Hikayede argo küfür ve cinsel içerik mevcut ...
Mavi ve Barut'un hikayesi....
Kaybedincek bişeyi olmayan insanlardan korkun...
Önce kardeşim sonra anne ve babamı aldılar benden artık kaybedecek hiçbir şeyim yok. Sıra onlarda
Bu hayat bana bir aile...
Üç gün olmuştu mavisiz üç gün kimse ile konuşmayan yemeyen içmeyen bir barut vardı geride.
Mezarlık dönüşü eve gelip bütün adamlarını göndermişti birtek atıf kalmıştı yanında bir kaç gün içinde mahkeme vardı bunun için bekliyordu. Üçgündür olduğu gibi yine mezarlığa gitmek için çıktı evden.
"abi bende gelseydim yalnız gitme"
"gerek yok" dedi net bir tavırla çıktı yola mezarlığa girdi sevdiğinin mezarına doğru yürüdü.
"ufaklık bak geldim yine duramadım evde sana gelmek istedim yine"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Bir kaç güne mahkeme var avukat söyledi onu bekliyorum sonra hiç gitmemek üzere sana gelicem" barut mavinin isminin yazılı olduğu tahtanın dibinde bir kağıt parçası gördü eline aldı.
Etrafına bakmaya başladı kimse yoktur. Kağıdı açıp okumaya başladı
Barut kılıç gerçekleri öğrenmek için mezarlığın alt tarafında seni bekleyen arabaya bin seni gerçeklere ve sevdiğine kavuşturacak. Sakın kimseye bu nottan bahsetme kimseye...
Barut notu tekrar tekrar okudu sevdiğine kavuşma burada takılı kaldı. Hızla yerinden kalktı yine etrafına baktı ama kimse yoktu ardından telefon çalmaya başladı ama barut'un telefonu değildi mezardan geliyordu ses telefonu aldı gizli numaraydı.
"alo barut bey"
"kimsin"
"notun sahibi şimdi beni dikkatli dinle"
"bak eğer bu bir oyunsa seni ellerimle boğarım duydun mu beni mavi ile ne alakan var ne demek bu"
"öğrenmek istiyorsan dinle" dedi adam
"şimdi sakince mezarlığın alt yoluna doğru yürü siyah bir araba görüceksin plaka sonu 85 ona bin kendi telefonunu adamlara teslim et"
"neden yapayım bunu kimsin dedim"
"karın içi mavi için" dedi adam batur adamın dediğini yaptı yola inip arabaya bindi telefonu teslim etti.
"yaklaşık iki saatlik yolun ardından bir binanın önünde durdu araba etrafda hiçbişey yoktu sadece bu eski bina vardı.
"buyurun bu taraftan" dedi adam barut binaya girdi en üst katına çıktı. Bir odaya girdi elli yaşlarda bir adam vardı odada..
"hoş geldin barut ben kırlangıç"
"neden buradayım ve sizin eşimle ilginiz ne"
"hepsi anlatıcam merak etme senden tek isteğim beni sakince dinlemen"
"biz Türk devleti için çalışan gizli bir birimiz mavi ile bağlantılımız ise babasına dayanıyor babası da bizden biriydi ve benim manevi abimdi. Babası şehit olmadan önce araştırdığımız dosya denizin ölümü ve senin içinde bulunduğun çeteydi ama abim ölünce elimiz boş kaldı"
"mavi bütün bunları biliyor muydu"
"hayır yani en başından bilmiyordu mavinin seninle olduğunu öğrenince siz evlendikten kısa bir süre sonra biz iletişime geçtik ve herşeyi anlattık ve bize yardım etmesini istedik" dedi adam barut adamı şaşkın bir şekilde dinliyordu.
"ve mavi ile bir anlaşma yaptık"
"ne anlaşması"
"seni korumamız ve ceza almamını sağlamamız karşılığında bize yardım edicekti ama işler istediğimiz gibi gitmedi ve Mavi'nin bize çalıştığını aranızdan bir kaç kişi öğrendi mavinin kaçırılmasında sadece baban yok bütün masa var seni yüzünden kaçırmış gibi gösterip hem bizi hem sizi yok ediceklerdi "
Barut ayağa kalktı "ben ben anlamıyorum bütün bunlar çok fazla benim karım sizin oyunlarınız yüzünden öldü sizin"
"ölmedi" dedi kırlangıç batur duyduğu şeyle mıh gibi kaldı olduğu yerde
"ölmedi öyle gösterdik mecburdum mavi bana abimin emanetiydi"
"yok ben ben gördüm maviyi morgda gördüm" dedi barut
"inanman için inanmaları için mecburduk barut en yakının onlar için çalışırken sana bunu anlatamadık"
"ne demek bu"
"atıf kardeşim dediğin onlara çalışıyor ve karını Vuranda o" dedi
Barut elini kalbime koydu nefes alamadığını hisseti...
"mavim yaşıyor karım yaşıyor"...
( sürpriz üzdüğüm için özür dilerim ikinci part da bugün için gelicek) 🙏🙏🙏🙏
