24/Acımasız

2.4K 106 41
                                    


❄️

Keyifli okumalar dilerim.

Yaşlı kadın güçlü tokatın etkisiyle sarsıldı. El yordamıyla tutunacak bir şey aradıysa da boşa gitmişti. Gerisin geri tahta döşemenin üzerine düşerken karşısındaki kadının öfkesinden korkuyordu. Titrek bir sesle konuştu, ağlayarak:

-Hanımım yapma ne olursun.

Medine sinirle eğilip onu saçından yakaladı. Gözlerinin görmüyor olması işine gelmişti:

-Seni bu kokuşmuş evinde çürütürüm, cayır cayır yakarım anladın mı beni!

Gülizar korkuyla başını aşağı yukarı salladığında nefesleri boğazında düğümlenmiş gibiydi. Yerden destek alıp doğrulmak için el yordamıyla elini yerde gezdirdiğinde eli henüz sıcak olan sıvıyla temas etti.
Ağır ve metalik koku bütün ciğerlerine dolarken endişeyle elini geri çekti. Bu kokuyu nerede olsa tanırdı...Vücudu titremeye başlarken az evvel ona tokat atan kadını bile umursmaıyordu. Aklından geçen tek şey kanın kime ait olduğuydu...

- - -

Yılmaz uyandığında Sühan'ın yanı başında olduğunu farkedip gülümsedi. Onunla beraber bir sabaha uyanmak keyfini yerine getirmişti. Güneşin yeni yeni doğan ışıkları camdan yansıyıp üzerlerine vururken onun bu halini hayranlıkla izledi. Üzerine geçirdiği bol tişört her yerini örtsede omuzlarını örtmeye yetmemişti. Elinin tekini yanağına yaslamış halde yanında uzanıyordu. Parmaklarını onun uzun saçlarında yavaş hareketlerle gezdirip bir tutamını kaldırıp burnuna götürdü.
Çiçeksi koku hoşuna giderken eğilip Sühan'ı yanağından defalarca kez öptü.
Sühan gülümseyerek gözlerini aralarken esnedi. Onun bu hali Yılmaz'a güzel şeyleri hatırlatmıştı.

Flashback

Küçük kızın dağınık uyuyuşu fazla fazla hoşuna gitmiş onu iyiden iyiye keyiflendirmişti. Parmaklarını onun ayaklarının altına uzatıp gıdıklamaya başladı. Sühan mırıldanarak geri çekmek istiyor o ise daha fazla gıdıklıyordu. Sonunda gözlerini aralarken kahkahaları da peşi sıra gelmişti. Sitemli sesini çocuğa yöneltti:

-Ya Yıymaz napıyoşun?

-Seni uyandırıyorum.

Eliyle küçük kızın saçlarını karıştırırken söylendi:

-Bir sabahta olda buna hakkım var bence.

Sühan tombul bedenini tekrar yatağa bırakmadan önce huysuzlanmıştı:

-Öyle uyandıyılmaz bi keye!

Yılmaz yatağa tırmanıp kendine yer bulduğunda onun yanına yerleşti ve güldü:

-Nasıl uyandırmalıyım?

Sühan neşeyle ellerini çırpıp tatlı tatlı gülümsedi:

-Piyensi uyuyan piyemsesi öpüyo! O böyle hemeycecik uyanıyoy.

Yılmaz dayanamayıp kahkaha attığında Sühan bozulmuştu ve dalga geçtiği için ona gücenmişti. Yılmaz ona sıkıca sarılıp yanaklarından sayamayacağı kadar çok öpücük bıraktı küçük kıza:

-Nasıl böyle mi öpüyormuş?

Sühan kıkırdadı:

-Sey çok öpüyoşun o bi keye öpüyoy.

Yılmaz da güldü:

-Onun prensesi senin kadar güzel olmadığı için o öyle yapmış.

MAHREMDonde viven las historias. Descúbrelo ahora