6. GÖNÜL YARASI

25.4K 2.3K 535
                                    

Merhaba🤍 Sağlık problemlerimden dolayı arayı zorunlu bir şekilde açmak durumunda kaldık. Bundan önce Hazeran'a bölüm yazdığım için fazla açıldı maalesef. Bu konuda ben de gerçekten üzgünüm...

1 K yorum diyelim mi bu bölüm için? Yapalım bunu.🥺 Sizden gördüğü ilgiyle yazma isteğim artıyor inanın.🤍

Ufak bir rica: Lütfen kitabımda herhangi bir şey size başka bir karakteri ya da kitabı anımsatırsa bunu yorumlarda belirtmeyin. Bu gerçekten rahatsız edici.

Yıldıza dokunduysak keyifli okumalar!

Sema- HasretFikret Kızılok- GönülToygar Işıklı- Gecenin Hüznü

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Sema- Hasret
Fikret Kızılok- Gönül
Toygar Işıklı- Gecenin Hüznü

6. GÖNÜL YARASI

Geçmişe gömülmüş ama geleceğin düşüyle büyümüş bir kız çocuğu vardı. Her şey için çok geçti. Yine de o tanıdık küçük kız, gözyaşları birer yağmur damlası gibi teninden kayıp giderken geçmişine içli içli mırıldanmaya başlamıştı.

"Geçer mi sandın?

Gönül yarası bu, öyle kolay değil ki unutmak. Açıldıysa kapanmaz, bir kere kalbe gölgesi düştüyse bırakmaz.

Öyle ya, ne acısı diner ne kahrı.

Gönül yarası bu, sen geçer mi sandın?"

Cihangir Alakurt gitmeden dört gün önce,

13 Nisan, 2019

Elimdeki küçük karton kabın içinde biraz dondurma vardı fakat neredeyse tamamı erimişti. Dibinde kalanları kaşığa geldiği kadarıyla alıp yedim. Damağıma yayılan kavun aroması harikaydı. Kavun aromasına bayılıyordum. Sanırım çilekli dondurmadan sonra en sevdiğim kavundu. Gerçi neredeyse dondurmanın sevmediğim hiçbir aroması yoktu ama, yine de en sevdiklerim vardı tabii.

Mesela Cihangir de keklerden sadece limonluyu yediği gibi dondurmada da sadece limon aromalıyı severdi. Ben de onu severdim, hem de çok severdim. Öyleydi işte. Benim her konum da, yolum da bir şekilde aynen böyle ona çıkardı.

Onu hatırlayınca hafifçe iç geçirdim. Tamirhanenin önünden geçerken bakınmıştım ama onu görememiştim. En azından bir görebilseydim keşke, iki gündür onu doğru düzgün göremediğim için küçük bir çocuk gibi dudak bükmemek için kendimi zor tuttuğum gerçeği yadsınamazdı. Neyseki her gece, telefonda konuşuyorduk da sesini duyabiliyordum.

Yarın sabah yarışma vardı ve öncesinde onu görmeyi gerçekten istemiştim. Sabah görüşebilmemiz pek mümkün olmayacaktı çünkü. Bugün muhakkak yanıma geleceğini düşündüğüm için hiç bunu ona dile getirmemiştim ama onun da hiç sesi çıkmamıştı. Dans konusunda beni en çok destekleyen kişilerden biriydi o. Hatta belki de, çevremdekiler ne kadar beni daima desteklese de desteğini bu kadar içten hissettiğim tek kişiydi Cihangir. Bana olan inancını hissetmek, tarif edilemez bir şeydi. Çok başkaydı, bambaşkaydı.

KÜSKÜN RÜZGÂRGÜLÜ | Mahalle Hikâyesi - ASKIDA -Donde viven las historias. Descúbrelo ahora