11-''Bunu o biliyor mu ?''

2.6K 230 48
                                    




''Heh buyur koçum arabadaydım da , arabada konuşmayayım dedim.''

Koltukta oturmuş önümdeki sehpaya uzatmış bir şekilde abimi aramıştım. Dur ben seni beş dakikaya arayacağım diyip altı dakika sonra aramıştı. Canım o kadar sıkılmıştı ki oturup dakika saymıştım.

Güzel ve izinli olduğum bir günde kareli pijamalarımla evde oturuyordum. Hem cidden yorgun hissediyor hem de içimdeki bu burukluk ile dışarı çıkmak içimden gelmemişti. İlker'i o gece barda görüşümün üstünden bir hafta geçmişti. Bu bir haftada sadece iki gece bara uğramış onlarda da belki yarım saat oyalanıp eve geri dönmüştüm. Kendimi yeni tarifler denemeye adamış, haftanın beş günü evdeki yemekler ziyan olmasın diye Fuat'ı çağırmıştım. Artan yemekleri de sokağın başına koymuştum ki sokak hayvanları yesin diye.

Bir gün de karşı dairemdeki kırklarındaki çifte yemek götürmüştüm.Eve girip çıkarken merhabalaşıyorduk sadece, onlarda şaşırmıştı yemek götürmeme. Şef olduğumu ve evde yeni tarifler denediğimi ve yiyecek kimsenin olmadığını söylemiştim.

''Ne kadar da kurallara uyan bir erkek.''diye hülyalı hülyalı konuşurken bir yandan da tırnaklarımla oynuyordum.

''Gözümü devirdim sana haberin olsun, e nasılsın napıyorsun?''

''Hiç kendime yemek yaptım öyle evde oturuyorum izinli günüm .''

''Sen ve izinli gününde evde oturmak mı? bir sorun mu var?''

Çalıştığım günlerde bile dinlenmemeyi seçip dışarıda sürttüğüm için tabi izinli günümde oturduğum gerçeği adamı şaşırtmıştı.

''İnsan değil miyim ya bende izinli günümde evde oturup dinlenirim!''diye isyan edercesine cevapladım.

''Valla biz seni çöpten aldık o yüzden emin değilim abisi nesin diye.'' gülerek konuştuğunda ofladım. Bıkmamış gitmişti şu olaydan.

''O şakaya ancak küçükken kanıyordum.''

O kadar inandırıcı bir şekilde anlatıyordu ki... Yok onlar düz saçlıymış ben kıvırcık, yok onlara hiç benzemiyormuşum zaten de , ballandıra ballandıra anlatırdı şerefsiz.

''5.sınıfa kadar her seferinde ağladın Çağ.'' kahkaha atmaktan zorla konuşurken ofladım. Bu güzel saf yüreğim kanıyordu işte.

''Sen de niye ağlatıyorsun yazık değil mi kardeşlik bitmiş bitmiş!''diye bağırdım.

''Çok komik oluyordun salya sümük böyle .''

Abartıyordu.

''Koskoca komutan olmuş hala küçük çocuğun ağlamasından zevk alıyor.''onu kınayarak konuştum. Masaya uzattığım ayaklarımı kaldırıp bu sefer koltuğa uzandım.

Tavanla bakışıyorduk birkaç gündür, aramız iyiydi. En azından o hiç çekip gitmiyordu.

''Of tamam tamam konuyu dağıtma da, ne oldu söyle bakayım.'' gülmesini zorlukla durdurdu.

''Burada olsan da bir rakı masasına otursaydık seninle.''iç geçirerek konuştum.Kardeşinle uzakta yaşamak bok gibiydi, bazen sadece güvenli alanında olmak istiyordu insan.

''Rakı masası meselesi ha.''sonunda sesi ciddileşirken ayaklarımı bu sefer koltuğun tepesine atmış kafamı yere doğru sarkıtmıştım. Belki beynime kan gitse kendime gelirdim.

''Abi bilmiyorum ya, ben flört işinde çok iyiyimdir ama gerisi.''Flört etmek benim için refleks gibi bir şeydi. Bir kere öğrenmiştim ve her seferinde rahatlıkla yapıyordum.

Kafası Güzel  [BoyxBoy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin