra, adam hızlıca gitmesini istediği pembe saçlı iki kızı da işaret etti.

"Aradığınız kriterlerdeki çocuklar onlar. Büyük olan zekidir, buranın ablası sayılır. Anya ise okuma yazmayı çok iyi bilir ve bulmaca çözer!"

Adam düşündü. Amacı Damian Desmond'a yaklaşmaktı. Ancak büyük kızı kullanarak birinci oğulla da iletişime geçebilirdi. Kararı kesindi ikisini de alacaktı. Gerekirse birinin masrafını kendi karşılardı. Sonuçta aldığı para az değildi.

'Anya'nın yaşı küçük duruyor. 6 yaşında olmazsa bir işime yaramaz.' Kızlar adamın düşüncesine karşı birbirlerine baktı. Anya'nın gözleri fal taşı gibi açıldı ve bağırmaya başladı.

"Anya 6 yaşında!"

Müdür belge istemeyince iki kızı da aldı ve yetimhaneden çıktılar. Loid onların "Baba" demeleri için uyardı. Kızlar asıl amaçlarını bildikleri için seslerini çıkarmadı. Anya bütün yol boyu konuşmuşken Asuka'nın sesini bile duyamamıştı daha adam.

"Chi Chi! Burası artık yaşayacağımız yer mi?!" Küçüğün gözleri parlıyordu adeta. Kafasını salladı.

Anya koşarak Asuka'nın kolunu tuttu ve onu koltuğa oturttu. "Çok güzel değil mi nee-chan" sadece kafasını salladı genç kız.

"Neden konuşmuyorsun Asuka?" Loid tek kaşını kaldırarak sordu.

"Oh, üzgünüm Chi Chi sadece konuşmayı çok sevmem." ilk defa sesi kulaklarına doluştu.

"Nee-chan çok konuşmaz ve çok uyumaz Chi Chi. Ama alıştıkça daha çok konuşacağına eminim."

Loid kafasını salladı ve dışarı çıkmayı teklif etti. İkisi de kabul etti hemen. Çıktıktan sonra düşüncelerini dinleyen Anya onu bırakacağını sanıp söylenmeye başladı. Asuka susturduktan sonra Anya, Loid'e havuç sevmediğini fıstığa bayıldığını anlatıp durdu.

Gelişmiş telepati yeteneklerine sahip kız yaklaşık 100 metrelik bir alandaki herkesin zihnini okuyabilirdi. Çok duygusal olduğu zamanlarda hassaslaşan zihni bunu 300'e kadar yükseltebilirdi. Kalabalık bir ortamda olmaları onun zihnine hastalık gibi geliyordu. Başı ağrımış, burnu kanamaya başlamıştı.

Önünde yürüyen ikisine göstermeden hızlıca burnunu sildi ve bir şey olmamış gibi yürümeye devam etti.

Hava kararmaya başlayınca alışverişleri bitmiş, Anya ise Loid'in kucağında uyuya kalmıştı. Asuka ile biraz konuşmak istiyordu.

"Gözünü çok sık kırpıyorsun Asuka başın mı ağrıyor?" Asuka ilk başta nasıl bildiğine şaşırsa da casus olduğunu hatırladı.

"Sadece uykum var." Loid inanmadığını belli eder gibi tch sesi çıkardı.

"Uykuyu sevmediğini söyledi. Ayrıca psikolog olduğumu biliyorsun ruh halinden anlıyorum. Saklamana gerek yok." Psikolog değildi. Yalandı. Ama eğitimini almıştı.

"Önemli değil, Chi Chi." dedi anahtarı deliğe sokup kapıyı açarken. Loid tatmin olmamıştı. Anya'yı koltuğa yatırdıktan sonra dönüp konuştu.

"Dolapta ihtiyacın olursa uyku ilacı ve ağrı kesici var. Ben yer yatağı hazırlayacağım."

Asuka başını salladı ve ağrı kesiciden içti. Uyku ilacını zorunda kalmadıkça içmezdi ama ne olur ne olmaz çantasına koydu.

Hazır olan yatağa yatıp sabaha kadar tavana baktı, her zamanki gibi.


***

Chi Chi: Baba/Babacığım

Nee-chan:Abla

Spy X Family //Demetrius X ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin