Saudade

73 7 7
                                    

Final

10 yıl sonra

|Kenma:|

Yanımda kıvrılan çocuk ve sevgilime baktım. "Hikaru, oğlum kaç kere daha söylemeliyim. Odanda uyusuna neden babanla aramıza giriyorsun?" Sözlerimden sonra Hikaru yataktan kalktı ve Shoyou'yu uyandırdı. "Baba, babam bana git diyor." dedi. Shoyou yatakta o yana bu yana döndü ve en sonunda konuştu. "Baban diyorsa haklıdır, babanı dinle." dedi.

Ne olduğunu merak ediyorsanız... Beş sene önce Shoyou ile merkezdeyken ara sokaklardan birinde yere bırakılmış bir çocuk gördük. Shoyou kucağına alıp yakınlardaki yerlilere sordu, çocuk iki gündür oradaydı. Onu oraya annesi bırakmıştı. Shoyou çocuğu evlat edinip edinemeyeceğimizi sordu.

İlk başta soylular gayri meşru bir çocuğun veliaht olmasına karşı geldiler, ama imparatorun sözü emirdir. Bu arada Yui on yedi yaşında ve sanırım abisinin izinden gidiyor? Getirip durduğu kıza bakarsak öyle. Babam... Karısını öldürmenin verdiği pişmanlık ile önce yatalak oldu, sonrasında öldü. Üzülüyor muyum? Evet, ama babam için değil. Her şeyden çok sevdiğim annemi koruyamadığım için.

Hikaru'yu kucağıma aldım. "Gel oğlum, baban uyanmasın." dedim. "Ne yaptın da yoruldu bu kadar?" diye sordu ve kafasını eğdi. Bu çocuk babası gibi çok meraklıydı. Elimle kafasını itip, "Fazla merak zarar." diye yanıtladım. "Baba... Yui abla ve Ren abla öpüşüyordu. Siz de öyle şeyler yapıyor musunuz?" diye ikinci bir atak geldi.

Yanağını öpüp, "Böyle mi güzel oğlum?" dedim. Kafasını iki yana salladı, dudaklarını büzüp dudağımı öptü. "Baba böyle yaptılar." dedi. "Abisine çekmiş oğlum, boş ver. Onun yaşında ben de babana yapıyordum onu. Ama senin önünde yapmaları çok ayıp." Konuşurken bir yandan merdivenleri iniyordum. Hikaru ellerini iki yana açtı ve salladı.

"Hayır, hayır... Ben Yui hala ile oynamak için gitmiştim. Odasının kapısını çalmadan girdim." dedi. Burnunu sıkıp, "Aslan oğlum be! Aynı Space teyzesi." dedim, önümüzden gecen Space'e tip tip bakarken. Dora ile konuşuyorlardı, anlaşılan İwaizumi de buradaydı. Space bana dil çıkarıp yoluna devam etti. Yemek odasına girip, Hikaru'yu sandalyeye bıraktım.

İkimiz de kahvaltı yaptıktan sonra Hikaru'nun eğitimi için kütüphaneye götürdüm. Bugün öğretmenlerine izin vermiştim, ben bakacaktım oğluma. Shoyou da kütüphaneye geldi, o sırada Hikaru sordu. "Baba, Saudade ne demek?" dedi. Aklıma on yıl önce Shoyou ile karşılaştığımız zaman geldi.

Shoyou da aynı şeyi anımsayıp gülümsedi ve "Bir kimsenin yokluğunda hissedilen derin özlemi ve bir zamanlar kaybettiğin bir şeyin bir daha asla senin olamayacağını anladığın an yaşadığın his." dedi. Gülümsedim, on yıl geçse bile o kelimeleri asla unutmuyordu. "Babam... Eski imparatoriçeye karşı öyle mi hissediyor?" dedi. Kafamı evet anlamındadır salladım.

"Babaannen burada olsaydı, seni çok severdi oğlum." dedim. "Babaannen güzel miydi?" diye sordu Shoyou çocuğun yanına oturup, "Melek gibiydi, gören herkes ona özenirdi." dedi. Hikaru aniden bir elini yumruk yapıp öbür eline vurdu. "Of ya dedem şerefsizi yerinde olacaktım, gözüm gibi bakardım." dedi. Dolan gözümü parmağımın tersi ile sildim.

"Dersine odaklan, birazdan kılıç eğitimine ineceğiz." dedim. Kita, Iwaizumi ile kütüphaneye girdi. "Iwa dayı, Kita dayı!" Hikaru yerinden kalkıp Kita'nın üstüne zıpladı. Kita onu kucağına aldı. "Hikaru sor bakayım, Iwa amcan sana kılıç eğitimi verir miymiş?" dedim. Hikaru dudağını büzüp, "Iwa dayı..." dedi. Iwa gülümsedi. "Yaparız da dur önce babanın kaslarına bakayım bir."

Yanıma adımlayan çocuğun ne yapacağını anlayıp, kolumu çektim. Iwa üzerime eğilip kolumu sıktı. "Sen erimişsin oğlum, Iwaizumi abin seni çalıştıracak." dedi. Shoyou ve Kita kahkaha atarken somurtuyordum. Bokutolar bizi kılıç eğitimi vereceği yerde beklerken, Hikaru'nun kılıç eğitimi kıyafetini giydiriyordum. Hikaru'yu çemberin içine bıraktım, onlar Iwa ile dövüşürken Kita be Space konuşuyordu.

"Ya Kita... Biz de yapalım şöyle küçük bir şey Hikaru'yla koşuştursunlar." dedi, Space. Kita tip tip bakıp, "Kızım şövalyesin sen, görevlerin var. İzin alsan bile bu çocuk koşana kadar Hikaru on yaşına gelir, prens o çocuk." dedi. Space, Kita'yı itip bana baktı. Oflayıp, "Öyle bir şey olursa izin veririm zaten, öküz değilim ki. O şartlar altında bir kadını savaşmaya zorlamam yani." dedim ve gelen Shoyou'nun yanına gittim.

O ikisi hâlâ tartışıyordu. "Seni çok seviyorum." dedim, Shoyou'ya bakarak. Yanağımı öpüp, "Ben de seni. İyi ki Hikaru'yu evlat edinmemize izin verdin. İyi ki eşcinsellerin yaşama hakkını onlara verdin. İyi ki o gün ölmedin." dedi.

Ona sarılıp, başımı omzuna bıraktım. Hikaru'nun çığlığını duyunca dönüp sahaya baktım. Hikaru düşmüş, Iwa kılıcını boğazına koymuştu. "Çocukla dövüşüyorsun, hayvan." dedim. o hâlâ kas gösterisi yapıyordu. Çocuğumu kucağıma alıp, "Bugün bu kadar yeter." dedim.

Hikaru'nun saçlarını karıştırıp, kafasını öptüm ve kıyafetlerini değiştirdim. "Baba bir çocuk var..." dedi. Mırıldanıp gömleğini bağlamaya devam ettim. "O çocuk Haru." dedi. "Evet oğlum, Arşidükün çocuğu. Hatta çok buluşuyorsunuz, en yakın arkadaşın." dedim. Mırıldanıp bana baktı ve gömleğinin ucuyla oynamaya başladı. "Sakın bana..." dedim ve devam ettim. "Ailenin hepsi aniden gay oldu kaldıramıyorum."

Çocuk bana baktı. "Oğlum sen beş yaşındasın." dedim. "Baba aşkın yaşı yoktur." dedi ve parmaklarıyla oynamaya başladı. Hinata aniden odaya girip, "Aferin benim oğluşuma, aynı babası." dedi. Hikaru yerinde zıplarken, "Çocuk seni seviyor mu?" dedim. "Çocuk beni öptü baba." dedi ve göz devirdi.

"Sen Yui ablans bir ihtimal iftira atmış olabilir misin?" diye sormamla "Hehe." dedi ve ensesini kaşıdı. Shoyou ile birbirimize bakıp, Hikaru'yu gıdıklamaya başladık. "Velete bak ya." dedim. Shoyou gülerken, gözüm gülüşünde takıldı.

"Seni seviyorum, biliyorsun değil mi?" dedim. Kıkırdayıp, "Bilmem mi?" diye yanıtladı. Yüzümüz birbirine yaklaşırken Hikaru araya elini soktu ve "Yok artık aile var burada." diye bağırdı.

-

Son

evli mutlu cocuklu

cok sirin bie bolumdu uyandigim gibi yazdim mutluyum

cok sirin bie bolumdu uyandigim gibi yazdim mutluyum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bizim cocuk arkadaslar masaşlah hikaruma

Saudade (Kenhina)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin