★ / gökkuşağı

131 14 4
                                    


15092022

"Ne hadlerine ki gökkukaşığını çalmak?"

"Kimse gökküşağını çalmıyor evlat. Sakin ol."

Öfkeli çocuk dedesinin sakinleştirici ses tonunu umursamdan bağırmıştı.

"Neden bunları yaşamak zorundayım? Neden sırf onlar gökküşağını çaldı diye o renklerden uzak kalmalıyım?"

"Yanlış olan hiçbir şey yok. Bunları yaşamanın hiçbir suçlusu yok. Öğretmenlerinle konuşacağım."

"Tanrı aşkına büyükbaba!"

Bahçe kapısını sertçe kapatarak çıkmıştı evinden öfkeli çocuk. Yarın gitmesi gereken lanet okulunu ve sınavlarını umursamadan, yeni başladığı okul yılının bu kadar korkunç olabileceğini bilmeden.

"Bakma öyle. Haklı olduğunu ikimizde biliyoruz."

Yaşlı adam yan komşusu olan genç bedene döndüğünde Chanhee istemeden şahitlik ettiği duruma karşı ne demeliydi bilmiyordu bile. Hafifçe eğilerek selam verebilmişti yalnızca.

"Annesi gökküşağını çok severdi. Ölmeden önce ona bıraktığı rozeti hep yanında taşırdı bizimki."

Cümlesinin ardından buruşmuş parmaklarının arasına torununun pek değer verdiği kırılmış rozeti alarak derince bir iç çekmişti.

"Okuldaki bazı çocuklar yanlış anlamış durumu. Sevginin bedenlerle sınırlı olduğunu sananları bilirsin... Dayak yemiş bir güzel. Bu nedenle öfkeli."

"Üzgünüm..."

"Gökküşağını çaldılar mı sencede Chanhee?"

"Bilmiyorum efendim."

"Torunum sırf bu nedenle zorbalığa uğruyor. Dayak yiyor ve yargılanıyor. Öğretmenleri rozetini bir daha takmazsa sorun çıkmaz demiş ama bu doğru değil."

Bilmiyordu. Bu günlerde gökküşağı renklerini özgürce kullananlar ve kullanmaya korkanlar çok fazlaydı. Altında hiçbir sebep barındırmadan gökküşağının renklerini kullanmak herkesin hakkıydı. Tıpkı sadece sevidldiği için kullanılan renkler gibi...

O halde çalınmış mıydı gökkuşağı?

29092022

çok sahiplenmeden çok ait olmadanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin