"Bana kızma olur mu ? Çünkü bu konuda."
Soobin dudaklarını dudaklarıyla birleştirmek için Yeonjun'a yaklaşmış, ellerini Yeonjun'un yanaklarına koymuştu. Yeonjun ise onun ne yapacağını fark ettiğinde önce gözlerini kapatmış fakat dudakları birbirine değecekken yanaklarındaki Soobin'in ellerini tutarak onu durdurmuştu.
"Olmaz Soobin."
Soobin gözlerini açmadan ellerinin üzerindeki elleri tutmuş alnını Yeonjun'un alnına yaslamıştı.
"Seni seviyorum."
"Özür dilerim."
Yeonjun'un gözyaşı Soobin'in yanağına düşmüştü.
Soobin önce kafasını Yeonjun'un omzuna koymuş bir süre öylece durduktan sonra kafasını kaldırarak gülmek için kendini zorlayan bir şekilde kendi gözleri de dolmuş olmasına rağmen Yeonjun'un gözyaşlarını silmişti.
"Hadi ama niye sen özür diliyorsun ? Özür dilemesi gereken kişi benim."
"Soobin hayı-"
"Bunun yaşandığını unutalım tamam mı ? Böylesi daha iyi. Hem benim gitmem gerek sen de çok durma burada hava soğuyor."
Yeonjun Soobin'in elleri ellerinden ayrılırken gitmemesi içim tutmak istemişti ama Soobin gülümseyerek ellerini çekmiş ve Yeonjun'u orada yalnız bırakarak uzaklaşmıştı. Soobin'in ağlamamak için kendini tutup gülümsemeye çalıştığını görmek Yeonjun'un iyice ağlamasına sebep olmuştu. Yeonjun orada otururken gelen ayak seslerini duymuş ve Soobin'in tekrar geldiğini düşünerek hızla dönmüştü ama onun yerine ona endişeyle bakan Hyunjin ve Minho'yu görmüştü.
"Yeonjun ?"
"Soobin iyi hissetmediğini, bize ihtiyacın olabileceğini söyleyerek yanına gelmemizi istedi."
"Ondan nefret ediyorum." diyerek ağlamaya devam etmişti Yeonjun.
Onu reddetmiş olmasına rağmen Soobin hala onu düşünüyordu. Yeonjun bu kadar değer görmeye alışık değildi ve bunun karşılığını verebilir mi bilemiyordu. Bu değeri hak eden bir insan olduğunu da düşünmüyordu. Soobin gerçek, mutlu olacağı bir ilişkiyi hak ediyordu. Bu bencilliği ona yapamazdı.
Hyunjin ve Minho ona sarılmıştı.
"Anlatmak ister misin ?"
Yeonjun burnunu çekerek derin bir nefes almıştı.
"Soobin bana beni sevdiğini söyledi."
Hyunjin ve Minho şaşırsa da şu anki durum buna uygun olmadığı için sakin karşılamışlardı.
"Peki sen ne dedin ?"
"Olmaz dedim."
"Onu sevmediğini söylemiyor muydun zaten ? Gayet normal bu. Eminim ki o da seni suçlamıyordur üzülme bu kadar."
"Ama sorun şu ki bunca zaman kendime yalan söylemişim galiba. Siz haklıydınız."
"Nasıl yani ?"
"Benim sevdiğim kişi Bay Lee değilmiş. Ben aşkımın her zaman karşılıksız kalacağı, bu yüzden onu rahatça sevebileceğim gerçeğini sevmişim. Ama Soobin için bu farklı ben onu gerçekten seviyorum galiba."
"Lan o zaman niye-"
Minho Hyunjin'in ağzını kapatmıştı.
"Kendine biraz zaman verip bunun sonucunda ne istediğini, ne sizin için daha iyi olur kesinleştir o zaman. Bu bir oyun değil sonuçta."
Yeonjun kafasını sallamıştı.
"Hadi gidelim de uyu dinlen biraz."
"Olmaz Ya Soobin'i görürsem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deja brew / yeonbin
FanfictionSarhoşken yaptığı bir hatanın Yeonjun'un hayatına kattığı şey ne olacak ? Oynat bakalım.