en derinlerin

23.2K 785 535
                                    

kızgınlıktaki delta taehyung ve güzelleri güzeli eşi jeongguk ;)

boğazında ve belinde kendisi arkasındaki göğse bastıran sımsıkı eller, kulağının dibinde tutulmaya çalışan iniltiler ve arkasında kalça arasına ulaşmaya çalışan sertlikle uyandı jeongguk. sevgilisi olan esmer, elleriyle vücudunu kendisine çekmeye çalışıyor, omzuna düşmüş olan bembeyaz boyna dudakları ve eli sayesinde daha da baskı yapıyordu.

yeni uyanmış jeongguk'un ne olduğunu anlaması için kendisine gelmesine gerek yoktu,

delta sevgilisi kızgınlığa girmişti.

elinde olmadan kekelerken küçük bir seslenişte bulundu arkasındakine, uyandığını haber vermek amaçlı.

"t-taehyung?"

beyaz çarşafların içinde kaybolan sevgilisinin uyandığını anlayan deltadan yüksek bir inleme koptu. elleri sevgilisini kendisine daha da yapıştırdı ve durmadan kumaşlar üzerinden kendini ittiği kalçalara semsert bi vuruş yaptı. önündeki güzellik yüzünden düzgün düşünemiyor, kızgınlığının etkisiyle terliyordu.

yanıyordu.

esmerin kesik hırıltı ve inlemelerinin yanına bir de sevgilisine olan mırıldanışları eklenmişti. kendisini tutamıyor, ağzından ne çıktığını bilmeden sayıklayıp duruyordu.

"jeongguk.. güzelim, ah.. bebeğim
aşkım, aşkım oh."

hiçbir şekilde sağlıklı düşünemiyordu büyük olan, tek istediği önündeki yumuşak kalçaları ısırmak, bembeyaz bacakları omzuna atmak ve o pembe deliğe gömülmekti.

genç çocuğu mahvetmek istiyordu.

düşünceleri ile sıkı kalçaya elini geçirmeden duramadı; sıkıyor, yoğuruyor, elinin izinin çıkacağından emin olacağı şekilde vuruyordu. bu da önündeki çocuğun yerinde daha da küçülmesi sağladı. küçük, inleme ve mırıldanmalarını durduramıyor hala kendine gelemediğini net bir şekilde belli ediyordu.

"ah-ah delta.. d-deltam oh, bakayım mı sana?"

konuşmak gerçekten de çok zordu.

özellikle arkasındaki adam durmadan onu kumaşlar üzerinden doldurmaya çalışırken.

esmer tenli olan bir saniye bile durmuyor, elleri küçüğün her yerinde dolaşırken kalçalarını sert bir şekilde öne itip resmen beceriyordu onu. bu durumda önündeki nasıl sessiz kalabilirdi ki?

kalamazdı.

yine de arkasında durmadan inleyip kendisine sürtünen adama dönmeyi başarmıştı.

keşke başarmasaydım dedi içinden.

karşısındaki yüzü görmemeyi tercih ederdi çünkü.

kendisine kıpkırmızı gözleriyle derince bakan, kesik kesik nefes alan ve tamamı terle kaplanmış yüzü görmeseydi keşke.

elinde olmadan küçük bir inilti kaçırdı karşısındaki yüze karşı.

onu darmadağın edeceğini bildiği adamın yüzüne karşı.

kolları anında sevdiği kalın boynu bulmuş, sakinleştirmek istercesine okşamaya başlamıştı. esmerin yanağına minik öpücükler bırakıyor, elleri siyah küçük tutamları çekiştiriyordu. delta da kollarını hemen beline sarmış, sıkıca çekmişti omegasını kendisine.

sevgilisinin sakinleştirmek için yaptıkları en ufak işe yaramıyor, aklındaki pis düşünceleri susturamıyordu.

sevgilisi yemek istiyordu, deliğini yiyip bitirmek.

in heat 'taekookDove le storie prendono vita. Scoprilo ora