Emanet

40 2 0
                                    

Günlerin nasıl hızlıca geçtiğini anlamadım bile. Cenazeden sonra yoğun bir çalışma ortamına girdim daha doğrusu girdik.Kasım ayının başı da sonu gibi soluksuzdu.Sanki herkes sıraya girmiş reklam taleplerinin ardı arkası kesilmiyordu. Karınca gibi çalışıyorduk.Bol gece mesailerim oldu.Dui'nin benden farkı yoktu.Hel-mi Holdingten üç kere daha sipariş almışlardı.Onun da işleri yoğundu.Ben evdeysem o evde yoktu.Melinda biraz daha iyiydi Cunna'yı her gün görmese de haftada iki üç kere görmeye geliyordu.Hamileliği iyi gidiyordu sanırım.Henüz vücudunda bir değişiklik yoktu.Sadece yüzüne bir güzellik gelmişti. Nemmy ile hiçbir problem yoktu.Cunna onu sevmiş , ama Dui'nin annesi daha çok sevmişti.Ayak üzeri oğluyla yakınlaştırmaya çalışıyordu ancak ne Dui ne de Nemmy birbirlerine farklı bakıyorlardı. Dui'nin henüz kimseye farklı baktığını görmemiştim.
Gözünde perde vardı sanki. Zaten Nemmy ile bir kaç kez sohbet etmiştik.Üç yıldır çıktığı bir sevdiği vardı.Yakın zamanda evlenmeyi planlıyorlardı.Annesi evden zor da kalmadıkça çıkmıyordu.Hava soğuktu,evden çıkacak gücü yoktu.Bu Cunna için iyiydi .Evde hep birisi vardı.Gözümüz arkada kalmıyordu.Tuhaf ama annesi bana , ben ona alışmıştık .O devamlı emirler veriyor,bense ses çıkarmadan yapıyordum.Yorgun olduğum zamanlar gözümden anlıyor daha az konuşuyordu.Sanki kendine bir oyun çıkmıştı benimle uğraşarak vakit geçiriyordu.Beni sevmese de günün çoğunluğunda oğlundan çok beni görüyordu.Kendinde hayatımdaki her şeye karışma hakkı görüyordu. Yemek yapışımda ,evi süpürüşümde ütü yapmamda , duruşumda bakışımda hep bir kusur vardı.Dui'yi neredeyse hiç görmüyordum.Böyle olunca annesi de gerilmiyordu.Hatta çoğu zaman Cunna ile ilgilenmemi istiyordu.Kafası çocuk sesi kaldırmıyordu. Dui yokken her gece bir saatten fazla oyun oynuyorduk.O erken gelecekse beni hemen yukarı yolluyordu.Akşam mesaileri bu ay dört kere olmuştu.Bana izin vermeye çok gönüllü değildi ama yine de kabul etti.O zamanlar günlük aramalarını iki katına çıkardı.Bu sefer babama haber verip koruma koydurtmadı.Ama kimlerle çalıştığımı sorguladı ve mutlaka kendisi almaya geldi.Hep onun da geç çıktığı günlere denk gelmişti mesailerim. İşyerinden benim işyerime geçiyordu.Annesi mesaiye kaldığım günler daha çekilmez oluyordu .Devamlı konuşarak onu da bunaltıyordu biliyorum.Belki onun için bu kadar sorguluyordu mesaiye kaldığım günlerde.Annesinin konuşmaları az da olsa etkiliyordu.Ben ne yapabilirdim ki ? Annesinin gözünde bir günahkardım ,yalancıydım,
güvenilemeyecek biriydim.
Onlara kara bir leke sürecekmişim gibi konuşuyordu.Halbuki ben işte deliler gibi çalışmaktan baska bir şey yapmıyordum.Her geçen gün Zonyun Hanım'ın yanında tecrübe kazanıyordum.Artık ayak işleri değil de sadece Zonyun Hanım'ın işlerini yapıyordum.Beni asistanı olarak görüyordu İlginç ama onun tüm hareketlerine alışmıştım.O da bana .Hiç göstermese de beni kalbinin bir yerlerinde sevdiğini düşünüyordum.Kina Teyzem de bunu birkaç kere ima etmişti.Mutluydum ,
huzurluydum , bu bölümde olgunlaştığımı hissediyordum.Gece olunca ise harıl harıl ders çalışıyordum.Üniversite hayalime her geçen gün biraz daha yaklaşıyormuşum gibi.Kasım ayı çok soğuk geçti.Kasım buysa kış aylarını düşünemiyordum.Nana içinse zor bir ay oldu Kasım.İyice içine döndü.Sessiz , sakin hep düşünceli. Kaybını anlamaya çalışıyordu.Ellerinden kayıp giden annesi ile ne yakınlaşabilmiş ne de tamamen affedebilmişti.Ona karşı hissettiği sadece acımaydı. Yıllarca zalim , bencil , acımasız olduğunu düşündüğü kadının koca bir zavallı olduğunu öğrenmişti.Sinta ise daha kötüydü. Ölümü her zerresine kadar hissediyordu.Yüzündeki donuk bakışlar onu bu zamandan sıyırıyor annesi ile olan anılara gömüyordu.Umutsuzluğu gözümü korkutuyordu. Elini tutmak , sarılmak "Üzülme! biz seni hiç bırakmayacağız " demek istiyordum.Ya da geçmeyecek bir yarayı bile bile geçecek deyip avutmak istiyordum.Bu hayatta sadece annesi olmuştu.Bu genç yaşında bir başına kalmıştı.Nana ile birlikte onunla bir kere buluşmustuk.Çok garip Sinta'ya farklı bir ilgi duyuyordum.Hayatımda bir kere gördüğüm bir insan ölmeden önce kızlarını bana emanet etmişti .Hayatımda hiç kardeşim olmamıştı olsaydı Sinta olmasını isterdim.Neden mi ?Nedeni yok kendimi ona yakın hissediyordum.O durgun bakışı kahverengi gözlerinin ardında kalan içimi burkan hüzün , yalnızlığı , suskunluğunda saklı dertleri , yalınlığında kendimi görüyordum.Babası ile babamı bir tutuyordum belki.Benimkisi onu yüze katlardı gerçi. Onun acısını gördüğümde benim de canım acıyordu.Ona yakın olmak istiyordum ama nasıl olacaktı?Sadece Nana'ya hissettirmeden ,onu Sinta 'ya yöneltiyordum.Elimden ancak bu kadarı geliyordu.

DönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin