Aşk

40 2 0
                                    

Gözlerin en güzel baktığı zamanlardır.Gözler güler mi? Evet güler hem de kocaman bakışımız parlar kedi gibi.Güzelleşiriz , aynadaki aksimiz en güzel hallerimize bürünür. En kötü olay da bile bağışlarız sevdiklerimizi ,
çünkü çok da kötü görünmez gözümüze olanlar. Aşk denen sihir vücudumuzu ele geçirirken mevsimimiz her daim bahardır, biraz güneş açar , biraz rüzgar eser , biraz yağmur yağar sevdamıza ama her şey tadında yaşanır. Aşk adı gibi kısa sürer sihir gibi büyüsü bozulur , kalıcı sevgiye de dönüşebilir , yalancı baharlarla da sonuçlanabilir.
En kısasından en uzununa aşk güzeldir. Karşılıklı aşk olsun , ister platonik çektiğimiz acıdan memnun, duyduğumuz özlemden memnun yanar tutuşuruz.Hiç olmayacağını bildiğimiz sevdalarda bile bir bakışa kanar bir gülüşle günümüzü aydınlatırız.
Çıkmazlara girip ağlasak da acı çekmeyi yeğleriz de vazgeçmenin yanından bile geçemeyiz..

İki saattir pencerenin önünde aynı yere bakıyordum.
Düşüncelerim benden çok uzaklardaydı.Gittikçe dibe batıyorduk sanki.Ben zaten hep dipteydim.Onu da yanımda aşağılara çekiyordum.Son öğrendiklerimden sonra
babamın ne kadar yaramaz aşağılık bir adam olduğunu bir kez daha anladım.Bir baba çocuğuyla nasıl tehdit edilebilirdi.?
Tabi nereden bilsin hiç yaşamamıştı ki bu duyguyu . Annesinin , o sert kadının bile haykırışları bir anda son bulmuştu.Torunu ile sınanamazdı.Bana olan nefret dolu bakışlarından ne kadar rahatsız olsamda ağzımı açıp tek söz söylemeye hakkım yoktu.Merdivenlerden aşağıya inerken
" Ben de bu evden artık hayatta gitmem. Madem öyle , oğlumu da size yedirmem", sözleri oldu.
O günden sonra , belli ki oğluyla yalnız kaldığında etraflıca onu dinlemiş ama dinledikçe anlayacağına nefreti perçinleşmişti.
İş yaptırmayan kadın , iş yerinden geldiğim gibi bütün işleri önüme koyuyordu.
Yemek, bulaşık çamaşır , temizlik , her şey. Devamlı tepemde hiçbir şeyi beğenmeyip tekrar tekrar yaptırıyordu.
"Gör bak ben de senin oğluna , üç yıl kan kusturmazsam." diyerek kendi kendine babama söyleniyordu.
Ve ben kendime baktığımda bu hikayenin neresindeydim,
bilmiyordum.
İşte yoruluyordum , evde yoruluyordum, odama çekilince ders yapacak mecalim kalmıyordu.Dui'yi zaten görmem yasaktı.
O gelmeden beni yukarıya gönderiyordu. Ne Cunna'nın , ne de Dui'nin hayatlarında olmaya hakkım yoktu.Melinda yine Cunna ile ilgileniyordu.
Annesi uyarıldıktan sonra ağzından çıkan sözlere dikkat eder olmuştu. En azından artık "öksüzüm" diye sevmiyordu.Anneme de Nana'ya da olayları yüzeysel anlatıyordum.Annem üzülürdü.Nana da anlamazdı.Yine içime konuşmaya başlamıştım. Bir yerden bir yere tutunmak istiyordum ama hiçbir dalım kalmamıştı. Dui yine hayatımdan çıkmıştı.Oysa İş çıkışını bilip gizlice odamın penceresinden eve dönüşünü bekliyordum.Yapmamam gerekiyordu biliyorum.Ama kimse bilmeyecekti.İçimde yanacak , içimde sönecekti bu duygular . Sadece onun sokağın köşesinden dönen arabasını izlemek ve indikten sonra bahçe kapısından içeri girdiği anları görmek bile yetiyordu özlemime.Yorgun arabadan inişi , elindekileri arabadan alışı ellerini saçlarında gezindirmesi her hareketini hapsediyordum içime. O gidince tüm gün hareketlerini , mimiklerini hayal ediyordum.
Yapmamalıydım biliyorum ama bu da benim hayatta kalma oyunlarımdı. İçimde sakladığım , sadece kendimele paylaştığım hislerimdi.Her geçen gün biraz daha kapılıyordum rüzgarına. Onun karısına duyduğu sevgisi ve özlemi , çocuğunun üzerine titremesi, o asil duruşu, ilgilenmiyorum gibi gözüküp karşındakini önemsemesi.Her geçen gün bir neden daha katılıyordu arasına onu sevmek için.İlk yemeğe çıktığımızda iş arkadaşlarıma karşı beni savunması . Valen'i kaybettiğimde destek oluşu unutulur şeyler değildi.Hele ki elinde benden nefret etmesi için bu kadar neden varken , o beni tanımayı seçmişti. Ama annesinin olayı ile yine başa dönmüştük.Aslında bu da önemli değildi.Çünkü ben ona hiç bir zaman bakmayacaktım. konuşmadan konuşmayacaktım.
Ve içimde filizlenen bu sevgiyi hiçbir zaman onunla paylaşmayacaktım.Ben yerimi biliyordum.Eşcinsel olmayan bir erkeğe yaklaşmazdım.
Onun yanına yakışmayacağımı
İlk önce ben biliyordum.
Artık hiçbir insanla bir ilişki yaşayabileceğimi düşünmüyordum.Kalpte hissedilenle bedende hissedilen bir değildi.
Yaşadıklarımı beynimin en karanlık köşelerine atmıştım.Onları tekrar hatırlamamamın tek nedeni kimseyle yakınlaşmamamdı.
Böyle hayatıma devam edebiliyordum.Gelecekte istediğim neydi bilmiyordum ama bana iyi gelecek olan sadece üniversiteye gidip, iş hayatında başarılı olabilmekti.Telefonun sesi yine ürkütmüştü beni

DönüşümWhere stories live. Discover now