Kıskançlık

398 15 5
                                    

🌿🌿🌿Görüş ve önerilerinizi bekliyorum mutlaka öpüldünüz 😘🌿🌿🌿🌿🌿

Kıskançlık acı veren bir duygudur.
İçini sürekli kemirir ve seni başka bir şeye dönüştürür.

Karşımda ki görüntüye bakarken içimde oluşan kıskançlık ve yapmak istediğim şeyler benlik değildi. Bu kesinlikle ben değildim ama başka şekilde de hissedemiyordum.

Kerem'in dersi olmadığı için ben sabah erkenden çıkmış ilk dersime girmiştim.
Ders biter bitmez kazınan midemi doldurmak için kantine indiğimde arkada, köşede ki masada Ayça ile gülüşerek konuştuğunu görmek büyük bir hayal kırıklığı ile doldurmuştu içimi.
Saatime baktığımda dersinin iki saat sonra olduğunu görmüş bu saatte okulda ne işi olduğunu anlayamamıştım.
Ama Ayça ile gülüşerek konuşması aklımı yanlış fikirlerle dolduruyordu.

Bakışları beni bulan sevgilimin gülümsemesi yüzünde solarken onun bakışlarını takip eden Ayça'nın bakışları bana dönmüştü.
Derin bir nefes alıp kantine attım adımlarımı.

" Kürşat abi karışık bir tost versene " dedim yorgun bir ifadeyle.
Kerem beni gerçekten yoruyordu ve böyle yaşamak istemediğimi düşünüyordum.

" Sevgilim " enseme değen sıcak nefesiyle konuştuğunda Kürşat abiye parayı uzattım.
Belime değen elinden uzaklaşırken hayal kırıklığı baktığını görsem de umursamadım. Çünkü o bakışları az önce bende ona atmıştım.

" Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama yanlış anlıyorsun. Seni biraz daha fazla görebilmek için erkenden okula geldim. Kantinde senin çıkmanı beklerken Ayça girdi kantine. Sonra onunla aramda ki sorunu çözmek istedim... "

" Açım Kerem. Git güzel gülücüklü sohbetine devam et. Ben sınıfta yiyeceğim" diyerek tostumu alıp kantinin çıkışına doğru yürüdüm. Kolumdan tutulup geri çekildiğimde Ayça'nın dolu gözlerine değen bakışlarımı kolumu tutan bedene çevirdim

" Senin bu yaptığına yargısız infaz denir. Ne zamana kadar bana böyle güvensiz yaklaşacaksın? Yoruluyorum Umut " dedi yalvarır bir tonda.

" Bende yoruldum Kerem. Senin tarafından sürekli hayal kırıklığına uğramaktan. Tabii ki kötü bir niyetin olmadığını biliyorum ama keşke beni beklerken sizi görüp kendimi kötü hissedebileceğimi düşünebildeydin. Eminim bende eski sevgilimle gülüşerek seni bekliyor olsaydım benimle aynı hissederdin" dediğimde yüzü acıyla kasıldı.

" B-Ben özür dilerim " dedi ellerimi tutmaya çalışarak ama ben çekip yüzüne baktım.

" Ben gidiyorum, sana iyi dersler " dedim henüz iki saat sonra olacak dersi için.

" Umut yapma" dedi yalvarır bir tonda.

" İyi tarafından bak. Sabahın köründe buralara kadar benim için gelmiş olsan bile Ayça ile arkadaşlık edeceksin" diyerek dolu gözlerimle bakıp uzaklaştım.

Sınıfa girip göz yaşları içinde ekmeğimi yerken yanımda ki hareketlilikle bakışlarımı çevirdim.
Kerem elinde ki şeftali suyunu önüme koyup kendi ekmeğinden bir ısırık aldı.
Ben onu izlerken o ekmeğine odaklanmıştı.

" Başka biriyle gülüşerek oturmaktansa sevdiğim adamla hiçbir şey yapmadan sessizce otururum. Haklısın hiç bu bakış açısından bakmamıştım. Ayça eski sevgilim olsa da ondan önce benim en yakın arkadaşlarımdan biriydi. Ve sanırım onunla konuşurken bir aptallık yapıp bir zamanlar sevgilisi olduğumu unutmuşum. Ona daha önce söylemediğim bir şeyi sana hiç bıkmadan usanmadan söyleyebilirim. " Diyerek bakışlarını bana çevirdi.

" Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum ve seni çok seviyorum. Bana ne zaman arkanı dönüp gitsen ölmek isteyecek kadar kötü hissediyorum " dedi titreyen sesiyle.
Gözlerimden bir damla yaş akarken elimde ekmeği sıranın üstüne koyup dudaklarına yapıştım.
Şaşırdığını kaskatı kesilmiş bedeninden anlarken uzun sürmeden karsilik vermeye başladı. Alt dudağımı kavrayıp hafifçe ısırdığında küçük bir inlemeyle dudaklarımı ayırdım ama o ensemden tutup boynuma girdi.
Sertçe emerken durmamız gerektiğini biliyordum.

AŞAKA - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin