17 Takılma

10.3K 672 381
                                    

*Diğer bölümü yorumsuz geçmişsiniz. Bunu da geçmeyin. İyi okumalar 🖤

Koray kendi evinden çok dışarda takılırdı. Artık dışarısı yerini Yakut'un evine bırakmıştı.

Koray, aynı şehirde olmalarına rağmen annesiyle kalmayan Yakut'a nedenini sormuştu. Yakut'da 'Evde rahat çalışamıyordum. Burayı da uyguna bulunca çıktım.' demişti.

Gerçekten de kaldığı evin kirası uygundu. Koray bundan dolayı ona 'ev arkadaşı olalım, kirayı bölüşürüz' bahanesini sıkamıyordu. Birkaç ay birlikte geçirdikten sonra gerek de kalmamıştı. Koray kendi evinden çok burda uyuyordu. Yüzü de kıvırcıktan bulmuştu. Ona her akşam 'kal, yarın ders var zaten' diye ısrar ediyordu.

Koray koltukta otururken, içeri giren Yakut'la kafasını kaldırdı. Günün en güzel manzarasını izleyeceği dakikalara gelmişti.

Yakut'un evi 1+0'dı. Mutfak, yatakodası ve banyodan oluşuyordu. Yakut'un 2 kişilik bir yatağı, küçük bir çekyatı ve eski bir dolabı vardı.

Evin küçük olması Koray'ın işine geliyordu. Yakut ne zaman banyodan çıksa onu belindeki havlu, çıplak üst bedeni ve ıslak saçlarıyla görebiliyordu. Bedenindeki damlalar ise manzaranın en sevdiği noktasıydı.

Koray alt dudağını yalayıp "Sıhatler olsun yakışıklı." dedi.

Yakut dolaba ilerlerken "Çıkmamışsın." demişti.

Koray, o duşa girmeden önce gideceğini söylemişti ama göreceklerini düşünüp vazgeçmişti.

Çekyatta oturur pozisyona gelip, dolaptan eşofman ve düz bir tişört çıkaran sözde en yakın arkadaşına baktı.

"Çocukları ektim. Ortam sarmayacak gibiydi. Senle evde takılalım."

Koray, evde kalmayı hiç sevmezdi ama Yakut'un yanında olduğu sürece bulunduğu yerin önemi yoktu. Tanışalı aylar olmuştu. En yakın arkadaş mertebesinin sonuna kadar tadını çıkarıyordu. Kıvırcığı darlayıp duruyordu.

Koray ona aşık olduğunu kendine, tanıştığının ilk haftalarında itiraf etmişti. Zaten kıvırcığın gözlerini gördüğü an denizine kapılacağına biliyordu. İtirafını ona yapabilmeyi de isterdi ama Yakut fazla soğuk bir insandı.

Koray, diğerlerine nazaran bana daha sıcak diye düşündü. Diğer insanlarla fazla muhattap olmuyordu. Gerekmedikçe konuşmayan bir tipti. Koray bunu başta asosyalliğe yormuştu. Sonradan Yakut'un fazla umursamaz biri olduğunu fark etmişti. İnsanlarla konuşamıyor değil, onları umursamıyordu.

Sürekli konuştukları için Koray kendisini umursadığının farkındaydı.

"Bana mı benzemeye başladın?"

Eşofmanını giyip ona dönen kıvırcığa, Koray "Belki." dedi.

Hâla çıplak olan üstüne bakınca iç çekti. İlk tanıştıklarında zayıf olan çocuk, onunla sabah koşuları ve gece egzersizi yapalı biraz kaslanmıştı. Şimdi her zamankinden daha çekiciydi.

Yakut üstüne tişörtü geçirdikten sonra "Bari yemek hazırlasaydın. Bakıcın oldum." diye homurdandı.

Koray "Senin kadar güzel yapabilsem, hazırlardım." diye savunmaya geçti.

Yakut genel olarak yetenekli bir insandı. Derslerinde başarılıydı, bölümün birincisiydi, freelance olarak çalışıp kendi parasını kazanıyordu, gündelik işlerde iyiydi ve harika bir aşçıydı.

Koray ona her seferinde 'tam evlenilecek adamsın.' derdi.

Elbette yanına yakışan tek kişiyi kendisi olarak hayal ediyordu. Koyu kahverengi saçları, ela gözleri, Yakut'tan 5cm kısa olan boyu ve biraz daha kaslı olan gövdesiyle kendisinin de çekici olduğunun farkındaydı.

Kısmi Ayrılık (bxb)Where stories live. Discover now